Kiel Haftası 2018 ve unutturulan Marmaris Uluslararası Denizcilik Festivali 2005

MDN İstanbul

Amiral (E) Cem Gürdeniz, 1891 yılından bu yana Almanya’da her sene gerçekleştirilen ve uluslararası bir deniz festivali olan Kiel Haftası ışığında; Türkiye’de 20’nci Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Özden Örnek öncülüğünde gerçekleştirilen, Donanma-Millet işbirliği ile üstün bir başarıya imza atılan ve Türk Deniz Gücüne prestij katan Marmaris Denizcilik Festivali’nin ‘’Deniz Kuvvetleri Festival mi düzenler’’ denilerek kaldırılmasını değerlendirdi

Kiel Haftası (Deniz Festivali-Kieler Woche), 136’ncı kez 16-24 Haziran 2018 tarihleri arasında icra edildi. Almanların Kiel Haftası geleneğine, 1891 yılında, İngiltere’de 1826 yılından itibaren icra edilen Cowes Haftası taklit edilerek Alman Kayzeri II Wilhelm tarafından başlatıldı. Kiel Deniz Üssü’nde üç gün boyunca ziyaretçilere açılan gemiler arasında Türk fırkateyni TCG Gediz de vardı. TCG Gediz’in yanında Çin’den Binzhou, Danimarka’dan HDMS Niels Juel, İngiltere’den HMS Monmouth, İspanya’dan ESPS Álvaro de Bazán fırkateynleri bulunuyordu. ABD Deniz Kuvvetleri’nin, USS Mount Whitney komuta/kontrol gemisi; USS Oak Hill doklu çıkarma gemisi ve USS Bainbridge muhribi ile temsil edildiği Kiel Festivali’ne; Letonya, Norveç, İspanya, Polonya ve Hollanda’dan da bir dizi destek ve yelkenli eğitim gemisi ile mayın karşı tedbirleri gemileri de katıldı. Şüphesiz gelişmiş denizci ülkelerde halkı denize ve denizciliğe yakın tutan en önemli etkinlikler arasında, denizcilik festivalleri gelir. Türkiye’de uluslararası çapta ilk denizcilik festivali, 20’nci Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Özden Örnek direktifleri paralelinde, bu satırların yazarının Deniz Kuvvetleri Komutanlığı karargâhında projenin sorumlu planlayıcı Amirali olarak görev yaptığı 2005 baharında, Marmaris’te icra edildi. Dönemin Aksaz Deniz Üs Komutanı Tümamiral Engin Baykal’ın olağanüstü gayretleri paralelinde sahada büyük bir başarı ile sonuçlanan Marmaris Denizcilik Festivali, denizciliğimiz için görkemli bir kilometre taşı oldu. Cumhuriyet Donanması’nın eşgüdüm ve iş birliği altında 27 Nisan–2 Mayıs 2005 tarihleri arasında düzenlenen “Marmaris Uluslararası Denizcilik Festivali, (MUDEF)”, Marmaris Kaymakamlığı ve Belediyesi  ile Donanma’nın ortak gayretine dönüştürülerek, Almanların Kiel Haftası ya da İngilizlerin Portsmouth Deniz Festivali formatına benzer bir şekilde icra edilmişti. Portsmouth Fetsivali’ne, komutanı olduğum TCG Gaziantep fırkateyni ile 1998 yazında katılmış olmamın MUDEF 2005 planlamasında önemli rol oynadığını vurgulamam gerekir.

