2008 yılında Türkiye pazarına giren Azerbaycan merkezli Socar Holding kısa süre içinde enerji ve petrokimya sektöründe çok önemli bir oyuncu haline geldi. Yaptığı büyük yatırımlarla önümüzdeki yıllarda Türkiye’nin olduğu kadar bölgenin de önemli bir oyuncusu olacağı görülen Socar’ın faaliyetleri ve gelecek stratejileri hakkında Socar Türkiye CEO’su Kenan Yavuz ile bir röportaj gerçekleştirdik
1. Socar Türkiye pazarına girerek kısa sürede büyük yatırımlara imza attı. Socar’ın Türkiye’deki faaliyetleri hakkında bilgi verebilir misiniz?
Azerbaycan ve Türkiye arasında giderek sağlamlaşan ekonomik iş birliğinin en önemli temsilcisi olarak 2008 yılından bu yana Petkim’i bünyemize katmamızla birlikte “Value – Site” vizyonumuzu gerçekleştirmek ve Petkim Yarımadası üzerinde “Rafineri – Petrokimya – Enerji – Lojistik” entegrasyonu sağlayarak, kümelenme modeli çerçevesinde ham petrol ile başlayan ve nihai ürünle biten katma değer zincirini hayata geçirerek, ülkemizde üretimin ve ihracatın dışa bağımlılığını azaltmayı ve Petkim Yarımadası’nı Avrupa’nın en büyük üretim merkezlerinden biri hâline getirmeyi hedefliyoruz.
2. Socar farklı sektörlerdeki projelerde nasıl bir stratejiyle hareket ediyor?
Kurmak istediğimiz entegrasyonun adımlarını sizlerle paylaşmak isterim;
Türkiye’de şimdiye kadar tek noktaya yapılan en büyük özel sektör yatırımı ve yerlileştirme projesi olarak tarihe geçecek olan 10 milyon ton kapasiteli STAR Rafinerisi, ülkemizin ithalatla karşıladığı ürünlerde milyarlarca dolarlık döviz tasarrufu sağlayacak.
Yine planladığımız entegrasyon kapsamında 2015’te bitirmeyi planladığımız 1,5 milyon teu başlangıç kapasitesine sahip Petkim Konteyner Liman Projesi kapsamında geçtiğimiz yıl dünyanın önde gelen konteyner limanı işletmeciliği yapan APM Terminals ile limanın uzun süreli işletilmesi için Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ve Danimarka Başbakanının katılımıyla anlaşmamızı imzaladık.
Amiral gemimiz Petkim Petrokimya’da ise her geçen gün kapasite artışı ve ürün portföyünü genişletmeye yönelik çalışmalar gerçekleştiriyoruz.
SOCAR Türkiye olarak “Value-Site” vizyonumuz çerçevesinde de PETKİM Yarımadası’na 2016 yılına kadar 10 milyar dolar seviyesinde yatırıma imza atacağız.
3. Denizcilik son yıllarda önemli bir krizin içinden geçiyor. Navlun fiyatları ve gemi fiyatları önemli miktarda düşerek sektörü zor durumda bıraktı. Özellikle limancılık alanında yatırımları olan Socar’ın Türk denizciliğine bakışı nedir?
Türkiye, üç tarafı denizlerle çevrili ve doğu ile batı arasında köprü vazifesi gören bir ülke. Böylesi stratejik bir konumu olan ülkemizde SOCAR Türkiye olarak gerçekleştireceğimiz yatırımla Petkim Yarımadası’nı Ege’nin Dünyaya Açılan Kapısı haline getireceğiz. Ege Bölgesi’nin ana lojistik noktası haline gelen İzmir Limanı’nın hem günümüz şartlarındaki yükü taşıması hem de şehir içindeki ağır vasıta trafiğine olan yükü açısından yerini önemli buluyorum. Bu çerçevede de yarımadanın bugünkü ve gelecekteki lojistik ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik olarak elleçleme kapasitesini artırmak için Petkim Konteyner Limanı’nın bölge adına büyük önem arz ettiğine inanıyoruz.
Ülkemizde 11.000 teu kapasiteli gemilerin yanaşabileceği ilk liman olma özelliği taşıyacak olan Petkim Konteyner Limanı, 1,5 milyon teu başlangıç kapasitesine sahip olacak. Konteyner depolanması için liman sahasında 42 hektar, geri hizmet alanında ise 6 hektar olmak üzere toplam 48 hektar lojistik saha yapılacak. Böylelikle Petkim Konteyner Limanı; Türk denizcilik sektörüne olan katkılarıyla 2023 yılında 500 milyar dolar ihracat, 1 trilyon dolar dış ticaret hedefine ulaşmamız yolunda çok önemli bir ivme sağlayacak.
4. Türkiye özellikle TANAP ve TAP boru hattı projeleriyle dünyada önemli bir enerji koridoru olma yolunda ilerliyor. Bu projenin Socar ve Türkiye açısından önemi nedir?
Azerbaycan Devlet Petrol Şirketi SOCAR, Petkim Yarımadası’ndaki yatırımlarına ek olarak Azerbaycan doğal gazını Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaştıracak olan TANAP Projesi ile Türkiye tarihinin en büyük doğrudan yatırımcısı olacak. 2012 yılının Haziran ayında, Azerbaycan ve Türkiye arasında hükümetler arası imzaların atıldığı Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı – TANAP, Türkiye’yi doğudan batıya 1960 km mesafede geçecek ve ilk fazda 2018 yılı itibarıyla 16 milyar metreküp gazı Avrupa’ya ulaştırmaya başlayacak.
SOCAR’ın operatörlüğü ile BOTAŞ ve TPAO şirketlerinden oluşan konsorsiyum yaratılmıştır. “Şahdeniz” ortaklarının bu konsorsiyuma katılması gündemdedir
5. Socar açısından önümüzdeki dönemde ne gibi gelişmeler yaşanmasını bekleyebiliriz?
SOCAR Türkiye olarak hedefimiz gelecek beş yıl içinde 15 milyar dolar ciro ile Türkiye’nin üç büyük holdinginden biri olmak ve 2023 yılına kadar Rafineri-Petrokimya-Enerji-Lojistik entegrasyonunu tamamlayarak Türkiye’nin en büyük üretim gücü haline gelmektir. SOCAR Türkiye gerçekleştireceğinden emin olduğu bu hedeflere doğru hızla ilerlerken, iki kardeş ülke Türkiye ve Azerbaycan’ın ekonomik ilişkilerine en üst düzeyde katma değer sağlamayı kendisine görev bilmektedir.
