Gelen heyetin sadece DTO’yu ziyaret etmediğine değinen Kıran, “Heyet daha sonra, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu’na (DEİK) ve sonrasında Ankara’ya gitti. Bize amaçlarının, sivil toplum kuruluşlarını ziyaret ederek, Amerika’nın yeni pozisyonunu net bir şekilde ortaya koymak olduğunu söylediler,” dedi. Konunun hassas olduğunu ifade eden Kıran, “Neler söylediler konusunu metinden okumak istiyorum. Yanlış bir ifade kullanmak sorun olur. Öne çıkan hususlar şöyle oldu, bilindiği gibi İran’ın iki denizcilik şirketi var. Bir tanesi National Iranian Tanker Company (NITC) diğeri de Islamic Republic of Iran Shipping Lines (IRISL). Bu iki firma ABD’nin yaptırımları kapsamında. Bahse konu bu firmaların toplam 199 gemisi var. Heyet bizden, üyelerimiz tarafından bu gemilere hiçbir hizmetin verilmemesini talep ediyor. Bu gemilere hizmet veren olursa ABD ile girilecek iş ilişkisinde, ABD tarafından bu firmaları yaptırımlarının ihlâli olarak kabul edileceğini söylediler” dedi.
Gelen heyetin yaklaşımının tehdit unsuru içermediğini ve sadece taraflar arasında bir tercih niteliği taşıdığını kaydeden Kıran, “Bize, bu yaptırımlara uymak zorundasınız demediler. Bir seçim yapacaksanız dediler. Şirketler ve kurumlar ya ABD ile iş yapacak ya da diğer İranlı firmalarla, ancak ikisinin bir arada olmasının mümkün olmadığını söylediler. Heyet, bahse konu 199 geminin yer aldığı listeye ilaveten bir başka liste olduğunu, OFAC Shipping Advisory adı altında bir tavsiye kılavuzu bulunduğunu, bu kılavuzun ekinde de bir gemi listesi yer aldığını, ancak bu gemilerin yaptırım kapsamında olmadığını ve bu durumun mevcut gemilerin yaptırımda olmayacağı anlamına gelmediğini, dolayısıyla bu gemilerle ilgili firmaların iş yapma düşüncesi olursa, mutlaka OFAC’tan bir teyit almak gerektiğini belirttiler” diye konuştu.
“Gemilerde AIS kapatılırsa o gemiyi takibe alacağız”
Diğer taraftan, gelen heyetin gemilerdeki AIS (Gemi Trafik Takip Sistemi) cihazlarına ilişkin açıklamalarda bulunduğunu ifade eden Kıran, “Bize, gemilerdeki AIS cihazlarının açık kalması gerektiğini, kapatılması durumunda, bunun ABD için bir şüphe unsuru oluşturacağını ve ABD’nin o gemiyi takibe alacağını söylediler,” dedi. Yaptırımların ihlâl biçimine ilişkin de heyetin açıklamalarına işaret eden Kıran, “ABD’li heyet, bu yaptırımların ihlâl biçiminin; AIS manipülasyonu, gemiden gemiye mal aktarımı şeklinde olabileceği, bir İran ürününün Irak menşeili gösterilmesi üzerinden belgede sahtecilik şeklinde yapılabilme ihtimalinin olacağını, dolayısıyla belgelere çok dikkat edilmesi gerektiğini ve bunları sürekli doğrulatma görevinin kişilerde olduğunu söylediler. Gelen heyetin kendilerine, Irak ve Basra’dan gelen yüklere ekstra dikkat edilmesi gerektiğini, bu bölgeden yüklenen konşimentoların doğruluğunu teyit etmek üzere, OFAC’a, Hazine Bakanlığı’na evrakların doğrulatılması gerektiğini söylediler” şeklinde konuştu.
