Türk P&I 1 Milyar USD limitle rakiplerine fark attı

MDN İstanbul

Türk P&I ikinci yenilemelerini tamamladı. Yenileme döneminiz bu dönem geçen yıla oranla nasıl ve ilk yıl sonuçlarınız beklentilerinizi karşıladı mı?
Lisans ve kuruluşla ilgili tüm resmi işlemlerimizin bitmesiyle hizmet verebilir duruma gelmemiz, geçen yıl poliçe yenileme döneminin neredeyse en son günlerine denk gelmişti. Bu nedenle rakiplerimizin döneme yayarak verdiği hizmeti biz, hedeflediğimiz üretim rakamlarına da ulaşmak adına ciddi bir gayret göstererek, mübalâğa etmiyorum, 2 gün içinde 300 geminin üzerinde sigortalama yapıp yıl içinde 600 gemiyi sigortamız kapsamına aldık.

Bu noktada Denizcilik sektörünün göstermiş olduğu bu içten ilgiyi kesinlikle gözardı edemeyiz. Hele ki, işletmeci ve donatanlarımızın yeni bir P&I şirketine gemilerini devretme kararı vermeleri ve hatta bu kararın da birkaç gün içinde verilmiş olması bizim için gerçekten büyük bir gurur kaynağı oldu. Armatörlerimizin tercihlerini bizden yana kullanmalarındaki en önemli nedenlerden birisi kuvvetli reasürans yapımız ile Türk Kanunlarına göre denetlenen güvenilir bir sigorta şirketi olmamızdandır.

İlk yılımızı oldukça yoğun çalışmalar içinde tamamladık. Bildiğiniz gibi biz faaliyet konumuzda uluslararası rakiplerimiz ile sıkı bir rekabet içindeyiz. Dünya genelinde bile sınırlı sayıda olan P&I kuruluşlarının 100 yıla varan tecrübeleri ışığında sahip oldukları rekabet avantajlarının içinden yerel bir şirket olarak çıkıp kabul görmek ciddi bir zaman ister. Ancak Türk P&I Sigorta olarak biz, bu zorluğu servis kalitemizi en üst düzeyde tutarak başardık. Tabiki bu uzun soluklu bir yol; gelişerek büyüyen, belirlediğimiz sürdürülebilir politikalar ile sağladığımız tüm hizmetlerimizde başarı grafiğimizi gerek kuruluşumuz gerekse sigortalılarımız için hep yukarı yönlü hareket ettirmek amacındayız. Şirketimizin sunduğu ürünlerden tüm sigortalılarımızın maksimum verimi alabilmesi ve kendilerini güvende hissetmeleri bizim için oldukça önemli. Bunun en iyi göstergesini ise bu yılki yenilemelerimiz neticesinde ortay çıkarabileceğimizi düşünüyorum. Yine gururla söylemeliyim ki, bu dönemde yüzde 99’luk bir oranla bu yılki yenilemelerimizi yapmış bulunuyoruz. Hatta bu yenileme döneminde portföyümüzü yüzde 60 oranında artırma fırsatını da elde ettik. Türk P&I olarak Marmara Bölgesi’nde çalışmakta olan tüm yolcu ve araç taşımacılığı yapan şirketleri güvencemiz altına almayı başardık. Bir yıllık bir şirket olduğumuz göz önüne alındığında elde ettiğimiz bu başarı tüm sigortalılarımızın güveni ve sadakati ile ekip olarak verimli çalışmamızın ciddi bir göstergesi diye düşünüyorum.

Bu ilk yıllık dönemde, global Pazarda prestijli P&I sigortacılarından hiçbir fark olmaksızın; karşılaştığımız tüm hasarlarda olabilecek en hızlı hizmeti sunmaya gayret ettik. Vuku bulan hadiselerde hasarlarımızı hem nakit hem de kulüp garantisi vermek durumunda kaldığımız olaylarda da armatör ve işletmecilerimizi seferlerinden alıkoymadan tüm yükümlülüklerimizi yerine getirdik. Bir hasar anında armatör ve işletmecilerimizin yanında olmaya odaklandık. Bu konuyu kendimize şiar edindik.

