AHMET AKSU

MDN İstanbul

Son otuz yılda 60 milyar dolarlık özelleştirme yapıldığını kaydeden Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkan Vekili Ahmet Aksu, bunun, yeni
yapılacak özelleştirmelerin yanında küçük bir meblağ olduğunun altını çizdi

1. Son yıllarda Özelleşirme İdaresi yaptığı uygulamalarla kamuoyunun gündemine geliyor. İdare’nin faaliyetleri hakkında bilgi verebilir misiniz?
Özelleştirme İdaresi, kamuya ait mal ve hizmet üretim tesislerinin imtiyazların arsa ve arazilerin yerli ve yabancı, özel ve tüzel kişilerine devredilmesiyle sorumlu bir kuruluş. 1984 yılında özelleştirme işlemlerine başlayarak bugüne kadar yaklaşık 100’ün üzerinde kamu varlığını özel sektöre devrettik. Otuz yıl içinde 60 milyar dolar civarında bir özelleştirme yaptık ancak, bunların ekonomiye katkısının bu miktarın çok daha üzerinde olduğuna inanıyorum. 60 milyar dolarlık özelleştirmenin 52 milyar doları son 11 yılda Ak Parti Hükümetleri Dönemi’nde gerçekleştirilmiş bulunuyor ve gün geçtikçe artarak devam ediyor. 2003’ten önce senede ortalama 10-12 ihale yapılırken şu an her yıl ortalama 250 civarında ihale gerçekleştirme kapasitesine ulaştık. Birçok kamu varlığını, atıl durumdaki arsa ve araziyi ekonomiye kazandırarak iktisadi gelişmenin sağlanması konusunda önemli katkılar sağlıyoruz.

2. Küresel kriz 2013’te yapılan özelleştirmeleri nasıl etkiledi?
Dünyadaki krize rağmen 2013 yılında 13 milyar dolar civarında özelleştirme gerçekleştirerek çok başarılı bir yılı geride bıraktık. Bu tabi en başta hükümetimizin özelleştirme konusundaki kararlılığından ve bu konuda Özelleştirme İdaresi’nin bu kararlılığı destekleyici çalışmalarından ve en önemlisi gerek yerli gerekse yabancı yatırımcılarımızın Türkiye kamu varlıklarına olan ilgi ve güveninden kaynaklanan bir sonuçtu. Geçmişteki başarılarımızın da bundan sonraki süreçlerde de bizlere yol gösterici ve en büyük desteğimiz olacağını düşünüyorum 30 yıllık bir özelleştirme sürecinin ardından kimsenin aklına özelleştirmelerin nihayete erdiğiyle ilgili bir fikir gelmesin. Bugüne kadar yaptıklarımız bundan sonra yapacaklarımızın yanında çok az bir meblağ tutarı işaret ediyor.

3. Önümüzdeki dönemde planlanan özelleştirmeler konusunda neler söyleyebilirsiniz?
Şu anda portföyümüzde elektrik üretim tesisleri, şeker fabrikaları, telekomünikasyon şirketleri, bankalar, limanlar, çok sayıda arsa ve arazi bulunuyor. Bunun haricinde Türkiye’nin en önemli yerlerinde her büyüklükte her yatırımcıya hitap edebilecek ölçekte 25 milyon metrekareyi aşkın arsa portföyümüz var. İhalelerimiz Dünya Bankası ve diğer uluslararası kuruluşların örnek gösterebileceği ölçekte şeffaf, rekabetçi, bütün tarafların eşit şekilde karışabileceği, yarışabileceği en rahat teklifleri verebileceği bir süreç şeklinde yapılıyor. Yabancı yatırımcıların ihalelere katılması için herhangi bir kısıtlama yok ve Türk şirketler hangi tür sınırlamalara tabiyse onlar da aynı kısıtlamalara sahip, yabancı şirketler için yapılmış ayrı bir kısıtlamamız yok.
Önümüzdeki bir iki yıl içerisinde, elimizdeki en önemli varlıklardan elektrik üretim tesisleri var. Elektrik üretiminde Türkiye’nin kapasitesi 50 bin megavatı aşmış durumda. Devletin kontrolünde olan 25 bin megavatlık bir kapasitemiz vardı. Bunların 18’i termik, 2’si kömürle ve 1 tanesi de doğalgaz ile işleyen bu santrallerin özelleştirmesini gerçekleştirdik ve özel sektör yatırımcılarına devrettik. Geçtiğimiz yıl 2 tane termik santralin özelleştirmesini gerçekleştirirken içinde bulunduğumuz nisan ayında da 4 tane termik santralle ilgili teklifleri alıyoruz, en kısa zamanda onları da sonuçlandıracağız. Ama bugüne kadar elektrik tesisleriyle ilgilenmemiş şimdi duyan yatırımcılar için de fırsatlar kaçmış değil. Daha 8 adet termik santralimiz özelleştirilmeyi bekliyor. Kömür sahalarıyla beslenmiş, bu sahalarla birlikte verebileceğimiz santraller de var. Türkiye elektrik üretiminde her yıl büyüme gösteren hâlâ gelişmiş ülkelerin altında kişibaşı elektrik üretimine sahip bir ülkeolmasına rağmen son 10 yılda elektrik üretim kapasitesini ikiye katladı. 25 bin megavat’lardan 50 bin megavat’lara çıktı ve bu artışın devam edeceğini düşünüyoruz. Dolayısıyla elektrik veya hidrolik santrallere ilgi duyanlar, yatırımcılar bizden bununla ilgili bilgi alabilirler.

