Üniversite-Sanayi işbirliği, ‘ilklerle’ meyvesini verdi

MDN İstanbul

Üniversite-Sanayi işbirliği kapsamında, Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) ve STM Savunma Teknolojileri Mühendislik ve Ticaret A.Ş. savunma ve gemi yan sanayine katma değeri yüksek ürünler kazandırıyor. Yerli ve milli imkânlarla yapılan ürünler, sualtı optik iletişimi ile sualtı aydınlatma sistemleri alanında, özellikleri bakımından kendi alanlarında dünyada ‘ilk’ler arasında yer alıyor. STM Savaş Sistemleri Yöneticisi Enver Küçükerman, Savunma Sanayi Başkanlığı (SSB)’nın desteği ile Teknoloji Kazanım Yükümlülüğü Projesi kapsamında Bahçeşehir Üniversitesi’ne danışmanlık hizmeti verdiklerine dikkat çekerek, “Projenin özü denizaltı ile helikopterler arasında optik muhabere sisteminin geliştirilmesi ve prototipinin üretilmesiydi. Bu kapsamda taraflar arasında 2012 yılında bir sözleşme imzalandı. Biz de BAU’ya denizaltı ve helikopter platformlarının platform-sistem ve sistem-sistem entegrasyonları kapsamında danışmanlık verdik,” dedi.

Dünya’da ilk defa yapılan
bir sistem

Denizaltı ve helikopter arasında gerçekleştirilen muhabereye ilişkin bilgi veren Küçükerman, “Işığın iletilmesi ile sağlanan bu optik muhabere sisteminde kullanılan algoritma ile su ve atmosfer içinde yol alan ışığın suüstündeki yansımalardan etkilenmeyecek şekilde bir noktada bütünleştirilmesi sonucu denizaltı ve helikopter arasındaki muhabere işlemi başarılı bir şekilde gerçekleştirebiliyor,” şeklinde konuştu. Yaptıkları işbirliği neticesinde, geliştirilen ürünün dünyada eşi benzeri olmadığını ve muhabere esnasında denizaltının gizlilik vasfını da tehlikeye sokmadığını anlatan Küçükerman, “Denizaltının her türlü suüstü ve hava vasıtası ile muhabere tesis etmesi için periskop umkuna (derinliğine) gelmesi gerekiyor. Bu da denizaltının satha yaklaşması anlamına geliyor ve bu durum denizaltı gemisinin gizliliğinin önemli bir şekilde riske edildiği dönemdir. Söz konusu projede denizaltında yer alan LED tabanlı alıcı/verici birimi ile birlikte helikopter platformunun üzerine monte edilen alıcı/verici birimi, denizaltının bu gereksinimleri dikkate alınarak, denizaltı gemisinin periskop umkuna gelmeden daha derin umktan muhabere sağlamasına imkân sağlıyor. Helikopter ile denizaltı arasındaki ses muhaberesi sağlıklı bir şekilde optik olarak; kestirilemeyen, karıştırılamayan, dinlenemeyen bir yapı içerisinde gerçekleştiriliyor,” dedi.
Denizaltı optik haberleşme sistemleri alanında geliştirilen ‘Denizaltı ile Dalgıçlar Arası Optik Haberleşme Sistemi’, denizaltı ve dalgıçlar arasında günümüzde bile hala dalgıç/SAT timleri tarafından denizaltı mukavim teknesine vurularak mors alfabesi ile yapılan muhabere yerine, etkin, hızlı ve sesli bir muhabere imkânı sağlıyor olacak. SSB’nin yerli ve milli teknoloji geliştirme politikası kapsamında, hayata geçirilen optik haberleşme sistemi ile muhabere alanında dalgıçlara ve Sualtı Taarruz Komandolarına (SAT) ciddi avantajlar sağlanması bekleniyor. Dünyada, denizaltı ile dalgıçlar arasında yukarıda belirtilen metot dışında herhangi bir muhabere sisteminin olmadığının altını çizen Küçükerman, “Geliştirdiğimiz ürünle denizaltında yer alan LED tabanlı transiver (alıcı/verici) vasıtası ile Sualtı Taarruz Komandoları veya dalgıçlar denizaltından ayrıldıktan sonra ve/veya görev sonunda denizaltıya yaklaşırken, denizaltı gemisi ile kurmak istediği muhabereyi optik haberleşme sistemi ile sesli olarak sağlayabiliyor olacak. Ürünle ilgili Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığımızın sağladığı imkânlar ve en üst seviyede destek sayesinde Deniz Kuvvetleri Komutanlığının ilgili birimlerinde bir demo yaptıklarını anlatan Küçükerman, “Sonrasında aldığımız geri dönüşlerle sistemimizi daha iyi bir noktaya getirmeyi planlıyoruz,” dedi.