Festivale Avustralya, Fransa, Almanya, Bulgaristan, Yunanistan, İtalya, Romanya, İsrail, Rusya Federasyonu, İspanya, Ukrayna, İngiltere ve ABD’ye ait savaş ve okul gemileri katıldı. Böylece Türkiye dâhil 14 ülkeye ait, toplam 17 gemi ile Cumhuriyet tarihinin bir rekoru kırılmış oldu. Gemiler haricinde Rusya Federasyonu, Macaristan ve Polonya’dan gösteri ve müzik grupları geldi. Festivale Avustralya’dan “MEKO” sınıfı HMAS Anzac fırkateyni, Fransa’dan “Aviso” sınıfı FS Commandant Bouan korveti, Almanya’dan “Type206” sınıfı “FGS U–17” denizaltısı, Bulgaristan’dan yelkenli okul gemisi “Kaliakra”, Yunanistan’dan “MEKO” sınıfı HS Salamis fırkateyni, İtalya’dan “Maestrale” sınıfı ITS Scirocco fırkateyni, Romanya’dan “Mircea” yelkenli okul gemisi, İsrail’den INS Yaffo ile INS Dvora, INS Shaldag hücumbotları, Rusya Federasyonu’ndan RNS Azov tank çıkarma gemisi “Krivak” sınıfı RNS Pytlivy fırkateyni, İspanya’dan “FFG–7” sınıfı SPS Reina Sofia fırkateyni, Ukrayna’dan UNS Balta Araştırma gemisi, İngiltere’den “Type 22–3” sınıfı HMS Chatham fırkateyni, ABD’den “Arleigh Burke” sınıfı USS Carney muhribi katılmıştı. Donanmamız’dan TCG Giresun ve TCG Muavenet fırkateynleri ile TCG Kemer dalış destek gemisi ve Pirireis müze denizaltısı bu seçkin etkinlikte yerini almıştı. “STS Bodrum” isimli yelkenli uskuna da Türk okul gemisi statüsünde festivale katılan gemiler arasındaydı. Denizcilik Festivali’nin fikir babası olan 20’nci Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Özden Örnek açılış konuşmasında şunları söylemişti, ‘’Denizcilik festivallerinin en önemli özelliği değişik deniz ve denizcilik kültürlerinin bir araya getirilmesidir.  Denizciliğin evrenselliği; gemilerinin ortak kaderlerinin benzerliği; tabiatın sahip olduğu üstün gücü bayrağına ve şekline bakmadan gemilere tatbik etmesi bu mesleği bir yaşam tarzı olarak benimsemiş kitleleri diğer meslek mensuplarından ayırmakta, onları çok daha kısa sürede kaynaştırmaktadır. Denizcilik festivalleri bu yönü ile kültürlerin buluşmasına vesile olmakta, ülkeler arasındaki yakınlaşma ve dostluğa katkı sağlamaktadır. Bu tip festivaller aynı zamanda ülkelerin ‘Denizcilik Gücünün’ bir göstergesi olmaktadır. Türkiye sahip olduğu kurumsal denizcilik kültürü, derin denizcilik tarihi ve hepsinden öte yarımada coğrafyasıyla denizci devlet ve denizci millet idealine erişmede son derece önemli yetenek ve özelliklere sahiptir. Bu özelliklerin ulusal düzeyde farkına varılması ve yeteneklerin sinerjik bir şekilde geliştirilmesi deniz devleti olarak yaşamsal çıkarları denizlerle iç içe olan Türkiye’nin, denizcileşme sürecini şüphesiz süratlendirecektir. Denizcilik festivalleri bu ideale ulaşmada halkın denize yönelişi ve ulusal denizcilik bilincini geliştirmenin yanı sıra Denizcilik Gücüne her kapsam ve boyutta destek veren kurum ve kuruluşların da birbirini tanımalarını, yeteneklerini ortaya çıkarmalarını ve birbirlerinden etkilenmelerini sağlamaktadır. Marmaris Bölgesi de bir festival için son derece uygun özellikler içeren bir yöremiz olarak 1999 yılından itibaren tam anlamıyla bir donanma kenti haline dönüşmüştür. Donanma ile özdeşleşen bu turistik kentimiz, sahip olduğu doğal güzellikler ve iklim kadar denize ve denizciliğe gönül vermiş halkı ile de bu festivale ev sahipliğini en iyi şekilde üstlenebilmiştir. Marmaris halkının festivalin hazırlık safhasında gösterdiği destek, takdir ve övgünün üzerindedir.

Bu festivalin Marmaris’le özdeşleşerek önümüzdeki yıllarda periyodik olarak tekrarlanması ve denizci Türkiye’nin gelecek yıllarda icra edeceği diğer denizcilik festivallerine örnek teşkil etmesi Deniz Kuvvetleri olarak dileğimiz ve beklentimizdir. Gelecek yıllarda da Deniz Kuvvetleri olarak başta yabancı savaş gemilerinin festivale davet edilmesi olmak üzere, seçtiğimiz festival faaliyetlerini desteklemeyi sürdüreceğiz.

Deniz Kuvvetlerimiz açısından bu destek ‘Türk Denizcilik Gücünün’ gelişimine katkı sağlamanın yanı sıra, bağrından çıktığı Türk ulusu ile daha da bütünleşmesi için önemli bir vesile olacaktır.”

Festivalin açılışında icra edilen denizdeki geçit töreninde, TCG Kemalreis fırkateyninde bulunan Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, 14 ülkeye ait savaş gemileri tarafından selamlandı. Aslında selamlanan Cumhurbaşkanımızın manevi şahsiyetinde “Denizci Türkiye” ve “Cumhuriyet Donanması” idi. Bu tören ile Cumhuriyet Donanması ancak denizci devletlerin devlet başkanlarına yaşatabileceği çok büyük prestiji, Türkiye Cumhurbaşkanı’na ve Türk Milletine yaşatmıştı.

