Mürettebat kusuru meselesine bir sigortacı açısından bakış

Emin Yasacan

eminyasacan@marinedealnews.com
Emin Yaşacan
İstatistiklerde kazaların yüzde 80’inin sebebi personel hatası olarak geçmekte. Ve bu konuda kimse ama hiç kimse hiç-bir-şey yapmamakta. İstatistikler yalanı en iyi destekleyen unsurdur.
Ve aksine personel hatası olsun diye yangının üzerine körükle gidilmektedir. Son 10 yılda çıkarılan kanunlar, kaideler, kuralların hiç biri personelin faydasına değildir, aksine personelin zorlanmasına sebep vermiştir.
İnsan tabiatı; en huzurlu olduğu yer kendini ait hissettiği yerdir. Fezada gezen astronot bile kendini huzurlu hisseder. Neden? Kendinin oraya ait olduğunu hissediyor, aylarca yıllarca eğitim öğretim görmüş, Biliyor! Deniz de Feza’dan pek farklı değil, düşersen nefes alamazsın. Kafanı koyduğun yastıkla sonsuzluk arasında sadece üç-beş santimlik saç var nihayetinde.
Daha önceki yazılarımda yavaşlamalıyız, çok fazlayız bu dünyaya derken personel sayısını azaltalım demek istememiştim. Personel sayısını çoğaltmalıyız, evet evet, çoğaltmalıyız. Personel çok yorgun ve bitkin. Aşçının halat manevrasında ne işi var! Bayrak devletlerinin ‘’safe manning’’ uygulamalarını gözden geçirmelerinde fayda var. Herkes otomasyondan, personel sayısını azaltmaktan bahsediyor. Evet, drone’lara personel tabii ki koymayacaksın ama normal uçağa tek pilot yeter diyemezsin. Muavinsiz otobüse kaptan şoför ne kadar dayanır, yolcular niye dayansın!
Personelin konforunu sağlamak üzere kurallar değiştirilmelidir. Eskiden kaç kamarot vardı, şimdi hiç kamarot var. Gemilere sekreter konmalı, evet evet sekreter konmalı. Gemi sekreteri olmalı.
Emniyet ancak konfor sağlanırsa olabilir. Gemi göğsüne emniyet esastır yazmakla olmuyor, bu haliyle ‘’safety no first smoking’’ olarak algılanıyor.
‘’Bir de konforlarını mı artıracağız’’ dediğinizi duyar gibiyim ama ‘’oğlunuzu başkalarının gemisine staja gönderir misiniz’’ diye sorarım o zaman. İngilizce bilmeyen nasıl kaptanlık yapıyor? İngilizce bilmeyene neden ehliyet veriliyor? Bunun vebalinin altına nasıl giriliyor? Limanla yanlış muhaberattan dolayı 7 denizci öldü! Neden bu sorular sorulmuyor? Haa ‘’bayrağımız beyaz listeye geçti bu yeter’’ diyorsanız, hayır efendim. Standard kalite sağlanmalı, personel kalitesi. Bizim beyaz listedeki bayrağımıza başka bayraklı gemi çarpıp batıramaz mı? Yurdumuz limanlarına uğrayan ne bayraklı olursa olsun, her geminin personeline İngilizce kontrolü yapılmalı. 300 kelime, fazla değil, 300 kelime ile dünyayı döndürürsün. Bilmiyor mu? İnsin gemiden. Zaten değil gemiye çıkmak, evden dışarı çıkmasın. Aşçının dil bilmesine gerek mi var, değil mi? Hayır efendim elbette var. Diyelim aşçı taş düşürüyor, doktora gitmesi lazım, gemi de denizde. Ne olacak? Yanına bir yaren lazım hastane için değil mi? Düştün mü ‘’safe manning’’den. Bekle bir hafta yerine adam koymak için. Bak para da kaybettin.
Askeri gemiler de otomasyona geçti, personel sayısı yarı yarıya düştü mü? Hayır. Ticari gemilerdeki insan değil mi? Ha, kâr esastır değil mi? Evet esastır ama personelden kısma olamaz, insanların hayatlarına kastedemeyiz. Ben de işletmecilik/armatörlük yaptım bir süre, kiralama, operatörlük vs. Ne konuştuğumu biraz biliyorum. Ben yapamadım. İstediğim gibi olmadı. Baktın ki olmuyor, bakmayacaksın o işe, başka iş bakacaksın. Kimse silah dayamıyor armatörlük yap diye. Yeni kural kaidelerle gemilere en düşük tonajda en az 250,000 dolar yatırım yapmak gerekiyor. Kimse battı mı? İşten çıktı mı? Yok. Eh?
Hülasa; kazaların müsebbibi personel değildir. ‘‘Crew negligence’’ kolaya kaçmaktır hasar ödemesinde. Kazaları önlemenin yöntemi, personele biraz lüks yaratıp İngilizce kalitesini artırmaktır.
ETİKETLER:
Bunu Paylaşın
eminyasacan@marinedealnews.com