Bakarak konuşuyorsunuz
Diğer taraftan BAU ile gerçekleştirdikleri işbirliği neticesinde geliştirilen optik dürbün sistemine ilişkin bilgi veren Küçükerman, “Herhangi bir dürbüne entegre edilebilen LAZER ve LED tabanlı alıcı/verici sayesinde, optik dürbün sistemi 1500 veya 2000 yarda mesafe içinde baktığınız yönde yer alan ve aynı teçhizata sahip diğer platform ile muhabere tesis edilebilmekte, RF yayının yasak olduğu dönemde, kestirilemeyen, karıştırılamayan, dinlenemeyen bir yapı içerisinde ses muhaberesini gerçekleştirebilmektedir” diye konuştu.

Data kısmında hava şartları
önemli

Optik dürbün sisteminin, BAU tarafından geliştirilen bir de data aktarımını sağlayan versiyonu olduğunu anlatan Küçükerman, “Stabilize bir platform üzerinde konuşlu LAZER tabanlı optik iletişim sistemi ile iki birlik arasında yaklaşık 16-17 bin yarda mesafede 2 MB data aktarımı sağlamınız mümkün. Bir birlikteki bilgisayardan bir text mesajı yazıp bu mesajı LAZER tabanlı optik sistemle, diğer bir birlikteki bilgisayara gönderebiliyorsunuz. Tabi, optik olduğu için ışığın gitmesi lazım, ışığın da gitmesi için doğanın imkânları dâhilinde ışığın iletilmesi gerekiyor, bu ürün muhaberede ana muhabere sistemi olmaktan ziyade destekleyici mahiyette, hava şartları müsaitse bunu kullanma imkânına sahipsiniz,” bilgisini verdi.
Optik aydınlatma konusunda ise ışık şiddeti ve dalga boylarını ortam için uygun bir şekilde ayarlayacak bir ürünün BAU tarafından geliştirdiğinin altını çizen Küçükerman, “Gemilerin oldukça pahalı ve planlaması zor olan havuzlama faaliyeti yerine, sualtında kaynak, tutya kontrolü, karina kontrolü vb. işlemlerin sualtında dalgıçlar marifetiyle yapılabildiğini, fakat dalgıçların geminin mukavim teknesindeki survey faaliyetlerinde kullandıkları ışığın, kendilerine bazen destek olamadığının belirtilmesi üzerine yola çıkılarak geliştirilen bu teknoloji ile yakın mesafede net bir görüntünün sağlanabildiğini, herhangi bir geminin karinasında survey yapılacaksa havuzlama yapılmaksızın hasar tespitlerini daha iyi şartlarda yapılabildiğini ve ayrıca söz konusu sistemin sadece bahse konu alanda kullanımı olmayıp, sualtı fotoğrafçılığı, batık tespit, vb gibi alanlarda da kullanımının olduğunu,” ifade etti.

SAYEM’de seri üretime
geçmeye hazırlanıyor

Bu yıl TÜBİTAK’ın açmış olduğu Sanayi Yenilik Ağ Mekanizması (SAYEM) çağrısında 47 firma içinden Üniversite-Savunma Sanayi işbirliği neticesinde birinci fazı kazandıklarını kaydeden Küçükerman, “Birinci faz için TÜBİTAK ile sözleşme imzalayacağız. Devlet birinci fazda size bir destek sağlıyor. Bu desteğin amacı projenin yönetilmesi ve yurtdışı ihracat potansiyelinin sağlanması için yol haritasının oluşturulması. Bizim projemiz zaten yurtdışında yerleşik önemli bir periskop sağlayıcı şirketin dikkatini çekmiş ve 2018 Ekim ayı içeresinde Paris’te icra edilen Euro Naval Savunma ve Denizcilik Fuarında STM-BAU ve bu firma arasında bir işbirliği anlaşması imzalanmıştır,” diye konuştu. Geliştirdikleri ürünlerde üniversite ile sağlanan işbirliğinin önemine dikkat çeken Küçükerman, “Biz bu ürünleri, üniversitemizin sağlamış olduğu yaratıcılıkla ve bizim de savunma sanayinde onlara sağladığımız danışmanlıkla geliştirerek katma değerini artırdık. SSB ve üniversite işbirlikleri bizim için önemli konulardan birisi, amacımız öncelikle başta Deniz Kuvvetlerimiz olmak üzere TSK’nin harekât ihtiyaçlarını karşılamak,” dedi.
BAU İnovasyon ve Danışmanlık A.Ş. (BAUMIND) direktörlüğü görevini yürüten Selçuk Özyurt ise denizaltıların operasyonel faaliyetler sırasında gizliliğin en önemli kriter olduğunu ve geliştirilen sistemlerle bu kriterin sağlanmasına en yüksek seviyede destek sağlamaya çalıştıklarını ifade etti.
BAU İnovasyon ve Danışmanlık A.Ş. (BAUMIND) Genel Müdürü Nil Girgin Kalıp, 12 yıldır Bahçeşehir Üniversitesinde görev yapıyor. Kurulma nedenlerinin savunma sanayi Ar-Ge çalışmalarına katkı vermek olduğunu belirten Kalıp, denizaltı ile helikopterler arasında optik muhabere sisteminin geliştirilmesine ilişkin bilgi vererek, “Yaptığımız testler sonucunda sistemin 50 metre derinliğe kadar çalıştığını gözlemledik, bu derinlik yapılan çalışmalara göre artabilir” dedi.

Bunu Paylaşın