Denizcilik sektörünün ihtiyacı olan klasik P&I teminatını sağlarken yeni dönemde rakiplerinize ne gibi üstünlükler sağladınız?
Dünya P&I Sigortacılığı günümüzde ardı ardına değişim ve gelişim göstermektedir. Mevcut sabit prim esaslı sigorta şirketlerine ilave olarak, Grup Kulüpleri de birçoğu kendi kontrollerinde olan sabit primle servis veren P&I Sigorta şirketleri kurmaya başladılar.  Kurulmakta olan şirketlerle birlikte sektördeki rekabetle hizmet kalitesinin yukarı yönlü hareket edeceğini tahmin ediyoruz. Biz de Türk P&I olarak yerel piyasamız da güçlü bir lider olmak için öncelikle servis kalitemizi artırarak armatörlerimizle hasar önleyici işlemlerde yakın temas etmeye başladık. Sahip olduğumuz bilgileri yine benzer gemi tiplerinde servis veren armatörlerimizle paylaşarak, hasarların gerçekleşmeden önce engellenmesi konusunda hatırı sayılır çalışmalar yaptık ve yapmaya da devam ediyoruz.

Teminat sağlama ve sigortalama konusunda ise Türk P&I olarak ilk yıl sağlamakta olduğumuz 500 Milyon USD sorumluluk limitimiz, artarak 1 Milyar USD limite yükseltildi. Bu teminat neredeyse sektörün tüm paydaşlarının ihtiyaçlarını karşılayacak bir teminat limitidir. Bu değerle Türk P&I, diğer sigorta şirketlerine karşı önemli bir avantaj sağlamış oldu. Dünyada bu alanda hizmet veren köklü liderler arasına üst sıradan girmiş oldu.

Türk P&I Sigorta, Türkiye’de mukim bir şirket olması sebebiyle benzerlerinden farklı olarak Türk Kanun ve Hükümlerine uygun servis vermektedir. Bu sayede mağdur sıfatındaki tüm 3. şahısların doğrudan dava açma ve  başvuru hakkını kullanmalarına fırsat tanımaktadır. Piyasamızda faaliyet gösteren sigorta şirketlerinin çoğu kendilerine doğrudan dava hakkı kullanılmaması yönünde İngiliz Mahkemeleri’nin kararlarını, lehlerine kullanabildikleri bir ortamda; Türk P&I bu büyük imkanı, sigortalılarının hizmetine sunmaktadır. P&I piyasalarını yakından takip eden kişilerin bileceği gibi bir karaya oturma hadisesinde, sigortacıları kendilerine, kiracıları vasıtasıyla yaklaşıldığında bunu oldukça ciddi bir şekilde savunmuşlardır.

Sektörde, Deniz Turizm Araçlarının da teminata alınmasıyla ilgili bir çalışmanız var. Bu konuda ki son gelişmeler hakkında bilgi verebilir misiniz?
Deniz turizm araçlarını işleten firmalar, bizim gerçekten üzerinde incelikle çalıştığımız ve çok önemsediğimiz bir meslek grubudur. Deniz turizminde kullanılan deniz araçlarını işleten firmalar ve donatanlarının sigortalanmalarıyla ilgili hassasiyetleri kendileri tarafından da her platformda gündeme getirilmektedir. Yapılmakta olan işin gereği müşteri memnuniyetine bağlı olması sebebiyle oluşabilecek muhtemel olaylarda sigorta teminatı altında olmak hem turistler için hem de işletmelerimiz için devamlılık olması adına çok önem arz etmektedir.

