Küresel piyasalardaki ana tema doların zayıflığı. Bu eğilim son dönemde bir miktar daha ivme kazandı. Avrupa ve Japon merkez bankalarından gelen şahince olmayan açıklamalara rağmen mali piyasalar dolar satmayı tercih ediyor
Doların zayıflığının en önemli nedeni olarak ABD’den gelen zayıf makro ekonomik veriler nedeniyle Amerikan Merkez Bankası FED’in faiz artırımlarına gitme ihtimalinin azaldığına ilişkin inanışlar ile ABD’de yaşanan siyasal kriz olarak gösteriliyor. Bu bağlamda, Dolar Endeksi, 93,9 ile 13 ayın en zayıf seviyesine gerilerken, Euro Bölgesi’ne yönelik kuvvetli ekonomik veriler ve Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) tahvil alımlarını azaltacağına ilişkin kuvvetlenen inanışlar ise euro’yu destekliyor. Euro/dolar paritesi neredeyse son iki yılın zirvesine gelmiş durumda. Euro/dolar paritesi 1,1661’e kadar çıkarak, 24 Ağustos 2015’teki 1,1711’den sonraki en yüksek düzeyini gördü.
Dolarla alıp euro ile satıyoruz
Türkiye piyasalarında, en büyük ekonomik partnerimiz olan Almanya ile yaşanan siyasi ve ticari gerginliğin had safhaya çıkması ile hafif bir tedirginlik olsa da dolar 3,53-3,55 bandındaki seyrini korudu. Özetle, dolar uluslararası piyasalarda değer kaybederken, euro ise güçleniyor. Peki zayıf dolar, güçlü euro Türkiye ekonomisi için ne ifade ediyor? Uzmanlara göre, euro’nun bu artışı, doların aksine, Türkiye ekonomisinin kazanç hanesine yazılıyor. Euro’nun Türkiye’yi etkileme durumunun dolardan epey farklı olduğuna dikkat çeken uzmanlar, Türkiye’nin ithalatını daha çok dolarla, ihracatını ise euroyla yaptığının altını çiziyor. Doğal olarak satın alınan malın fiyatının dolarla olduğunu ve artmadığını belirten uzmanlar, buna karşılık sattığımız malın fiyatının Euro’yla olduğunu ve yükseldiğini belirtiyor. Euro’daki artışın Türkiye ekonomisi için dış borçlar anlamında da avantaj yarattığını belirtiyor.
Kısa vadeli borçları azaltıcı etkisi var
Türkiye’nin ağırlıklı olarak dış borçlanmasını dolar üzerinden yaptığını söyleyen uzmanlar, doğal olarak ödemelerin de dolar üzerinden yapıldığını, dolardaki değer kaybının da kısa vadede borç servisini azaltıcı etki yaptığını kaydediyor. Uzmanlar mevcut durumda, Türkiye ekonomisinin dolaylı olarak da olumlu etkilendiğini belirtiyor. Şöyle ki, doların güçlendiği dönemlerde gelişen ülkelere yönelik risk iştahında ve sermaye akımlarında zayıflama olduğunu ifade eden uzmanlar, bundan ekonomisini dış kaynakla çevirdiğinden dolayı en çok etkilenen ülkelerden birinin Türkiye olduğuna dikkat çekiyor. Buna karşılık euronun güçlendiği dönemlerde gelişen piyasaların da güçlendiğini, risk iştahının ve sermaye akımlarının arttığını kaydeden uzmanlar, bundan da en çok Türkiye’nin yararlandığını sözlerine ekliyor.