Açılışın Deniz Kuvvetleri Bandosu eşliğinde Marmaris meydanında yapılan geçit resminde alfabetik sıraya göre konumlanan 18 yabancı ülkenin bayrağını taşıyan denizciler en önde olmak üzere kortej oluşturulmuştu. Bu grubu gemilerden gelen her ülkenin geleneksel ve tarihi denizci kıyafetlerini giymiş gruplar izliyordu. İlköğretim okullarının deniz izcileri, TURMEPA gönüllüsü çocuklar, Rusya Federasyonu Karadeniz Donanma Bandosu ve Gösteri Grubu, 19 savaş gemisinin personeli ile STS Bodrum uskunasının personeli,  Deniz Harp Okulu Su Kayağı ve Sörf Takımı, SAT ve SAS grubu,  Polonya gösteri grubu, yüzme yarışlarına katılan yüzücüler, Rusya Federasyonu Saint Petersburg Gösteri Grubu, yelken ve yat yarışçıları, Donanma Komutanlığı Bandosu, plaj voleybolu takımları, Sivil Toplum Örgütleri ve en nihayet TSK Mehteran Bölüğü’nün geçişi biz izleyicileri büyülemişti.

MUDEF 2005  sayesinde Marmaris’e kapalı yüzme havuzu ve sergi alanı yaptırılmıştı. Sergi alanında Deniz Müzesi’nden getirtilen kadırga modeli ile Atatürk’ün sandalı ve yüze yakın gemi modeli, tablo ve objeler sergileniyordu. Aynı salonda ayrıca gemi modelcileri derneğinin getirdiği modeller ile başta ünlü Bahriye Ressamı Mustafa Sekban’a ait olmak üzere birçok deniz ressamının tabloları mevcuttu. Burada ayrıca Seyir Hidrografi ve Oşinografi Dairemizin de bir standı vardı. Sualtı görüntü yönetmeni Haluk Cecan’a ait sualtı dokümanter film gösterisi ile Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi, Rahmi Koç Sanayi ve Denizcilik Müzesi, Piri Reis’in Kitab-ı Bahriyesi ve haritaları, Uğur Belger’e ait deniz kabukları, eski ve yeni savaş gemileri rölyefleri, Recep Dönmez’e ait sualtı fotoğrafları, deniz kitapları ve antika sergileri ile festivale katılan yabancı savaş gemilerinin sergileri yer alıyordu. 

Festival esnasında sayıları 100’ü aşkın denizcilikle ilgili spor, kültür, panel, konser ve sergi faaliyetleri icra edilmiş, tarihinde ilk kez Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası ve Devlet Korosu tarafından Deniz Kuvvetleri Senfonisi seslendirilmişti. Ayrıca aynı orkestra Marmaris’te rıhtıma aborda olan TCG Giresun fırkateyninin helikopter platformunda yer alarak sahildeki on bin kişiye bir konser vererek bu uygulama ile dünyada bir ilki oluşturmuştu.

Donanma diplomasisi için taşıdığı önem ve başarı, festivale katılan 19 ülkenin 13’ünün savaş/okul gemisi göndererek varlık göstermelerinde saklıdır. Deniz Kuvvetleri Komutanı’nın yazılı davetine, bu kadar ülkenin büyük ekonomik külfeti göze alarak, savaş/okul gemisi göndermiş olması, Türkiye’nin ve Donanma’sının itibarının açık bir göstergesi olmuştur. Neticede bu festival, Akdeniz çanağında bugüne kadar yapılan en büyük denizcilik festivali olarak tarihe geçmiştir. Başbakanlık Tanıtım Fonu kullanılarak icra edilen bu festivale, TURSAB ve Deniz Ticaret Odası ile Marmaris esnafı ve halkının büyük desteği oldu. Örneğin, konaklama için Marmaris’te bulunan 68 otel ve apart otel sponsor olarak festivale destek sağlarken, festival süresince Marmarisli yaklaşık 300 gönüllü öğrenci ve öğretmen rehberlik yaptı. Ulaşım için çoğu sponsorlar tarafından sağlanan 15 midibüs, 16 otobüs ve 30 binek aracı kullanıldı. Marmaris’te alargada bulunan gemilere hizmet için 26 gezi teknesi gönüllü görev aldı; sağlık hizmetleri için 13 ambulans, 65 doktor ve 130 hemşire görevlendirildi. Polis ve jandarma dâhil güvenlik işleri için 1000 kişi görev aldı.

