Van’dan gezi notları

MDN İstanbul

Gölün kaptanları

“Biz çocukken sabah kahvaltımızı yapar, deniz kenarına (Van Gölü) yüzmeye giderdik. Bir memurun mesaisi gibi öğlene kadar yüzerdik. Yalnızca yemek için tekrar evlerimize dönerdik, sonra tekrar denize. Akşam dörde  beşe kadar.”

“Van Denizi”nde, deniz sevgisini çocukluğundan beri büyüten Mehmet Gencer, doğal olarak büyüyünce kaptan olmuş. Şimdi kıyısında büyüdüğü gölde görev yapan Mehmet Kaptan, Van Gölü’nün dalgalarının denize göre çok daha kısa aralıklarla geldiğini söylüyor ve  “Büyük fırtınalarla karşılaşmasak da gölde seyir etmek denizden daha zor” diyor. Merak edip Van Canavarı’nı görüp görmediğini de sorduğumuz Mehmet Kaptan,  suda hızla hareket eden büyük bir kafaya ve gövdeye sahip tuhaf bir şey gördüğünü ama tam teşhis edemediğini anlatıyor.  Enver Kaptan ise “Ben görmedim ama Tatvan’da feribotta çalışan kaptan arkadaşlar karnı beyaz, balina kadar büyük ve çok hızlı hareket eden bir yaratık gördüklerini söylüyorlar” diyor.

Van Gölü’nün kirletilmesini önlemek ve temizlenmesi yönünde bilinç yaratmak için Van’a giden DenizTemiz/TURMEPA Derneği’nin denizci üyeleri ve eşleri, başta Van Kalesi ve Akdamar Adası olmak üzere tarihi yerleri de ziyaret ettiler. Grup Van’dan ayrılmadan önce TURMEPA Genel Müdürü Levent Ballar’ın yaptığıprogram çerçevesinde Buruki Aşireti’ne ait Çiçekli Beldesi Göl Karşı Mahallesi’ne uğradı

Akdamar Kilisesi

Turmepa gezginleri, Van’ın Gevaş ilçesi sınırları içerisinde bulunan Akdamar Adası’na çıkıp Kral I. Gagik’in emriyle 915-921 yıllarında Mimar Manuel tarafından inşa edilen ve mimari açıdan Ortaçağ Ermeni sanatının en parlak eserleri arasında sayılan Kutsal Haç’a (Surp Khaç) adanmış Akdamar Kilisesi’ni de gezdiler. 25 Haziran 1951’de başlatılan yıkım çalışması o dönemde genç bir gazeteci olan Yaşar Kemal’in müdahalesiyle durdurulan kilise, yıllarca bakımsız kaldıktan sonra 2005-2007 yılları arasında Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı öncülüğünde, Türkiye Ermenileri ve komşu Ermenistan ile ilişkilerin geliştirilmesine yönelik bir adım olarak, 1,5 milyon dolar harcanarak restore edildi
ve 29 Mart 2007’de TC Kültür Bakanı ve Ermenistan Kültür Bakan Yardımcısının katılımıyla müze olarak tekrar ziyarete açıldı.

Bunu Paylaşın