Er Denizcilik filosunu yeniliyor

MDN İstanbul

Er Denizcilik Yönetim Kurulu Başkanı Cihan Ergenç 35 bin tonluk yeni handy size gemi yatırımı müjdesini MarineDealNews’e vererek yeni yatırımlarını ve global ekonomik gelişmeleri deniz ticareti açısından değerlendirdi

Er Denizcilik yeni 35 bin tonluk handy size gemi yatırımına hazırlanıyor. Devam eden yeni inşa projeleri için Çin’e giden Er Denizcilik A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Cihan Ergenç, geminin Çin’de yapılması durumunda ortalama 23-24 milyon dolar civarında bir maliyetinin olacağını Kore ve Japonya’da yapılması halinde ise maliyetin 25-27 milyon dolar’a kadar çıkabileceğini söyledi. Ergenç bunun karşılığında M/V Fuat Bey gemisini veya ilk yeni inşaalardan M/V Balaban gemisini satıp bu yatırımı dengeleme, maliyet ortalamasını aşağı düşürerek filolarını devam ettirmek amacında olduklarını da dile getirdi.
Yeni geminin özelliklerini, yatırımlarını ve sektörle ilgili analizlerini MarineDealNews’e anlatan Ergenç, “Çalışmalarımız, anlaşmalarımız var ama bunların hepsi bir süreç. Temkinli olarak, hesap kitabımızı iyi yaparak, iyi gemilerle, özellikli ve aranılan gemilerle bir yenileme yapmayı planlıyoruz. Eski gemilerimizi satıp, birkaç arsamızı satarak bir kombinasyon yapıp, maliyetleri düşürerek bu prosesi devam ettireceğiz. Piyasa tabana yaklaştığı için çok fazla riskimiz de yok” dedi. Ergenç, bu tarz yatırımların uzun vadeli olması nedeniyle hâlâ üzerinde çalıştıklarını ifade ederek “Önümüzdeki yılın nasıl bir ekonomik döngü getireceğini, hem denizcilik hem de global olarak risklerin piyasaya minimum ve maksimum olarak ne kadar etki yapacağını kestirerek yatırım yapmak mantıklı. Zira önümüzdeki yıllarda zaman zaman da olsa sıkıntılı günler / piyasalar yaşayacağımızı öngörmekteyim. Yeni gemi inşa yatırımlar da en az 10 yıllık bir projeksiyon içinde gerçekleşebiliyor.

Rekabet avantajı sağlıyor
Er Denizcilik filosunda Türk bayraklı 56,754 dwt‘lik 2009 yapımı M/V Balaban,  56,716 dwt’lik 2010 yapımı M/V Er Nazire ve 27,652 dwt’lik 1985 yapımı M/V Fuat Bey handy size dökme yük gemileri bulunuyor. Ayrıca şirketin Çin’de inşası devam eden iki adet N341 ve N342 hull numaralı Türk bayraklı dökme yük gemileri 57,000 dwt, 71,000 cum grain olup 2012 yılında teslim alınacak.
Uzmanlık alanlarının handy size olduğunun altını çizen Cihan Ergenç yatırımın ayrıntılarını şöyle dile getiriyor: “Bu tonaj gemiyi spesifikasyon ve özellik olarak bizi cezbettiği için tercih ettik. Yoksa tonaj o kadar önemli değil bizim için. Çünkü tonaja göre yatırımı yapıyorsunuz. Ödemeniz ve fizibiliteniz de ona göre değişiyor, breakeven’ınız da ona göre düşük oluyor. Burada önemli olan doğru rakamda doğru geminin alınması. Dizayn açısından bahsettiğim gemiye 10 metre draft’a 35 bin ton mal yüklüyorsunuz. Klasik gemilere baktığınız zaman 20 bin tonluk 10,50 draft’a bir sürü gemi var. 30 bin ton bile 10 metre drafta yükü alamayan gemiler var piyasada. Birçok shallow draft limanlar var. Cezayir’de, Suriye’de, Libya’da, bir tek bu bölgede değil dünyanın birçok yerinde düşük draftlı limanlar var. Buralara extra 5-10 bin ton yükle girdiğiniz zaman rekabet avantajınızı ona göre değiştiren bir durum. Biz bunu kendi gemimizde çok yaşadık. O da 9,59 draft’ta olduğu için, bu tarz limanların aranan gemisi oldu. 2-3 bin dolar extra kazandığımız zamanlar bile oldu. Bunlar denizcilikte çok önemli artılar. Yakıt olayı çok önemli, 35 bin tonluk emsal gemilere bakıyorum. Normalde 25 ton yakıyor, ama bizim bu gemide sağladığımız avantaj, 20-21 ton civarında yakıt tüketimi. Hepsine kombine bir paket olarak bakmanız lazım aslında. Geminin ambar yapısı, ana makinesi, teknik özellikleri ve bunların yanında shallow draft olması ve eco type olması, bunlar özellikle düşük piayasalarda size extra avantajlar sağlıyor.”