4. Kamuya ait diğer kurum ve arazilerin özelleştirilmesi konusunda durum nedir?
25 adet şeker fabrikasını özelleştirme kapsamına alarak, önümüzdeki süreçte Türkiye’nin şeker sektöründeki kapasitesini iyileştirmek, uluslararası standartlarda şeker üretimi sağlayabilmek için bir özelleştirme modeli üzerinde çalışıyoruz. 25 milyon metrekarenin üzerinde Türkiye’nin değişik bölgelerinde değişik büyüklükteki yatırımcılarımıza hitap edecek bir gayrimenkul portföyümüz var. Sahillerimizde, İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere hemen hemen bütün illerde ticaret, konut, turizme ve lojistik sektörüne yardımcı olacak gayrimenkullerimiz var. İstinye’de İstanbul Borsası’nın hemen altında 150 bin metrekare bir alanda Boğaz görünümüne sahip bir arazi İstanbul’un gözbebeği projelerinden biri olmaya aday. 2 bin km’lik bir ağ’a ve Boğaz’da iki köprüye sahip olan otoyol ve köprülerimizin halka arz şeklinde özelleştirilmesi gündemimizde bulunuyor. Yakında bunların da duyurusunu yapacağız.

5. Önümüzdeki dönemdeki liman özelleştirmeleri konusunda ne gibi gelişmeler yaşanacak?
İlk etapta Kalamış Limanı ve Kocaeli Derince Limanı ile özelleştirme sürecini yakında tamamlayacağız. İzmir’de Çandarlı Limanı projemizin ihalesini hazırlama sürecindeyiz. Türkiye’nin batısında Tekirdağ Limanı’mız ilgili bir ihale süreci olacak. Yine Karadeniz kıyısında Ordu Limanı’nı özelleştireceğiz.
İstanbul’un hatta Türkiye’nin en büyük marinası Fenerbahçe- Kalamış Marina ile ilgili ihalele sürecimiz başlamış bulunuyor. Yat limanının bir bütün halinde 30 yıl süreyle işletme hakkının verilmesiyle ilgili ihalede son teklif alım tarihi olarak 12 Mayıs 2014 belirlendi. İhalede geçici teminat bedeli 10 milyon dolar, ihale dokümanı 20 bin TL olurken, ihale pazarlık usulüyle gerçekleştirilecek. Gerekli görüldüğü takdirde açık artırma usulüyle devam edilebilir.
Aynı şekilde bir yük limanı olan Derince Limanı’nın özelleştirme ihalesi için son teklif verme tarihi 28 Mayıs 2014 olarak belirlendi. Deniz trafiğinin en yoğun olduğu liman bölgesi olan İzmit körfezindeki bu proje için de yoğun bir ilgi olacağını düşünüyorum.
Türkiye Denizcilik İşletmeleri’ne (TDİ) ait diğer varlıkların da özelleştirilmesi önümüzdeki dönemde gündeme gelecek.

Bunu Paylaşın