Stein: Jotun HPS ile gemilerde büyük tasarruf sağlanacak

MDN İstanbul

Dünya denizcilik sektöründe yaşanan durgunluk, armatörlerin ve gemi operatörlerinin operasyon maliyetlerinde tasarruf yaratan çözümlere ilgisini artırdı. Bu doğrultuda çalışmalarını sürdüren deniz teknolojisi firmaları hem denizcilikteki yeni düzenlemelere uyum sağlamak hem de giderlerde düşüş sağlamak adına çalışmalarını yoğunlaştırdı. Deniz boyaları sektörü, özellikle gemilerdeki enerji maliyetlerini ve bakım masraflarını düşürme gibi konularda armartörlük firmalarına etkili çözümler sunmaya devam ediyor. Son olarak dünyanın önde gelen boya firmaları, gemi sahipleri, tersaneler, performans ölçümleme kuruluşları ve akademisyenlerin de içinde bulunduğu 53 firmanın katılımı ile  geliştirilen ISO 19030 standardı bunun en önemli örneklerinden biri. Yeni standart, gemi dış kabuk ve pervane performanslarını iyileştiren çözümlerin etkinliğini ölçmek için geliştirildi.
Denizcilik sektöründe yavaş yavaş yaygınlaşmaya başlayan ISO 19030 standardının geliştirilmesi ve kullanılması ile gemilerdeki karbon gaz salınımlarında yüzde 10 azalma ve 30 milyar dolarlık ek yakıt tasarrufunu beraberinde getireceği öngörülüyor.
Bu standardın oluşumuna kaynak olan çalışmaların başında Jotun’un geliştirdiği ‘Hull Performance Solutions (HPS)’ konsepti olduğu biliniyor. Bu ay, Jotun’un Global Satış Direktörü Stein Kjølberg ile Jotun’un sunduğu HPS çözümleri hakkında bir röportaj gerçekleştirdik. Ayrıca, röportaja katılan Jotun Doğu Avrupa ve Orta Asya Bölgesi Deniz Boyaları Direktörü Hakan Özan, Deniz Konseptleri Müdürü Gökhan Coşkun ve Pazarlama Müdürü Başak Kanat da Jotun Türkiye ve bölgedeki projeleri hakkında bilgiler verdi.

