Limanlarda yatırım gecikiyor

MDN İstanbul

Deniz Ulaştırma Genel Müdür Yardımcısı Ekrem Özcan, dünya konteyner pazarının 30 yılda sekiz kat büyümesinin öngörüldüğünü bildirdi.  Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi ile Göztepe Rotaract Kulübü tarafından düzenlenen “Denizcilik Sektör Semineri” Ege Üniversitesi (EÜ) Atatürk Kültür Merkezi’nde yapıldı. Seminerde, “Liman özelleştirmelerinin, Türkiye’deki liman işletmeciliğine etkileri ve İzmir Limanı’nın geleceği” konusu ele alındı.  Ege Bölgesi Sanayi Odası Başkanı (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Taşkın, yöneticiliğini üstlendiği oturumun açılışında yaptığı konuşmada,  Türkiye’nin geleceğinin ve gençlere iş olanağının yolunun,  yatırımdan ve üretimden geçtiğini belirtti.

Yatırımın katma değere dönüşmesinin üretilen malların dünya pazarlarına çıkabilmesine ve sağlıklı hammadde teminiyle üretim devamlılığına bağlı olduğunu ifade eden Taşkın, şöyle konuştu:  “Bu noktada limanlara ihtiyaç var. Bu olmazsa olmaz bir gerçek. Ama bu kadar elzem bir konuda yatırımlar gecikiyor. Yatırımda gecikme yaşanan limanlar arasında İzmir Limanı da yer alıyor. Şimdi limanın özelleştirmesi gündemde. İzmir Körfezi’nde konteyner gemilerini dizi dizi beklerken görenler, işi bilmeyenler, ‘Ooo işler ne iyi. O kadar iyi ki gemiler sıra bekliyor’ diyor. Oysa işi bilenler bekleyen her geminin cebimizden çıkacak para anlamına geldiğini bilirler. Bundan daha önemlisi, malların zamanında gönderilememesi nedeniyle sözünde durmamış konumuna düşen sanayimizin pazarını kaybetme riski var. Bu hiç dikkate alınmıyor.”

Taşkın, Türkiye’nin 2023 yılı için kendisine 500 milyar dolar ihracat hedefi koyduğuna işaret ederek, “Bu Türkiye’nin aynı tarihte 700 milyar dolar ithalat yapacağı anlamına geliyor. Bu hedefler belirlenirken rakamların konteyner bazında hesabının yapılması ve bunun planlanması lazım. Bu malların hangi limanlara gelip gideceğini kimse telaffuz etmiyor” diye konuştu.

Büyüme, liman sahası sorununu ortaya çıkaracak

Deniz Ulaştırma Genel Müdür Yardımcısı Ekrem Özcan da, Türkiye limanlarına ilişkin yaptığı sunumda, Türkiye’de 64 kamu, 77 de özel sektör tarafından işletilen liman olduğunu, 45 adet boru hattının yanı sıra 186 adet kıyı tesisi bulunduğunu bildirdi. Türkiye’deki limanların genel karakteristiğinin küçük ölçekli, hinterland analizine dayanmayan dağınık bir görünüm arz ettiğini ifade eden Özcan, Türkiye Denizcilik İşletmeleri’ne (TDİ) ait limanların özelleştirilmesinin ardından genel limancılık açısından önem taşıyan TCDD’ye ait limanların da özelleştirme sürecinin devam ettiğini belirtti.

En fazla ilerleme konteynerde

Özcan, Türkiye’deki limanların Devlet Planlama Teşkilatı (DPT)  verilerine göre yıllık 350 milyon ton elleçleme kapasitesine sahip olduğunu vurgulayarak, “Dünya limancılığının gelişimine bakıldığında,  limancılıkta en fazla ilerlemenin konteyner taşımacılığında olduğu görülürken dünya konteyner pazarının 30 yılda sekiz kat büyümesi öngörülüyor. Bu durumda yeterli liman sahası temini sorunu önemli bir problem olacaktır” diye konuştu. İzmir Limanı’na ilişkin olarak, Alsancak’taki limanın sadece İzmir için değil Güney Marmara ve Akdeniz’e kadar uzanan hinterlandıyla Türkiye için son derece önemli olduğunu ifade ederek, İzmir Limanı’nın halen elleçleme düzeyi bakımından Türkiye’nin en büyük ihraç limanı olduğunu söyledi.

Özelleştirmenin verimliliğe etkisi

Türkiye Liman İşletmecileri Derneği (TÜRKLİM) Genel Sekreteri İrfan Bilgin ise “Türkiye’de liman özelleştirmeleri ve liman işletmeciliği”  konusunda yaptığı sunumda, Türkiye limanlarının, 1980’li yıllardan itibaren hükümetlerin, iyileştirmeler için bütçeden gerekli kaynağı ayıramaması sonucu her geçen gün büyüyen ülkenin ihtiyaçlarını karşılayamaz hale geldiğini belirtti.

Bu noktada, özel sektörün kurduğu küçük iskelelerle kendi ihtiyacını gidermeye çalışarak Türkiye’de limancılık işine girdiğini ve devletin de bu girişimi limanları özelleştirme kapsamına alarak daha aktif hale getirmek istediğini belirten Bilgin, “Ancak 1995 yılında başlayan liman özelleştirmelerinin sorunlu olarak devam etmesi,  limanlarda yatırımın gecikmesine ve sorunların artmasına yol açıyor” dedi.

Bilgin, ayrıca Türkiye’de bugüne kadar yapılan özelleştirmelerinin, limanlarda verimliliğinin ve etkinliğin artırılmasıyla özel sektör işletmeciliğinin başarısını ortaya koyduğunu ifade etti. TCDD tarafından işletilen limanların 2003 yılında 948,9 bin TEU olan konteyner elleçleme düzeyinin 2007 yılında yüzde 36 artışla 1,3 milyon TEU’ya çıkmasına karşın, özel  sektör tarafından işletilen limanların aynı dönemde konteyner elleçleme  düzeylerini, yüzde 221 artışla 1,5 milyon TEU’dan 3,4 milyon TEU’ya  yükselttiğine dikkat çekti.

Bu durumun önemli bir başarı gibi görünmesine rağmen, gerçekte özel limanların performansının sadece devlet limanlarının açığını kapatması anlama geldiğini dile getiren Bilgin, özelleştirmelerinin, liman operasyonlarında uluslararası rekabet şansını, limanların etkinliğini ve verimliliğini artırdığını söyledi.

ETİKETLER:
Bunu Paylaşın