CHP Ankara Milletvekili Umut Akdoğan, yazar Cem Küçük'ün savcılarla ilgili açıklamasını soru önergesiyle TBMM gündemine taşıdı.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un yanıtlaması istemiyle soru önergesi veren Akdoğan, Küçük’ün ifadelerinde dile getirdiği iddialara dikkat çekti.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve bazı isimler hakkında başlatılan soruşturmaya ilişkin olarak Cem Küçük ile Prof. Dr. Ersan Şen arasında yaşanan televizyon tartışmasını hatırlatan Akdoğan, Küçük’ün “Savcıların gelip kendisine anlattığını,” söylediğini vurguladı. Bu sözlerin soruşturmanın gizliliğine aykırı bir durumu gündeme getirdiğini belirtti.
Akdoğan, Ceza Muhakemesi Kanunu uyarınca yürütülen soruşturmaların kamuya karşı gizli olması gerektiğini ifade ederek şu değerlendirmede bulundu: “Soruşturma evresi, Ceza Muhakemesi Kanunu gereği kamuya karşı gizli şekilde yürütülür. Bir gazetecinin, savcılardan veya soruşturmanın içinden doğrudan bilgi aldığını ima etmesi, soruşturmanın gizliliği ilkesinin açıkça ihlali anlamına gelebilir. Eğer böyle bir bilgi akışı gerçekten yaşanıyorsa, bu durum hukuk devletinin temel ilkelerine gölge düşürür. Eğer iddialar gerçek dışıysa da kamuoyunu yanıltma ve savcılara isnat yoluyla itibar zedeleme söz konusudur.”
İlginizi çekebilir:
Rasim Ozan Kütahyalı’ya ‘kayyım’ soruşturması
Cem Küçük soruşturması?
Bu açıklamaların ardından Adalet Bakanı Tunç’a iki ayrı soru yönelten Akdoğan, şu ifadeleri kullandı:
“1) Cem Küçük’ün ifadeleri doğrultusunda hangi savcıların gizliliği ihlâl ettiği yönünde bir soruşturma başlatılmış mıdır?
2) Şayet böyle bir ihlal söz konusu değilse, kamuoyunu yanıltan ve savcılara isnatla suç işleyen şahıs hakkında Bakanlık tarafından adlî bir işlem yapılmış mıdır?”
Adaletin şeffaflık, tarafsızlık ve hukukun üstünlüğü gibi temel ilkeler doğrultusunda işlemesi gerektiğini belirten Akdoğan, konunun ciddiyetle ele alınması gerektiğini de sözlerine ekledi:
“Soruşturmanın gizliliği bizzat savcılar eliyle ihlal ediliyorsa bu bir skandaldır. Aksi halde, gerçek dışı beyanlarla savcıların zan altında bırakılması da ayrı bir suçtur. Her iki ihtimal de açıklığa kavuşturulmalı, kamu vicdanı rahatlatılmalıdır.”