ISO 19030 standardında Jotun imzası
Jotun’un HPS sisteminin 2011 yılında piyasaya sunulduğunu kaydeden Stein Kjølberg, “Zayıf gövde ve pervane performansı, dünya filosunun enerji maliyetlerinin yaklaşık yüzde 10’unu bir diğer deyişle 30 milyar dolarlık kısmını, oluşturduğu tahmin ediliyor” dedi.
“Yeni ISO 19030 standardının temelini oluşturan metodoloji Jotun’un ‘Hull Performance Solutions’ konsepti örnek alınarak oluşturuldu. 2011 yılında pazara sunulan bu konsept, gemilerin belli bir zaman dilimi içerisindeki hız kayıplarını asgari seviyede tutarak, azami verimliliği elde etmek üzerine kurulu. Bu da dünya filosunda GHG salınımlarında yüzde 10 civarında bir iyileştirmeye, dolayısı ile 30 milyar dolarlık bir tasarruf potansiyeli sağlamaktadır. ISO standardının kabul edilmesiyle birlikte gemilerin enerji verimliliği ölçümü konusunda bir şeffaflık sağlanacak ve gemi sahipleri kendi gemilerinin enerji verimliliği konusunda daha net bilgi sahibi olacak.
Jotun Hull Performans Sistemi tek başına bir boya sistemi olmayıp 4 ana bileşenin bir arada olduğu bir konsepttir. Bu bileşenler; boyanın kendisi, en üst seviyede verilen teknik servis hizmeti, performans izleme analiz sistemi ve iddia edilen performans sağlanamadığı hallerde geri ödeme garantili bir pakettir. 2011 yılından günümüze kadar Jotun firması Hull Performans Konsepti dahilinde 600 projeye imza atmış olup 400’ü boyanırken geriye kalanların da proje aşamalarına devam ediliyor.
Yapılan araştırmalar doğrultusunda standart bir Antifouling sistemi bulunan bir gemide 5 yıllık bir seyir süresinde ortalama olarak yaklaşık yüzde 6 seviyelerinde hız kayıpları oluşmaktadır. Jotun HPS konsepti olarak iddiamız 5 yıllık bir süreçte HPS konseptinin kullanılması durumunda geminizin hız kaybının ortalama yüzde 1,5 seviyelerinde kalacağı öngörülmektedir. Gene bu çerçevede verilen değerlerin yakalanamaması durumunda HPS konsepti için ödenen maliyetin yüzde 60’ı anında iade edilmektedir. ISO 19030-2 sistemi ise bu noktada en doğru ölçümlerin ve analizlerin yapılarak gemi dış kabuk ve pervane performansının ölçümlenerek armatör firmaya verilen sözlerin tutulup tutulmaması konusunda bir rehber olmaktadır.
Yaptığımız analizlere örnek vermek gerekirse; 10 bin teu kapasiteli bir konteyner gemisinin mevcut standart zehirli boya sistemini yaklaşık 250-300 bin dolar yatırım ile  HPS çözümüne yükseltilmesi yaklaşık 4,3 yılda toplam 6,8 milyon dolarlık bir yakıt tasarrufunu beraberinde getirdiği ölçümlenmiştir.
Konteyner gemilerinde hız daha yüksek olduğundan tasarruf miktarı daha yüksek olup  kuru yük gemilerinde de tasarruf miktarı azımsanmayacak derecededir. 12 yıllık bilgilerini incelediğimiz 50 bin grosstonluk bir kuru yük gemisinin standart antifouling masrafına ilave olarak 150 bin dolar’lık bir yatırım yapıldığında  5 yılda 1,2 milyon dolar yakıt tasarrufu sağlandığı analiz edilmiştir. Ayrıca aynı sürede 16 bin ton daha az karbondioksit salınımı gerçekleşmiştir.”
Jotun’un Türkiye’de uzun yıllardır pazar lideri olduğunu ifade eden Hakan Özan “Global firmalar arasında Türkiye’de fabrikası bulunan tek üretici Jotun” dedi.
“Türkiye’deki bölge merkezi ve iki fabrikamızda toplam 455 kişi çalışıyor. Jotun Türkiye;  Rusya, Romanya, Bulgaristan, Azerbaycan, Kazakistan, Türkmenistan, Özbekistan, Gürcistan, Ukrayna ve Beyaz Rusya ülkelerini içine alan Doğu Avrupa ve Orta Asya bölgesinin merkezidir. Bütün bu ülkelerin yönetimi Jotun Türkiye’den yapılıyor. Bu da Jotun’un Türkiye’ye olan güvenini göstermesi açısından çok önemli.
Şu an pazardaki güçlü konumumuzu korumak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Kuru havuz, bakım, tamir ve yeni inşada zaten çok güçlü durumdayız. Askeri projelerde de önemli işlere imza atmaya başladık. Örneğin, Türk Donanması için Sedef Tersanesi’nde inşa edilen TK-LPD projesinde Jotun boyaları kullanılacak. 2017 yılında Balast Suyu Yönetim Sistemi ve diğer düzenlemelerden dolayı tersanelerde bir yoğunluk bekliyoruz. Erken havuza giren gemilerden dolayı hem tersanelerin hem de bizim işlerimiz arttı. Önümüzdeki yıllarda tersanelerimizin kimyasal tanker projelerinde başarılı işlere imza atmasını bekliyorum. 2020 yılına doğru küçük tip kimyasal tanker siparişlerinin Türkiye’ye gelebileceğine inanıyorum. Ayrıca, koster filosu yenilenmesi konusunda da bir talep olduğunu görüyoruz. Devlet, bu projeye destek verdiği takdirde, bu konuda büyük bir iş yoğunluğu yaşanabilir. Bazı armatörlerin bu konuda devletin atacağı adımları beklediğini biliyorum. Umarım doğru bir projeyle bu konuda adımlar atılabilir. Çünkü, Karadeniz çanağındaki koster filosunun oldukça yaşlandığı görülüyor.”

Bunu Paylaşın