Sefine, Ar-Ge konusunda yan sanayini destekleyen yeni açılımlara yönelmek istiyor

MDN İstanbul

Türk tersanelerinin kalite, ürün çeşitliliği ve müşteri memnuniyeti konusunda ciddi yol kat etmiş olduğuna ve bu durumun özellikle yeni nesil çevreci, teknolojik ve enerji tasarrufu yüksek gemi ihtiyacı olan armatörler için önem arz ettiğine dikkat çeken Sefine Tersanesi Yeni İnşa Genel Müdür Yardımcısı Hüseyin Akhisar; gelecek on yılın kendisini bu yönde geliştirmiş, teknolojik altyapısını ve çalışan kaynağını hazırlamış, Ar-Ge çalışmaları yapan tersanelerimiz için umut verici olduğunu belirtiyor. Akhisar, askeri projelerdeki gelişmelerinse tersanelerin iş hacmini düşüreceğini ancak elde edilen donanımla özellikle Ortadoğu ve Asya ülkelerine askeri proje ihracatında büyük rol oynayacağına dikkat çekiyor.
Denizcilik sektöründe yaşanan küresel kriz sonrası iş hacminin düşmesinin, sektöre olan ilginin azalmasına ve iş gücüne olan ihtiyacın düşmesine neden olduğunu belirten Akhisar, ‘’Küresel krizin yaşanması, sanayicimizin yatırım ve modernizasyon çalışmalarını askıya almasına sebep oldu. Bu durum teknik personel ve yönetici kadrosunun tecrübe kazanamamasına, ayrıca da sektöre yeni katılımın azalıp çalışan kalite ve tecrübesinin düşmesine sebep oldu.
Kriz döneminde tersaneler dönemsel olarak tamir ve conversion, mega çelik yapı işlerine yönelip ayakta kalmayı başardılar. Bazı tersanelerimiz de bizim Sefine olarak yaptığımız gibi ele geçen fırsatları değerlendirip yeni inşaya devam ettiler. Son dönemde bazı gemi tiplerindeki talep artışı ve potansiyeli karşılayabilmek için kapasite artımına gittik. Tersane altyapı çalışmalarına hızla devam ediyoruz. Kapalı/açık inşa alanları, yeni depomuz, yenilenen idari/teknik binamız, sosyal tesislerimiz, makine parkımızı yılsonu itibarıyla bitirmiş olacağız,’’ dedi.
Ar-Ge çalışmalarında genel olarak tersane imalat verimliliğini artırma ve çevresel koşulları iyileştirme ekseninde hareket ettiklerini belirten Akhisar, ‘’Ar-Ge çalışmalarına ciromuzun yüzde 0,3’lük kısmını ayırmış bulunmaktayız. Çalışmalarımızı hızlandırabileceğimiz Ar-Ge atölyemizin kurulumuna da devam etmekteyiz. Hibrit veya elektrikli gemi tasarımlarını henüz tersanemizde yapmıyoruz, tasarımı yurtdışından sağlıyoruz. Şu an için sektördeki gelişmeler daha çok yeni ve bu işin teknoloji liderleri, elektrik konusunda söz sahibi büyük küresel firmalar. Sefine olarak öncelikle sistemin kurulumu ve işletilmesine yönelik tecrübelerimizi geliştirip, daha sonra yan sanayimizi de destekleyerek bu alanda yeni açılımlara yönelmek istiyoruz,’’ şeklinde konuştu.‘’Tersanelerimiz Avrupa
pazarında prestijli bir
konuma sahip’’

Son 20 yıllık süreçte Türk gemi inşa sanayinin profesyonelleşme adına çok ciddi yol kat ettiğinin altını çizen Hüseyin Akhisar, ‘’Global kriz dönemine kadar geçen yaklaşık 7-8 yıllık o inanılmaz periyotta başlayan; müşteri ile ilişkiler, tanıtım, kalite, iş güvenliği alanında önemli görüşmeler yaşandı. Bugün itibarıyla tersanelerimiz nitelikli gemi inşa, dönüşüm ve tamir alanında özellikle Avrupa pazarında çok prestijli bir konuma sahip. Coğrafi konum avantajı, butik imalat metodu, özellikle üst düzey fiyat/kalite performansı ile çalıştığımız için armatörlerin tekrar tekrar tercih sebebi olduk. Önümüzdeki süreçte tersanemiz gibi işini ciddiye alan ve müşteri odaklı çalışan tersaneler büyümeye devam edecek ve özellikle Avrupa’da saygıyla anılan marka tersaneler olacaktır. Yeni inşada ve tamirde Türk tersanelerinin elde ettiği başarılar, scrubber sistemlerinin gemilere montajında da Türkiye’deki tersanelerin tercih edilmesine sebep olduğunu görüyoruz. Bu durum önümüzdeki kısa vadede çok ciddi bir iş potansiyelinin yaşanmasına sebep olacak. Bunun tersanemize olan olumlu etkilerini görmeye başladık,’’ dedi.

‘’Gemi ekipmanları
üretimine geçmek,
gemi inşa sanayimizi
daha güçlü kılacaktır’’

Ülkemiz sermaye piyasasının güçlü olmasının, krediye kolay ulaşma konusunda Türk tersanelerini güçlü kılacağını ve bu durumun sektörün daha fazla iş yapma potansiyeline erişmesini sağlayacağını belirten Akhisar, ‘’Sektöre dünya ölçeğinde bakarsak, özellikle gemi inşanın lokomotifi rolündeki Uzakdoğu ülkeleri Çin ve Kore’nin teminat mektubu/finansman konularını devlet destekli çözümlediklerini görmekteyiz. Bizim de yüksek istihdam sağlayan ve ülkemize döviz getiren gemi inşa sektörünü desteklememiz gerektiğini düşünüyorum. İhracat rakamlarını yukarı çekebilmek adına atılacak en önemli adımlardan birinin, gemi yan sanayisinin kalite sistemleri, sertifikasyon ve iş güvenliği alanlarında desteklenerek yerli girdinin artırılmasıyla, yurtiçinde daha çok döviz kalmasını sağlamak olduğunu düşünebiliriz. Gemi inşa sektöründeki ithalata bağımlı ihracat yapısından mümkün olduğunca uzaklaşacak altyapı, Ar-Ge ve teknolojik çalışmaları başlatıp, gemi ekipmanları üretimine geçmek gemi inşa sanayimizi daha güçlü kılacaktır,’’ şeklinde konuştu.

Bunu Paylaşın