1) Bize Piri Reis Üniversitesi’ni anlatır mısınız? Piri Reis nasıl bir üniversite olacak?
Osman Kamil Sağ: Şu anda Türkiye’de 85 devlet üniversitesi, 30 vakıf üniversitesi var. Piri Reis Üniversitesi ise bir sektör üniversitesi. Türk Deniz Eğitim Vakfı (TÜDEV) ve Deniz Ticaret Odası (DTO), neredeyse üç dört senedir bu üniversiteyi kurabilmek için uğraş veriyordu. Nihayet geçtiğimiz şubat ayında üniversitenin kuruluşu için kanun çıktı. Böylece 2009-2010 öğretim yılında her fakültenin belirli bölümlerinde kısıtlı sayıda öğrenciyle butik olarak eğitime başlayabileceğiz. Başlangıçta Fen Edebiyat Fakültesi’nde servis derslerimiz ve İngilizce hazırlık bölümü, Mühendislik Fakültesi’nde gemi inşa, denizcilik ağırlıklı makine, elektrik ve endüstri mühendisliği bölümleri, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nde de denizcilik işletmesi gibi bölümler olacak. Eğitim dili İngilizce olacak üniversitemizde sadece Türk denizcilik sektörünün değil, uluslararası denizcilik sektörünün de ihtiyacını karşılayacak çerçevede eğitim vereceğiz. Unutmayın, Piri Reis Üniversitesi, dünya standartlarında ilk 5’te olmak iddiasıyla işe başlıyor. Misyonumuz ise bir dünya üniversitesi kurmak. Bu yüzden öğrenci seçiminde de çok titiz davranacağız. Başlangıçta DTO’nun ve armatörlerimizin desteğiyle her bölümde yüzde 70’e varan oranda burs vereceğiz. Ayrıca müthiş bir kampüs kuruyoruz Tuzla’da. Şu anda mimarlarımız dünyadaki benzer denizcilik üniversitelerini gezip fikir sahibi oluyorlar. Bu çalışmanın sonucunda hepsinden iyisini yapacağız. Tuzla’da İTÜ Denizcilik Fakültesi’nin yanında 30 dönüm arazi satın aldık. Yine Tuzla’da deniz kenarında 70 dönümlük bir araziyi satın almak üzereyiz. Burada fakülteler, rektörlük, kütüphane, toplantı ve konferans salonları, sosyal tesisler gibi yerleşkeler olacak. İkinci aşamada da, halen TÜDEV’in bulunduğu 16 dönümlük arazide sürekli eğitim merkezi ve lojistik, brokerlik, Türk boğazları, deniz hukuku gibi bölümlerin olduğu bir yüksekokul kurulacak. Ayrıca fen bilimleri ve sosyal bilimler enstitüleri kurmayı planlıyoruz. Böylece Türkiye’nin denizcilikle ilgili problemlerini çözebilecek projeler üretebilecek donanımda öğretim üyeleri yetiştirebileceğiz. Örneğin şu anda tersanelerde birtakım sıkıntılar yaşanıyor. Biz bunlarla ilgili projeler geliştireceğiz ve üniversite olarak tersanelere yardım edeceğiz.
“Misyonumuz dünya üniversitesi olmak.”
Muhakkak sektörün bir adım önünden gideceğiz. Zaten bir üniversitenin misyonu da bu olmalı. Sektörün gerisinden değil ilerisinden gidip sektörüne yol gösterebilmeli.
Her üniversitede bunun tam olarak yapıldığını söyleyemem, fakat Piri Reis Üniversitesi’nde bunları göreceksiniz. Birkaç sene içerisinde çok büyük ses getireceğiz. Kısacası her türlü altyapıyı maddi problem yaşamadan hazırlayacağız. Elbette tüm bu organizasyonlar, Piri Reis projesinin nüvesini atan TÜDEV, DTO ve armatörlerimizin desteğiyle planlanıyor. Çünkü onlar eğitime inanan kişiler.
2) Eğitime TÜDEV’in öğretmen kadrosuyla mı başlayacaksınız?
Osman Kamil Sağ: Hayır, orada oldukça mütavazı bir kadro var Piri Reis Üniversitesi’nde biz 5 yıl içinde 350 kadar öğretim elemanına ulaşmayı hedefliyoruz. Yurtdışından ve yurtiçinden çok iyi öğretim elemanlarıyla çalışacağız. Denizcilik eğitiminde özellikle altyapı oluşturmak, laboratuar ve similatör sistemleri kurmak çok pahalıdır. Biz dünya standartlarında en iyisini kurup Türkiye’de bu konuyla ilgilenen diğer üniversite ve yüksekokulların da merkezimizden yararlanmasını sağlayacağız. Denizcilik eğitiminde bir marka haline gelmek ve diğer üniversitelere açık bir merkez olmak bizim misyonlarımızdan biri olacak. Şu anda gördüğüm kadarıyla birçok üniversite denizcilikle ilgili fakülte ve bölüm açmak istiyor, fakat çok pahalı olduğu için yetersiz kalıyorlar. Biz bu duruma çare olacağız.
