Şirketlerin hem çevresel hem de kârlılık anlamında daha verimli olabilmek yönünde gittikçe daha çok baskıya maruz kalmasıyla denizcilik endüstrisi son yıllarda büyük değişim gösterdi. Günden güne katılaşan çevre düzenlemeleri, operasyonel verimliliğin sağlanmasını yönetim kurulundan, geminin güvertesindekilere kadar her çalışan için bir amaç haline getirdi.
Uluslararası Denizcilik Örgütü’nün (IMO) denizcilikte kullanılan yakıtların sülfür oranlarını yüzde 3,5’ten yüzde 0,5’e çeken 2020 Sülfür (SOx) regülasyonunun yürürlüğe girmesine aylar kala, armatörler yeni kuralları gözden geçiriyor ve hazırlık yapıyor. Dahası, IMO aynı zamanda denizcilik kaynaklı karbon emisyonlarının 2050’ye kadar 2008 rakamlarına kıyasla yüzde 50 azaltılması ve uzun vadede sıfır karbon üreten bir sektör yaratma yönününde de kararlar aldı. Bu durum, armatörleri öncelikle bu koşulları karşılayan, ikincil olarak da operasyonlarının her adımını verimli kılabilecek ve ekonomik olarak mümkün olan en efektif yakıt çözümü arayışına itti.
Ancak denizcilikte dalga yaratan bir trend daha var; Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı’nın (UNCTAD) raporuna göre denizcilik sektöründe dijitalleşme devrim yaratacak. Teknolojik gelişmeler ve somut veri kullanımı armatörlerin maliyetler, zaman ve çevresel yönden büyük ihtiyaç duyduğu verimliliği sunabilir.
Veri bazlı karar alma
Dünya çapında boya üreticisi Hempel, verimliliği en üst düzeye çıkarmak için yüksek performanslı boya çözümleri ve somut veri kullanımının gerektiğinin bilincinde. Örneğin, Hempel’in ödüllü korozyona karşı koruması Hempaguard, tüm diğer üst sınıf zehirli boyalara oranla yüzde 6 oranında daha fazla yakıt tasarrufu sağlıyor. Hempel’in Actiguard® teknolojisi temelinde geliştirilen Hempaguard, silikon-hidrojel ve ileri biyosit yönetimini tek kaplamada birleştiren yegane boya.
Hempel performans verilerini kullanarak müşterilerine uzman tavsiyeler ve çözümler sunarak gövde verimliliğinin ve yatırım getirisinin her gemi işletmecisi için en üst düzeye çıkmasını sağlayabiliyor. Fouling ve mekanik hasar, bir geminin belli bir hızda seyretmesi için gereken motor gücü gereksinimini yüzde 18 oranında artırabilir. (Bazı durumlarda beş yıllık bir aralıkta bu oran daha da artabilir). SHAPE adı verilen sistem, anahtar performans göstergelerini analiz ederek uzun vadede ortaya çıkan eğilimleri tespit edebilir.
SHAPE sürecinde tespit edilen 4 anahtar performans göstergesi şöyle:
Kuru Havuzlama Performansı: Kuru havuz süreleri boyunca tekne gövdesi ve pervane performansındaki değişiklikleri hesaplar.
Hizmet Performansı: Geminin tekne ve pervane çözümlerinin etkinliğini hesaplar.
Bakım Tetikleyicisi: Kuru havuz ve denizde geçen süre arasında gövde ve pervane performansındaki değişimi hesaplar.
Bakım Etkisi: Gemi bakımı gerçekleşmeden önce ve gerçekleştikten sonra gövde ve pervane performansındaki değişimi hesaplar.
2020’den itibaren artan yakıt fiyatıyla birlikte operasyonel maliyetlerde artış beklenirken, armatörler ve operatörler Hempel kaplamaları ile SHAPE sistemini kullanarak filo verimliliğini ve etkinliğini en üst düzeye çıkaran performans temelli ve veri bazlı kararlar alabilir.