Diğer yandan  halk konserlerini toplam 50 bin kişi izlerken, tekne fuarını 15 bin kişi, sergi alanını 5 bin kişi gezdi. Festivale katılan yabancı savaş gemilerinin toplam personeli 3 bin kişiydi. Alargadaki savaş gemilerini 1600 kişi, limanda aborda durumda bulunan gemileri 6 bin kişi gezdi. Festival için PTT tarafından 1 milyon pul ve 4500 adet ilk gün zarfı basıldı, festivalin tanıtımı için toplam 35 bin broşür ve 8 bin CD dağıtıldı. Festival boyunca medyada 177 haber ve 15 değişik televizyon kanalında çoğu canlı yayın olmak üzere 20 saate yakın yayın yapıldı.

Başarıyla sonuçlanan bu festivalin Oramiral Özden Örnek’in direktifleri paralelinde 3 yılda bir yapılması ve Doğu Akdeniz çanağında bir nevi Kiel Haftası benzeri geleneksel bir yapıya kavuşturulması hedeflenmişti.

2008 yılında icra edilmesi ve daha da geliştirilmesi Türk denizciliği için büyük bir sorumluluktu. MUDEF 2008 hazırlıklarına 2005 yılından itibaren başlandı. Bu kez Asya ve Kuzey Avrupa havzası ülkelerine de ağırlık verilerek, 40 ülkenin savaş/okul gemileri ile katılımları hedeflendi. Bu festivale ayrıca, yelkenli okul gemileri “Tall Ships” organizasyonu içinde, en az 15 yelkenli okul gemisinin de davet edilmesi planlanmıştı. Ancak bu festival, 25 ülkenin davete olumlu cevap vermesine rağmen, icrasına altı ay kala, 22’nci Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Metin Ataç tarafından gerekçesiz bir şekilde iptal edildi. Bu, son derece yanlış karar, verilmemiş olsaydı, 2017 yılında 5‘inci festival yapılmış olacaktı. Böylece sadece denizci ulusların başarıyla icra edebildikleri deniz festival geleneğini, bu kadar başarılı bir ilk örnek olmasına rağmen, kendi ellerimizle yok etmiş olduk. Bu karar, denizcilik kültürünün geniş halk kitlelerine yayılması ve sevdirilmesine büyük darbe indirdiği gibi, Türkiye’nin Donanma-Millet işbirliği ile başardığı  “Akdeniz çanağında icra edilen en büyük deniz festivaline’’ sahip olma prestijini de yok etti. Bu kararın bir Oramiral tarafından verilmiş olması daha da acıklı oldu. O dönemde festivalin iptalinde rol alan diğer şahsiyetlerin ‘’Deniz Kuvvetleri Festival mi düzenler!’’ eleştirilerini de içinde bulundukları deniz kültür cehaletine bağlıyor ve geçen ayın Kiel Haftası ile geçen sene İngiltere’de icra edilen Portsmouth Festivali’nin her iki ülke Deniz Kuvvetleri’nin liderlik, eşgüdüm ve işbirliğinde yapılıyor olmasını hatırlatıyorum.

Merhum Mesut Baran, Türkiye’de en uzun süre amatör denizcilik dergisi olarak yayın yapan Yelken Dünyası Dergisi’nin kurucusu idi. Bir bahriye subayının oğlu olan Sayın Baran, festival sırasında karşılaştığımız bir anda bana heyecanla “Amiralim, gene Deniz Kuvvetleri olarak büyük bir sürpriz yaptınız. Bu festival ne muhteşem bir şey oldu! Siz ne başardığınızın farkında mısınız? Sizi yürekten kutluyorum. Türk denizciliğine bugünleri yaşattığınız için sağolun, varolun” demişti. Ben de cevaben “Mesut Bey sizin ve Yelken Dünyası’nın son 20 yılda Türkiye’nin denizcileşmesine yaptığı katkının yanına bu beş günlük festivalin lafı bile olmaz. Bu festival denizcileşmemizin eriştiği seviyenin bir göstergesi,  ancak bu başarıda sakın yerinizi ve rolünüzü küçümsemeyin” demiştim.

Evet, Türkiye, devleti ve halkı ile mutlaka denizcileşecektir. Bu, jeopolitiğin ve bir yarımada devletinde yaşamanın bir sonucudur. MUDEF 2005 bu süreçte büyük bir ivme, görkemli bir atılım sağlayacak çapta özelliklere sahip bir ilkti. Bu ilki başaran Türkiye ve Cumhuriyet Donanması MUDEF’i tekrar canlandırmalı ve unutulmasına izin vermemelidir. MUDEF’e Marmaris Belediyesi ve halkı da sahip çıkmalı, en kısa zamanda tekrarlanması için kamuoyu oluşturulmalıdır.

Bunu Paylaşın