ABD bankaları, Tayvan’ı işgal etmesi halinde Çin ile bağlarını kesecek

MDN İstanbul

ABD’nin en büyük üç bankasının yöneticisi, Çin’in egemenlik ihtilafı içinde olduğu Tayvan’ı işgal etmesi halinde, ülkedeki yatırımlarını çekeceklerini ifade etti. ABD bankalarıABD basınındaki haberlere göre, Bank of America Üst Yöneticisi Brian Moynihan, JPMorgan Chase Üst Yöneticisi Jamie Dimon ve Citigroup Üst Yöneticisi Jane Fraser, ABD Temsilciler Meclisi’nin Finansal Hizmetler Komitesi’nin düzenlediği oturuma katıldı.

Oturumda Cumhuriyetçi Partili Missouri Temsilcisi Blaine Luetkemeyer’in, Tayvan’a saldırıda bulunması halinde Çin’deki yatırımlarını çekmeye hazır olup olmadıklarına ilişkin sorusuna yanıt veren yöneticiler, böyle bir durumda ABD yönetiminin talimatlarına uyacaklarını belirtti.

“Asker selamımızı verir, siz ne diyorsanız onu yaparız”
Bank of America Üst Yöneticisi Moynihan, soruya yanıtında, “Hükûmetin yönlendirmesine uyacağız ki bu on yıllardır Çin ile çalışma yönünde. Ancak pozisyonlarını değiştirirlerse biz de derhal değiştiririz, tıpkı Rusya’da yaptığımız gibi.” dedi.

Dimon ve Fraser da açıklamalarında Moynihan benzer görüşleri dile getirdi. JPMorgan Chase Üst Yöneticisi Dimon, “Asker selamımızı verir, Amerikan hükûmeti, yani sizler, ne diyorsanız onu yaparız.” ifadesini kullandı.

Öte yandan banka yöneticilerinin, Tayvan’a destek ifadesi ve Çin’deki insan hakları ihlallerinin kınanması konusunda ise çekimser davrandıkları gözlendi.
Demokrasiyi her yerde savunduğunu vurgulayan Dimon, “Tayvan ile ilgili özel olarak yorum yapmayacağım, bu yorumları yapmak Amerikan hükûmetinin işi.” değerlendirmesinde bulundu.

Bankasının dünyanın her yerindeki insan hakları ihlallerinden üzüntü duyduğunu ifade eden Fraser ise “Kınama güçlü bir ifade olur.” diyerek Çin’deki hak ihlallerine ilişkin iddialara değinmekten kaçındı.

“Hepimizi sorunsuz satın alabilecek durumdalar”
Öte yandan Moynihan, Çin ile ilgili “asıl endişe yaratan sorunun” uzun dönemdeki rekabet gücü olduğuna dikkat çekerek “(Çin bankaları) finansal varlıklar bakımından hepimizi sorunsuz satın alabilecek durumda.” yorumunu yaptı.

ABD bankaları, Ukrayna Savaşı’nın ardından Batı’nın Moskova’ya uyguladığı ekonomik ve mali yaptırımlara destek vermiş ve bu ülkedeki yatırımlarını sınırlamıştı. Ancak bankaların Rusya’dan çok daha büyük olan Çin piyasasında, olası bir cepheleşmeden etkilenecek çok daha büyük riskleri bulunuyor.

Citigroup’nun Çin’deki varlıkları 2021 sonunda 27,3 milyar dolara ulaşırken JPMorgan Chase, 2011’de Çinlilerle kurduğu menkul kıymetler ortaklığının kontrolünü ancak geçen yıl ele alabilmişti.

Eski ABD Hint-Pasifik Kuvvetleri Komutanı Amiral Philip Davidson, görevde olduğu Mart 2021’de Kongre’ye verdiği ifadede, “Çin’in 2027’de Tayvan’a saldırabilecek kapasiteye ulaşacağı” görüşünü dile getirmesi, Amerikan iş çevrelerinde geniş çaplı tedirginliğe sebep olmuştu.

Öte yandan ABD ile Çin arasındaki Tayvan bağlantılı gerilimler, Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi’nin ağustos başında Pekin’in topraklarının parçası olarak gördüğü Ada’yı ziyaret etmesi ve ABD Başkanı Joe Biden’ın geçen hafta sonu bir televizyon programında Çin’in işgali halinde Amerikan ordusunun Ada’yı savunacağına yönelik beyanları nedeniyle artmıştı.

Pekin, “Tek Çin ilkesini” vurgulayarak Tayvan’ın dünya ülkeleriyle müstakil diplomatik ilişkiler kurmasına, Birleşmiş Milletler’de ve diğer uluslararası kuruluşlarda temsil edilmesine karşı çıkıyor, kendisini tanıyan ülkelerin Tayvan ile diplomatik ilişkileri kesmesini şart koşuyor.

AA

Bunu Paylaşın