Ekonomide seçim sonrası bizi neler bekliyor?

MDN İstanbul

Bankaların, tahsili gecikmiş alacakları özellikle son dönemde en çok konuşulan konuların başında geliyor. Son olarak uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard and Poor’s Türk (S&P) bankacılık sistemindeki tahsili gecikmiş alacakların halen yüzde 10-15 seviyesinde olduğunu tahmin ederek oranın yüzde 15-20’ye çıkabileceği iddiasında bulundu

Peki, ‘gerçek tablo ne?’ derseniz, rakamlar S&P’nin söylediği kadar ürkütücü olmasa da temkinli durmanın da şart olduğu seviyelere doğru ilerliyor. Şöyle ki, Türk bankacılık sisteminde kullandırılan kredilerden tasfiye olunacak alacağa dönüşen tutar ilk kez 100 milyar lirayı geçti.

Batık, 1 yılda 34 milyar TL arttı
2018 yılı sonu itibarıyla tahsili gecikmiş alacaklar tutarı 102 milyar 653 milyon liraya vardı. Bu rakam 2017 yılında 68 milyar 661 milyon lira seviyesindeydi. Bir yılda yaşanan yüzde 49,5’lik yani 33,9 milyar TL’lik tutar, ekonomide geçen yıl yaşanan tahribatı ve özel sektör şirketlerinin durumunu gözler önüne seriyor. Takipteki kredilerdeki bu artış, küresel ekonomik krizin yaşandığı 2009 yılındaki yüzde 60,5’ten sonraki en yüksek artış. Tahsili gecikmiş alacaklardaki bu artış 2009 yılından sonraki en yüksek düzeyine çıktı. O yıl alacaklar yüzde 60,5 düzeyinde artmıştı.
102 milyar TL’lik batık oranı toplam kredilerin yüzde 4,1’i demek. Bu oran 2009 yılında yüzde 5,3’e kadar yükselmiş, sonrası yıllarda ise yüzde 2,7’ye kadar inmişti.

En fazla batık inşaat ve ticarette
Son bir yılda batığı en çok artanlar arasında konuta dayalı olan inşaat ve emlak komisyonculuğu, elektrik ve gaz, tarım, turizm, kauçuk ve plastik, gemi inşası, deri ve deri ürünleri sektörleri geliyor. Tutar olarak en çok parayı batıran sektörler ise inşaat, ticaret bireysel krediler. Emlak komisyonculuğu da dâhil edildiğinde inşaat sektörünün batağı 18,8 milyar liraya çıkıyor. Toptan ve perakende sektöründe ise batık tutarı 20,9 milyar lira.

‘Dolar 10 tl olacak,
IMF ile anlaşılacak mı?’

Peki, böyle bir tablo da yerel seçimler sonrası neler bekleniyor? ‘Dolar 10 TL’ye çıkacak, IMF ile anlaşıldı seçim sonrası açıklanacak’ söylentilerinin de kulaktan kulağa yayıldığı bir ortamda uzmanlar ne diyor?
Hemen belirtelim, ekonomistlere göre kulaktan kulağa yayılan bu karamsar efsaneler gerçekleşmeyecek, ancak tozpembe bir tablo da bizi beklemiyor. Her şeyden önce reel sektördeki kredi yapılandırması furyasının aynı hızla devam etmesi bekleniyor.
Uzmanlar şu ana kadar yapılandırılan yaklaşık 110 milyar TL’lik meblağa bir o kadar daha yeni talep ekleneceğini hesaplıyor. Bankaların ise güçlü sermaye yapıları ve düşmüş olsa da hala büyük olan kârları ile buna göğüs germeye devam edeceği vurgulanıyor. Likiditenin sıkışık kalmaya devam edeceği ve tüketim talebinin cılız bir şekilde toparlanacağını kaydeden uzmanlar, ekonomide son iki çeyrekte görülen daralmanın geride kalacağını belirtiyor. Enflasyon düşse de yüksek kalacağını öngören uzmanlar, bu yüzden vatandaşın kısmi toparlanmayı hissedemeyeceğinin altını çiziyor. Piyasalar tarafının ise Amerikan Merkez Bankası’nın faiz artışlarını ağırdan aldığı sürece ve Türkiye’nin döviz ihtiyacı düştüğü sürece son aylarda olduğu gibi yine rahat olabileceğini kaydeden uzmanlar, seçimden sonraki birkaç ay daha reel sektörün ve vatandaşın mutsuz, piyasaların ve yatırımcıların mutlu olduğu günlerin devam etmesini bekliyor.

Bunu Paylaşın