DOSYA: Geleceğin Savaş Yönetim Sistemleri

MDN İstanbul

Deniz Harp sahası her geçen gün yenileniyor. Yeni bilimsel yayınları takip edebilmek bile bir mesele. Sahaya çıkan her ürün teknolojinin gerisinde kalıyor. Her geçen gün yeni fikirler, yeni konseptler yeni teknolojiler ile buluşuyor. Ufukta çok daha süratli, çok daha yetenekli platformların sahnede olacağı gözükmekte. Çok tehditli ortamlar, değişen parametreler çok daha hızlı karar vermeyi, süratli ve reaksiyoner olmayı gerektiriyor. Belli ki, robot teknolojileri, yapay zeka ve insansız araçlar 4. Sanayi devrimi ile harp sahasına da yansıyacak. Gelişim durmayacak.
Deniz Kuvvetlerimiz ise Sapan Atış Kontrol Sistemi ile başlayan ve Yazılım Geliştirme  Merkezi ve peşine Araştırma Merkezi Komutanlığı’nın (ARMERKOM) kurulması ile birlikte çok keskin virajları büyük atılım ve vizyon sahibi öngörüsü ile sağ salim döndü. GENESİS ile deniz dünyasına damgasını vurdu. Şimdi ise ADVENT’i konuşmaktayız. İnancımız odur ki Denizaltı Savaş Yönetim Sistemi MÜREN ile de su altında başka bir devrime imza atacağız. Bu ayki dosya konusu olarak seçtiğimiz “Geleceğin Savaş Yönetim Sistemleri” konusu ile halihazırda yürüyen projelere biraz olsun fikri anlamda katkı sunmayı ve okuyucularımızı bir ufuk turuna çıkarmayı amaçladık. Keyifli okumalar dileriz…

Deniz Savaş Yönetim Sistemleri’nin analizi
HAVELSAN Komuta Kontrol ve Savaş Sistemleri Ar-GE & Platform Entegrasyon Grup Müdürü Coşkun Cebeci: Yeni nesil SYS, Taktik ve Angajman ağı seviyelerinde servisler sunabilecek ve Stratejik ağ seviyesindeki sistemler ile bilgi alışverişinde bulunabilecektir

Bir deniz muharip platformunun savaş sisteminin merkezindeki bileşen olarak Savaş Yönetim Sistemi (SYS); komuta heyetinin komuta ve kontrol gereksinimlerini karşılayan, bu kapsamda özet olarak; taktik resmin kendi gemi ve görev organizasyonu çapında tesis edilerek durumsal farkındalığın sağlanmasına, tehdit değerlendirmesi ve önceliklendirilmesine, angajman planlamalarının yapılmasına ve bunların icrasına yönelik faaliyetlerin gerçekleştirilmesine destek sağlayan sistemdir.

Deniz Savaş Yönetim Sistemleri; savaş gemilerinin radar, elektronik harp, akustik sistemlerinden ve kendi platformundan bilgi toplayan ve bu bilgileri füzyona tabi tutarak komuta kademesine sergileyen, söz konusu bilgileri taktik data linkleriyle diğer birliklerle paylaşan, geminin top, güdümlü mermi, nokta savunma, torpido gibi silah sistemlerinin merkezi bir yerden yönetimini sağlayan ve gemi savaş sisteminin beyni olarak nitelendirilebilecek yazılım ve donanımdan oluşan komuta kontrol ve karar destek sistemleridir.

II. Dünya savaşıyla birlikte sensör ve silahlar hızla gelişmeye başlamış,  teknolojik ilerlemeler sonucunda daha karmaşık hale gelmiş ve başlı başına birer sistem olmuşlardır. Savaş gemilerinde bu sistemlerin artması, yönetimlerinin ve farklı sistemlerle koordinasyonlarının zorlaşmasıyla birlikte, bütün bu sistemleri merkezi bir yerden yöneten yeni bir sistem ihtiyacı oluşmuş ve SYS’lerin ilk sürümleri oluşmaya başlamıştır. 1980’li yıllardan itibaren ise günümüz modern SYS yaklaşımlarına uygun yazılım ağırlıklı sistemler hayata geçmiştir.

Yüksek vuruş gücüne sahip olanlar başta olmak üzere savaş gemilerinin SYS ihtiyacı tüm dünya bahriyelerince hissedilmiş ve bunun neticesinde farklı SYS ürünleri ortaya çıkmıştır. Bunlardan bazıları; ABD üretimi AEGIS, Fransız THALES firmasının Hollanda temelli üretimi TACTICOS, İngiltere BAE firması üretimi CMS-1, Alman ATLAS firması üretimi ANCS ve Rusya üretimi SIGMA’dır.