Sektör ile bu konuda iyi niyet zemini içinde sürekli temas halindeyiz. Kendi ürünümüzü sektörümüzün taleplerine uygun alternatiflerle sürekli modifiye ederek olabildiğince hassas davranıyoruz. Türk Ticaret Kanunu’ndan gelen yolcu sorumluluk limitleri ve farklı  limitlerle sektöre türlü alternatifler sunulabilmektedir. Konu sorumluluk sigortası olduğunda hassas olunması bizi de çok heyecanlandırmaktadır. Bu süreç içinde 3 farklı Bakanlığın (Turizm Bakanlığı, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ve Hazine Bakanlığı) koordinasyonuyla, Deniz Ticaret Odası ve TOBB ile doğrudan temsil edilmesi bu meslek üyelerimizin ne kadar önemsendiğini açıkça ortaya koymaktadır. Şirketim adına, yaklaşan Turizm sezonu öncesinde kıymetli Deniz Turizmcilerine hizmet etmek için hazır bulunduğumuzu tekrar belirtmek isterim. Burada önemle altı çizilmesi gereken konu ise yerli bir P&I sigortacısı olarak piyasaya sağlanan katkımızın ölçülebilir düzeydedir. Türk P&I Sigorta’nın kuruluşu öncesinde yabancı sigortacıların 8-10 bin USD olan primleri kuruluşumuzla birlikte, 1-2 bin USD düzeyine inmiştir. Hatta farklı sorumluluk limitleri ile alternatifler oluşturmakta da oldukça esnek olabildiğimiz ürünlerimiz bulunmaktadır.

Marinalarımızda bulunan Türk Bayraklı ve yabancı bayraklı teknelerin P&I sigortası ile ilgili durumu nedir?
Ülke nüfusumuzla kıyaslandığı zaman özel amaçlı tekne sahipliği ve dolayısıyla Türkiye’deki bağlama kapasitesinin yeterli olmadığı kanaatindeyim. Bu konu eminim ki gerek Denizcilik İdaremizin gerekse Deniz Ticaret Odamız ve ilgili kuruluşların özenli çalışmalarıyla gelişecektir. Ben ise, bu konuyu sorumluluk sigortaları kapsamında değerlendirmek isterim. Özel amaçlı tekne sahiplerimiz teknelerine gövde sigortası yaptırıp bu teminatın içerisine de tekne bedeline kadar teminat sağlayacak şekilde bir sorumluluk teminatı ilave etmektedirler. Şahsi kanaatim; bu limitler hiçbir şekilde ne sigortalıların ihtiyaçlarını, ne bağlı bulundukları Marinaların altına girdikleri gözetim ile ilgili sorumluluklarını karşılamaya yetmeyecektir. Bu tip deniz araçları, genellikle gelir seviyesi yüksek profile sahip misafirler ve tekne sahipleri tarafından tercih edildiklerinden doğacak sorumluluklarda aynı anlamda yüksek olmaktadır. Bir örnekle açıklarsam; yelkenli bir tekneye gövde sigortası yapan şirketler tarafından tekne bedeli kadar sağlanan sorumluluk limiti sadece 100-150 bin Euro civarında olmaktadır. Bu tip teknelerin plajlara yakın seyrettiği, yoğun marinalarda manevra yaptıkları, belli koylarda birbirlerine yakın şekilde demirledikleri, donanım olarak (makine ve seyir donanımları) oldukça amatör oldukları göz önüne alındığında tekne sahiplerinin yüksek sorumluluk limitlerine ihtiyaçları olduğu açıktır. Türk P&I olarak biz, yüksek sorumluluk limitleri ile amatör denizcilerimize de güvence sağlamaya başladık.

Yabancı bayrak kullanımının özel amaçlı teknelerde popüler olduğu konusu da bilinmektedir. Hukuki açıdan değerlendirildiğinde sorumlulukların karşılanması noktasında mağdurların karşılarına kolay bayrakların kayıt edildiği “posta kutusu” şirketler çıkabileceği açıktır. Özel amaçlı deniz araçlarının uygun sorumluluk limitlerine sahip olması konusunda hassasiyetin önümüzdeki dönemde hızla artacağını tüm sektörümüzün dikkatine sunarım.

Bunu Paylaşın