3) Denizcilik sektörü en çok hangi dalda kalifiye eleman eksikliği yaşıyor?
Osman Kamil Sağ: Sadece Türkiye’de değil dünyada gemi adamı ihtiyacı had safhada. Gemi adamı ihtiyacı güverte ve makine olmak üzere ikiye ayrılıyor, biliyorsunuz. Özellikle makineci ihtiyacı çok fazla. Zaten bizim de ilk açacağımız bölümler bunlar olacak. Üstelik önümüzdeki 10-15 yıl içinde gemi adamlarına daha da çok ihtiyaç olacak. Dünyadaki ulaşımın büyük çoğunluğu denizyoluyla yapılıyor. Gemiler her gün daha modern şekilde inşa ediliyor ve otomasyona gidiliyor. Bu yüzden kaliteli, iyi yetişmiş gemi adamları sektörün belkemiği. Zaten bundan 5 sene kadar önce ben IMO’da görev yaparken, kaliteli gemi adamı yetiştirmek üzere başta Polonya, Türkiye ve Hırvatistan olmak üzere Doğu Avrupa ülkeleri pilot bölge ilan edildi. Biz de, yetiştirdiğimiz her türlü gemi adamıyla öncelikle Türkiye’nin ihtiyacını karşıladıkdan sonra insan gücümüzü dışarıya ihraç etme imkânına sahip olacağız.
4) Anlattıklarınız gerçekten müthiş! Peki gençlerin denizciliğe ilgisini çekebilecek misiniz, çalışma programınız nedir?
Osman Kamil Sağ: Öncelikle siz kendinizi bir öğrenci yerine koyun. Üniversite sınavlarına hazırlanıyorsunuz. Tercih yaparken neye dikkat edersiniz? Ben olsam “Acaba mezun olduğum vakit iyi şartlarda iş bulabilecek miyim, aileme bakabilecek miyim?” diye düşünürüm. Bir de her lise mezunu öğrencinin kafasında bir üniversite hayali, atmosferi vardır. Ne bileyim işte İTÜ hakkında, Koç ya da Sabancı üniversiteleri hakkında bir fikre sahiptir. Öğrenciler sosyal aktivitelere çok dikkat ederler. “Ben eğlenebilecek miyim?” diye düşünürler. Çünkü üniversite sırf ders değildir. Öğrenciyi kampüsünüze bağlayacak her türlü sosyal aktiviteyi hazırlamanız lazım. Piri Reis’te biz bunların hepsine çok dikkat edeceğiz. Sportif aktivitelerimiz yelken, kürek, yüzme gibi deniz ağırlıklı olacak. Öğrencimize yurt imkânı ve sosyal faaliyet ortamı sunacağız. En önemlisi de öğrencilerimize hem Türkiye’de hem de yurtdışında staj, açık deniz, burs ve iş garantisi vereceğiz. Öğrencilerimizin büyük çoğunluğu burslu olacak ve mezun olduktan sonra da iş bulacak. Ben bundan daha iyisini düşünemiyorum.
5) Bu anlattıklarınız çok güzel, peki halkımız tüm bunlardan nasıl haberdar olacak?
Osman Kamil Sağ: Bu konuda epeyce tecrübem var. Ben devlet üniversitesinde dekanlık yaparken Öğrenci Seçme Sınavları’nın (ÖSS) sonuçları açıklandıktan sonra bütün listeleri alıyordum ve sıralamada ilk 500’e giren öğrencilere teker teker mektup yazıyordum. Üstelik 24 saat telefonum açıktı. Öğrenciler ve velileriyle konuşuyordum. Ortadoğu Teknik Üniversitesi’ne (ODTÜ), Boğaziçi Üniversitesi’ne ya da Bilkent’e gidecekken denizcilik fakültesine gelmesini sağladığım çok öğrenci olmuştur. Riske girerek, “Buraya gel, her türlü bursunu ben sağlayacağım, sponsorun ben olacağım” dediğim ve bu şekilde denizcilik sektörüne kazandırdığımız çok değerli öğrenciler var. Üstelik Piri Reis’te çok daha iyi şartlarda burs imkânı sunuyoruz. Armatörlerimiz bu konuda da çok büyük destek veriyor. Eğitim konusunda inanılmaz heyecanlılar. Elbette tüm bunlar TÜDEV ve DTO’nun katkılarıyla oluyor. Bu yüzden başta DTO Başkanı Metin Kalkavan olmak üzere, TÜDEV Yönetim Kurulu ve Piri Reis Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Alp Özalp’e, Mütevelli Heyeti Başkan Yardımcımız Pekin Baran’a ve diğer mütevelli heyet üyelerine sonsuz destek verdikleri için çok teşekkür ediyorum. Onların çabaları olmasaydı bugün bu proje gerçekleşemezdi.