Türk Deniz Kuvvetleri, modern anlamda SYS kullanımına ilk olarak 1980’lerin sonunda Meko Sınıfı fırkateynlerle başlamıştır. Türk Deniz Kuvvetleri’nin büyük öngörüsüyle o zaman tedarik edilen fırkateynlerde kullanılan TACTICOS SYS konusunda bilgi transferi (know-how) sağlanmış ve Türk Deniz Kuvvetleri bünyesinde SYS bakım, iyileştirme ve geliştirme kabiliyeti kazanılmıştır.

1999 yılında Türk Deniz Kuvvetleri’nin kendi harekât ihtiyaçları paralelinde, gelişmiş bir savaş yönetim sistemi üretimi projesi başlatılmış ve proje GENESİS (Gemi Entegre Savaş İdare Sistemi) olarak adlandırılmıştır. GENESİS’in bütün yazılım ve donanımları Deniz Kuvvetleri Araştırma Merkezi Komutanlığı (ARMERKOM) tarafından tasarlanmış ve patenti Deniz Kuvvetleri Komutanlığı adına alınmıştır. Geliştirilen sistem milli sanayiye aktarılmıştır.

Projenin ana milli yüklenicisi olarak HAVELSAN seçilmiş ve Türk Deniz Kuvvetleri ile beraber, deniz kuvvetlerinin ana vurucu güçlerinden olan 8 adet GABYA sınıfı fırkateyn, 2 adet MİLGEM sınıfı korvet ve 2 adet amfibi gemiye (LST) başarıyla uygulanmıştır.

Teknolojik gelişmelere uygun olarak tüm dünya bahriyelerinin harekât ihtiyaçları artmakta ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda SYS’ler de sürekli yenilenmekte ve iyileştirilmektedir. İlerleyen dönemlerde, birlikte harekât icra edilen diğer deniz, kara, hava ve hatta uzay unsurlarıyla güçlü şekilde koordinasyon yapabilen, 3 boyutlu gösterim ve sanal gerçeklik ile kullanıcı algısını artıran, insansız araçları etkili kullanan, gelişen ihtiyaçlara dinamik bir yapıyla cevap verip hızla gelişen harekât ortamına karşı etkili ve ani reaksiyon gösterebilen, komuta kademesine yüksek otomasyon ile karar desteği sağlayan kabiliyetlerle SYS’lerin daha da gelişmesi beklenmektedir.

Yukarıda bahsedilen ihtiyaçlar dikkate alınarak, Türk Deniz Kuvvetleri sahipliğinde, Deniz Kuvvetleri Araştırma Merkezi Komutanlığı ve HAVELSAN tarafından ürün hattı mantığı ile yeni nesil SYS çalışmalarına başlanmıştır. Ağ merkezli yeni nesil SYS; tam bütünleşik taktik data link işlevlerine tüm operatörlerin erişiminin mümkün olacağı, tek gemi yerine kuvvet odaklı, ağ destekli harekât yaklaşımının gerektirdiği ihtiyaçlara cevap veren, karar destek sistemleri ile kullanıcının süratli ve doğru karar vermesini kolaylaştıran ve yeni sensör/silah kullanımı için esnek yapıya sahip; bir sistem olacaktır.

Ağ merkezli katmanlı yapısı ile yeni nesil SYS; Stratejik, Taktik ve Angajman ağ katmanları ile etkileşimde bulunacaktır. Yeni nesil SYS ile bu bağlamda aşağıdakiler hedeflenmiştir;

• “Plan Koordinasyon” maksatlı stratejik ağ katmanı ile Türk Silahlı Kuvvetleri ve Kuvvet içi eşgüdüm ve ortak harekât resminin oluşturulması amaçlarıyla geniş alan ağı üzerinden en geniş kapsamlı kullanıcı kitlesine hizmet sağlanması,

• “Taktik Durumsal Farkındalık” maksatlı Taktik ağ katmanı ile Kuvvet kontrolü ve ortak taktik resmin oluşturulması amaçlarıyla görev kuvveti seviyesinde taktik data linkleri üzerinden hizmet sağlanması,

• “Atış Kontrol ve Koordinasyon” maksatlı angajman ağı katmanı ile silah yönlendirme ve atış kontrol amaçlarıyla Görev Grubu seviyesinde gerçek zamanlı veri linkleri üzerinden hizmet sağlanması.

Sonuç olarak yeni nesil SYS, Taktik ve Angajman ağı seviyelerinde servisler sunabilecek ve Stratejik ağ seviyesindeki sistemler ile bilgi alışverişinde bulunabilecektir.

