Deniz Ticaret Odası’nın 8 Nisan’da yapılacak seçimde gerçekleştirilecek olan DTO seçimlerinde Yönetim Kurulu Başkanlığı’na aday olduğunu açıklayan Tamer Kıran, “Hepimizin Odası Hareketi” mottosu ile başladığı seçim çalışmalarına yönelik basınla bir araya geldi. Tamer Kıran bu toplantı sırasında, DTO’nun Piri Reis Üniversitesi’ne yaptığı ve gelirin yüzde 60’ına denk gelen yardımın adil olmadığını kaydetti
Deniz Ticaret Odası’nın, 8 Nisan’da yapılacak seçiminde Yönetim Kurulu Başkanlığı’na adaylığını açıklayan Tamer Kıran, mevcut yönetime karşı değil alternatif bir yönetim olduklarını bildirdi. “Hepimizin Odası Hareketi” adını verdikleri seçim kampanyasına yönelik olarak basınla bir araya gelen Kıran, son dönemlerde Oda giderlerinin yüzde 60’lık kısmını Piri Reis Ünivertesi’ne yapılan yardımın kapsadığını belirterek: “Piri Reis Üniversitesi Odamızın imza projelerindendir. Ancak son dönemlerde Piri Reis Üniversitesi’ne yapılan destek Oda gelirinin yüzde 60’lık kısmını oluşturuyor. Bu durum maddi açıdan Oda’ya sıkıntı yaratmaktadır. Biz, bunun daha rasyonel şekilde olması gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü burası İMEAK Deniz Ticaret Odası ve tüm Türkiye’yi kapsayan bu Oda’nın, gelirinin büyük bir kısmını tek bir kuruma vermesinin adil olmadığını düşünüyoruz ve seçilirsek bu durumu değiştireceğiz” diyerek, bu kararın altında yatan sebepleri açıkladı. Seçim manifestosunda yer verilen, “Ticaret Odaları gibi gelirlerini üye aidatları ve üyelerin oluşturduğu işlem hacminden sağlayan ve kamu hizmeti yapan kurumların bütçesi, gelir ve giderleri tespit etmenin ötesinde kaynakların hangi faaliyetlere harcandığını da göstermek zorundadır. Oda bağışlarının harcama kalemlerine dair şeffaflık sağlanmalıdır. Bu konuda -hangi kurum olursa olsun- herhangi bir haksız kazanca meydan vermeyecek şekilde, talep edilen bağışlar proje ve harcama kalemleri ile birlikte değerlendirilecek, akabinde bağışın gerçekten bahsedilen proje ve kalemlere harcanıp harcanmadığı denetlenecek ve beklenen etkiyi sağlayıp sağlamadığı ölçülecektir” ifadelerinden hareketle Kıran, “Amacımız, Piri Reis Üniversitesi’nin kendi ayakları üzerinde kalabilmesi. Bütçesini kendi oluşturan bir yapıya kavuşmasının ardından okul için geriye sadece yatırım borçları kalacak. Bu yatırım borçları için de belli bir plan dahilinde DTO kaynaklarına daha az ihtiyaç duyulacak” dedi.
“Amaç, birleştirici olmak”
Yönetime aday olmalarının temelinde, “Daha iyisini yapabiliriz” fikrinin olduğunu belirten Kıran, seçilmeleri durumunda DTO’nun ve meslek komitelerinin çalışma yapısını yeniden oluşturacaklarını ve Oda’yı denizcilik sektörünün danışma noktası haline getireceklerini sözlerine ekledi. Tamer Kıran, hazırlanan manifestoda, “Zira sektörün mevcut sorunlarıyla boğuşurken, gelişen dünyada oluşacak ve belki bir daha oluşması mümkün olmayan fırsatları kaçıracağız. Bu dönemde bütün denizcilerin bilgi, beceri, tecrübe ve ilişkiler ağına ihtiyacımız var. Dünyanın her köşesinde müşterileri olan, büyük sermayeler ve nitelikli ekiplerle, onlarca farklı ülkenin yüzlerce farklı mevzuatı içinde ticaret çevirebilen firmaları yönetiyoruz. Bu kadar büyük bir güce sahip binlerce firmanın birbirine muhalefeti mi, yoksa ortak bir hedefe yürümesi mi akıllıca olur?” ifadelerine yer verdi. Tamer Kıran, buradan hareketle kendisine yöneltilen, “Seçilememeniz durumunda DTO’da aktif olarak görev almaya devam edecek misiniz?” sorusuna, “Denizcilik sektörü ülkemizdeki diğer sektörlere nazaran büyük ama aynı zamanda küçük bir sektör. Yaptığımız iş her ne kadar büyük olsa da, boyut olarak ülkemizdeki bazı sektörlerden daha küçük bir sektör. Dolayısıyla bizim sektörde olması gereken en son şey, hizipciliktir. Bu nedenle bizim yapmamız gereken şey, bir olmak, birlik olmaktır. Bu sayede ülkemize ve ailelerimize katkı sağlayabiliriz. Dolayısıyla “Hepimizin Odası Hareketi” olarak, herkese kucak açacağız. Eğer seçilmezsem bağlı bulunduğum komitede seçilmem durumunda çalışmaya devam edeceğim” dedi.
