Akdeniz için İklim Değişikliği Bölgesel Faaliyet Merkezi kurulacak

MDN MEDIA

Barselona Sözleşmesi 23’üncü Taraflar Konferansı’nda oybirliğiyle, Akdeniz’de iklim değişikliğinin etkilerinin azaltılması ve iklim değişikliğine bölgesel adaptasyonun gerçekleştirilmesi için İstanbul’da İklim Değişikliği Bölgesel Faaliyet Merkezi kurulmasına karar verildi

Barselona Sözleşmesi 22’nci Taraflar Konferansı’nda, Ankara Üniversitesi Deniz Hukuku Ulusal Araştırma Merkezi (DEHUKAM) bünyesinde bulunan Akdeniz İklim Değişikliği Araştırma Merkezi (AİDAM)’nin, Birleşmiş Milletler (BM) Çevre Programı Akdeniz Eylem Planı (UNEP/MAP)’nın bir bileşeni hâline getirilerek, İklim Değişikliği Bölgesel Faaliyet Merkezi olması teklif edilmişti.

Merkez İstanbul’da kurulacak

Bu yıl 23’üncüsü düzelenen konferansta, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Bakan Yardımcısı Fatma Varank başkanlığındaki Türkiye delegasyonunun gerçekleştirdiği müzakereler ve Dışişleri Bakanlığı’nın diplomatik girişimleri sonucunda merkezin İstanbul’da kurulmasına karar verildi.

Kuruluş süreci 2 yıl olacak

2 yıl içerisinde kurulacak olan merkez, Aralık 2025’te yapılacak Barselona Sözleşmesi 24’üncü Taraflar Konferansı sonrasında açılacak. Akdeniz Bölgesi’nin iklim değişikliği nedeniyle yaşadığı sıkıntıların azalması ve bölgenin iklim değişikliğine adaptasyonuna destek verecek ulusal ve bölgesel projeler gerçekleştirecek olan merkez, BM ve AB fonlarından yararlanacak.

DEHAKUM Başkanı Mustafa Başkara, projeyle ilgili AA muhabirinin sorularını yanıtladı:

Türkiye, aynı anda 2 farklı deniz koruma sözleşmesine tabi olan tek ülke

Türkiye burada önemli bir pozisyona sahip çünkü dünyada aynı anda 2 farklı deniz koruma sözleşmesine tabi olan tek ülke konumunda. Hem Akdeniz’de Barselona Sözleşmesi hem de Karadeniz’de Bükreş Sözleşmesi’ne taraf olması, bu ikisinin diplomatik süreçlerini yönetebiliyor olması, Türkiye’yi örneği olmayan farklı bir konuma taşıyor.

Akdeniz, iklim değişikliğini diğer denizlerden daha çok hissediyor

Sözleşmenin, Akdeniz’de deniz kirliliğine karşı savaşacağını söyleyen Başkara, diğer denizlere kıyasla Akdeniz’in iklim değişikliğinden daha çok etkilendiğini ve Türkiye’nin bulunduğu coğrafya nedeniyle iklim değişikliğini en çok hisseden ülkelerden olduğunu söyledi. Başkara, bu merkezin kurulmasıyla iklim değişikliği alanında yapılan açılımların ve çalışmaların uluslararası alanda da katma değer üretmesi açısından, dünya genelindeki çalışmalara rol model olacağını düşündüğünü belirtti. Başkara merkezin, 2 yıllık kuruluş sürecinde diğer bölgesel faaliyet merkezleriyle birlikte analiz çalışmalarına tabi tutulacağını ve adil bir şekilde BM fonlarından yararlanacak bir yapıya kavuşturulacağını ifade etti.

Sözlerine devam eden Başkara şunları ekledi:

Akdeniz için çalışmaları teşvik edecek

Hâlihazırda Barselona Sözleşmesi bütçesinde iklim değişikliğiyle mücadelenin payı yüzde 4 ile sınırlı kalmış durumda. Merkez, iklim değişikliğinin Akdeniz’deki etkilerinin önlenmesi, azaltım ve adaptasyon konularındaki araştırmaları destekleyecek. Akdeniz’in hak ettiği değeri görmesi için bölgesel anlamda daha fazla çalışmanın yapılmasını teşvik ve koordine edecek, yeni proje fikirleri bulunmasıyla daha fazla çalışma yapılmasını sağlayacak.

“BM çatısı altındaki diğer bölgesel deniz sözleşmelerine de örnek teşkil edecek”

Başkara, “Biz merkezin bağımsızlığına, tarafsızlığına önem veriyoruz. DEHUKAM’ın bünyesinde bu işin yürütülmesi için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın bir takdiri oldu ve BM de bunu memnuniyetle karşıladı. İklim değişikliğiyle mücadele, ülkelerin bugünden yarına sonuçlarını alabilecekleri bir konu değil. Bu noktada biz de bu mücadeleye önemli katkılar sunmak için faaliyet göstermeyi taahhüt ediyoruz. Bölgesel anlamda yapılacak çalışmalar, yürütülecek faaliyetler, sadece iklim değişikliğinin etkisinin Akdeniz’de azaltılması sonucuna ulaşmayacak, aynı zamanda BM çatısı altındaki diğer bölgesel deniz sözleşmelerine de örnek teşkil edecek” dedi.

İstanbul’daki merkez, diğerlerinden daha kapsamlı olacak

İstanbul’da kurulacak olan faaliyet merkezinin kapsayıcılık açısından hâlihazırda BM bünyesinde bulunan 6 merkezden farklı olacağına değinen Başkara, bu 6 merkezin ayrı ayrı olarak deniz çöpleri, biyoçeşitlilik, deniz saha planlaması, bilgilerin toparlanması ve koordine edilmesi için çalıştığını dile getirirken, kendi kuracakları merkezin Barselona Sözleşmesi’nin tamamına ve eklerine hitap eden, daha kapsamlı bir çerçeveden meseleye yaklaşan bir konumda olacağını belirtti.

AA

Bunu Paylaşın