Faiz nedeniyle
maliyetler yüksek

Yatırım için bankalarla herhangi bir sıkıntı yaşamadıklarını bildiren Ergenç, hem yurtiçinde hem de özellikle yurtdışında değişik alternatifleri olduğunu ifade ediyor. Cihan Ergenç, “Şirketin yapısı, geçmişi, profesyonelliğimize olan inançları dolayısıyla kredibilite açısında bir sorun yok, maliyetlerle ilgili sıkıntılar var. Kafamızdaki maliyetlerle onların kafalarındaki maliyetler arasında fark var. Tabii ki eski devirler, yüzde 10’lar, yüzde 20’ler ile gemi alma devirleri tarih oldu. Onlarla hiçbir fizibilite çalışmaz. Bankaların da bu tarz durumlardan dilleri yandığı için ona göre hareket ediyorlar. Profesyonel şirketler için kredi sorunu olmadığını düşünüyorum, ilk defa denizciliğe girenlere temkinli yaklaşıyorlar ama kendini kanıtlamış şirketler için sorun yok diye düşünüyorum. Faizler yüksek, euro yüksek olmasa bile komisyonlar yüksek. Yani maliyetler anlamında sıkıntı var” diyor.

Global çalkantı sürecek
Global ekonomik çalkantılara rağmen denizcilikte işlerin bir şekilde yürüdüğünü ifade eden Ergenç,  şunları kaydediyor: “Bu sürecin sıkıntılı olduğunu hepimiz biliyorduk zaten. Uzun zamandır konuşuluyor bu ve bu sürecin devam edeceği de görünüyor. Bu işin ucunun eninde sonunda bize dokunacağını da biliyoruz. Yani yavaş yavaş navlunlar, piyasalar, gemi inşa fiyatları tabana yaklaşıyor. Bugün bir supramax’tan 12 bin dolar kazanıyorsanız hâlâ breakeven civarındasınız demektir. Bunlar yarın daha eksilere gittiği zaman bunu cepten finanse edeceksiniz, bunu da ancak 1-2 yıl finanse edebilirsiniz. Böyle bir konjonktüre girmiş durumdayız. Şu anda ekonomi de global savaş içinde. Arap Yarımadası’nda demokratik açılım hareketi var  ve bu hareketlenmenin oturmuş bir sonucu yok ve süreç de devam edecek. Bu kargaşanın 2012’ye gireceği de belli.”
Dünya ticaret filosunda bir arz fazlası olduğunu da belirten Ergenç, “Uzakdoğu’daki tersanelerde ciddi sıkıntılar var, kapanmalar, iflaslar var. Bu maliyetlerle bu çarklar dönmüyor. Orada da fiyatlar tabana oturmuş. Temkinli olmamız lazım, hesabımızı kitabımızı düzgün yapıp yatırımlarımızı ona göre yönlendirmemiz lazım” diye konuşuyor.
Türkiye’de hükümetin politikalarını başarılı bulduğunu ifade eden Ergenç ancak kur politikasını yanlış buluyor. “Bu geçmişte de yanlıştı, hâlâ da yanlış. İleride bunun zararlarını göreceğiz. Bunun matematiği bence daha doğru yapılmalı. Dış ticaret açığını yıllardır kapatmak için birşey yapmamak doğru bir ekonomi politikası değildir. Eskiden gemilerimize Türkiye’den mal almak için can atardım, artık üzülerek gemilerim Türkiye’ye gelmesin, buradan birşey almasınlar diye düşünüyorum, bu da beni üzüyor tabiki.”

ETİKETLER:
Bunu Paylaşın