Karadeniz, düzensiz göçmenlerin Avrupa’ya geçişinde Ege’nin yerini alabilir mi?

Yeşim Yeliz Egeli

yesimegeli@marinedealnews.com

Afrikalı göçmenler, Türkiye’yi bir geçiş noktası olarak kullanıyor. Cem Devrim Yaylalı, göçmenlerin son dönemde geçiş güzergahı olarak kullandığı Karadeniz’deki son gelişmeleri değerlendirdiAfrika’dan gelen düzensiz göçmenlerin Akdeniz üzerinden ve Orta Doğu’dan gelenlerin Ege Denizi üzerinden Avrupa’ya geçme çabaları yıllardır kamuoyunun dikkatindedir. Uluslararası geniş çaplı önemler alınarak insanların bu tehlikeli ve riskli deniz yolculuklarına çıkmaları önlenmeye, yola çıkacak kadar gözü kara olanları ise kurtarmaya yönelik çalışmalar yapılmaktadır. Bu çabalar daha çok Akdeniz ve Ege Denizi’nde yoğunlaştırılmış; Karadeniz genel olarak ihmal edilmişti.  

Bu sene ağustos ve eylül ayında yaşanan bazı olaylar Karadeniz’in düzensiz göçmenler için yeni bir geçit olabileceği endişelerini yükseltmiştir.

13 Eylül 2017 tarihinde Romen Sınır Polisi Teşkilatı Karadeniz’de paslı bir teknede bulunan 157 Iraklı ve İranlı göçmeni kurtardı. Bu olaydan birkaç gün önce ise Romen ve Bulgar Sınır Polisi teşkilatları iki ayrı teknede 217 düzensiz göçmeni kurtardı.

Türk Sahil Güvenlik Komutanlığı da boş durmadı. Yayınlanan düzensiz göç istatistiklerine ve raporlarına göre 24 Ağustos ile 10 Eylül 2017 tarihleri arasında Türk Sahil Güvenlik birimleri 7 ayrı olayda 834 düzensiz göçmeni kurtardı.

Ağustos ayı sonundaki ani yükselişe kadar 2017 yılında Karadeniz’de düzensiz göçmen vakası olmaması dikkat çekicidir. Avrupa Birliği sınır güvenliği teşkilatı Frontex’e göre Karadeniz rotası 2014 yılında 214; 2015 yılında ise 68 düzensiz göçmen tarafından kullanılmıştı. 2016 yılında sadece 1 kişi geçmişti. Geçen yılların düşük sayıları son dönemin yüksek sayılarına ciddi bir tezat oluşturuyor.

Türkiye ile Yunanistan arasındaki sularda alınan önlemler insan kaçakçılarını daha fütursuzca olmaya ve daha tehlikeli olan Karadeniz rotasını tekrar denemeye yöneltmiş olabilir.

Türkiye, Yunanistan, NATO ve Frontex örgütünün ortak çalışmaları sonucunda Ege Denizi’nden Avrupa’ya geçerken Türk Sahil Güvenlik Komutanlığı tarafından yakalanan göçmen sayısı 2016 yılı Ocak – Eylül döneminde 28 bin 31 kişiyken 2017 yılının aynı dönemine 12 bin 63 kişiye düşmüştür.

Ege ve Akdeniz’de artan karşı tedbirler, her ne pahasına olursa olsun Avrupa’ya geçmek isteyen düzensiz göçmenlerin Türkiye’den başlayan deniz yolculuklarını da Karadeniz’in sert rüzgârlarını ve hırçın dalgalarını göze almak zorunda bırakmış olabilir.

Ege Denizi’nde yakalanan botların hemen hemen çoğunluğu lastik bot iken Karadeniz’de bu sene yakalanan botların hepsi ya tahta gövdeli ya da fiber gövdeli. Bu büyük ve sağlam teknelerin temini plastik gövdeli şişme botlara göre daha zor ve kısıtlıdır. Bu teknelerin insan kaçakçıları tarafından ya çalınması ya da bu iş için kiralanması gerekmektedir. Karadeniz sahilindeki balıkçı barınakları ve limanların emniyetinin artırılmasını insan kaçakçılarının uygun tekneye erişimini zor hale getirebilir.

Montrö Antlaşması’na göre Karadeniz’e kıyısı olmayan ülkelerin Karadeniz’de bulundurabilecekleri savaş gemilerinin sayısı ve bulundurma süreleri kısıtlıdır. Bu yüzden Karadeniz’e sahildar olmayan bir ülkenin düzensiz göçle mücadele için bu denizde uzun süreli bir gemi bulundurması mümkün olmayacaktır.

Düzensiz göçün durdurulması için yapılacak her türlü uluslararası ortak çalışma Karadeniz ülkelerinin ortak çalışması olmak durumundadır. 2000 yılında Türkiye tarafından başlatılmış olan Karadeniz Sahil Güvenlik / Sınır Polisi Teşkilatları Forumu böyle bir ortak çaba için uygun bir zemin oluşturmaktadır. 2007 yılında bu foruma üye kurumlar arasında otomatik bilgi alışverişi alt yapısı oluşturulmuştur. Böylece Karadeniz’deki yasadışı faaliyetler, insan kaçakçılığı ve düzensiz göç ile ilgili bilgiler çevirimiçi olarak paylaşılmaktadır.  Bu forumu hem karargâhlar hem de denizdeki faaliyetlerinin artırılması insanların yararına olacaktır.

Birkaç hafta süren ve aniden başlayıp aniden biten düzensiz göç hareketleri, bütün dikkatini Ege ve Akdeniz’e vermiş olan Türkiye’nin Karadeniz’i de ihmal etmemesi gerektiğini çok net bir şekilde ortaya koymuştur.

Bunu Paylaşın
yesimegeli@marinedealnews.com