Yeni nesil SYS; platformun icra edeceği suüstü harbi, hava savunma harbi, denizaltı savunma harbi, elektronik harp, akustik harp, amfibi harekât ve asimetrik tehdide karşı savunma ve arama kurtarma görevlerini destekleyecektir. Yüksek devamlılık ve güvenilirlik kriterleri dikkate alınarak dağıtık bir sistem mimarisine sahip olacaktır.

Yeni nesil SYS’nin; başta MİLGEM 3. ve 4. gemiler, Çok Maksatlı Amfibi Hücum Gemisi (LHD), İ sınıfı fırkateyn ve Hava Savunma Harbi Muhribi (TF 2000) olmak üzere, yeni inşa edilecek suüstü savaş gemilerinde kullanılması planlanmaktadır. Platformların uzun kullanım ömürleri ile sensör ve silah alanındaki süratli gelişmelere paralel olarak; modern sensör ve silahların platforma kazandırılmasını mümkün kılacak açık sistem mimarisine sahip yeni nesil SYS, Türk Deniz Kuvvetleri’nin yanı sıra tüm dünya bahriyelerine uygulanabilme imkânını sağlayacaktır.

Savaş Yönetim Sistemleri’nin geleceğinde neler görünüyor
MİL-SYS Genel Müdürü Betülhan Kahraman: Deniz harekat sahnesi tahayyül edildiğinde, gelecekteki deniz harbi tek kelime ile hızlanacağı ve bu hız artımının Komuta Heyetine çok parametreli bir harp ortamını daha kısa sürede analize etme, tehdidi anlık olarak önceliklendirme, en optimum kararı en kısa sürede vererek uygulama ve müteakip hamleyi hiç ara vermeden yürütebilme gibi devamlık arz eden bir sorumluluk yükleyeceği aşikardır

KÜDENFOR bünyesinde gerçekleştirilen bir değerlendirme toplantısında, Deniz Savaş Sistemlerine yönelik teknolojik gelişmelere etki edecek ihtiyaçlar konusu görüşülürken, emekli bir Amiralimiz tarafından daha önce tarafımdan çok da dikkat çekmeyen bir konunun altı vurucu bir şekilde çizildi. Deniz Harekatının alacağı şekil bağlamında, futuristik bakışla yapılan değerlendirmesinde Sayın Amiral, 2030’lardan itibaren, platformların ve silahların kazanacağı hızlar çerçevesinde harbin; çok parametreli, çok yönlü ve çok katmanlı bir şekle bürüneceği ve komutanların kısa sürede bir çok parametreye dayalı kararlar vermek zorunda kalabileceği, bu nedenle bir şekilde Komutanların Savaş Sistemleri ve onun alt kümesi olan Savaş Yönetim Sistemi’yle bütünleşmesi gerekeceğinin öngörüldüğünü ifade etmiştir.

Gerçekten isabetle belirlenen bu öngörü çerçevesinde deniz harekat sahnesi tahayyül edildiğinde, gelecekteki deniz harbi tek kelime ile hızlanacağı ve bu hız artımının Komuta Heyetine çok parametreli bir harp ortamını daha kısa sürede analize etme, tehdidi anlık olarak önceliklendirme, en optimum kararı en kısa sürede vererek uygulama ve müteakip hamleyi hiç ara vermeden yürütebilme gibi devamlık arz eden bir sorumluluk yükleyeceği aşikardır.

Bu sorumluluğun tek başına veya bir Harp İdare Heyeti olarak Savaş Harekat Merkezi personelinin bilişsel kabiliyetiyle karşılanması mümkün görülmemektedir. Bu nedenle mevcut Savaş Yönetim Sistemleri’nin konvansiyonel halihazır misyonu olan, sensörlerden gelen organik ve link sistemlerinden gelen remote bilgilerin, silah sistemleri ile buluşturulması, görevine ilave olarak artık, Komuta Heyeti’ne daha hızlı karar verdirebilecek kabiliyeti sağlamak üzere, gemi idare, platform kontrol ve savunma faaliyetlerine ait prosedürlerin de bir bütün olarak yönetilmesine olanak sağlayacak yetenekleri mutlaka içermek zorundadır. Bu daha geniş çerçeveli entegrasyon gereksinimi, aslında Savaş Yönetim Sistemleri’nin gelecekte alacağı şeklin omurgasını teşkil edecektir. 

Gemi Savaş Yönetim hızının artırılması maksadıyla aşağıdaki hususlarda entegrasyon ve gelişme gereksinimi olduğu değerlendirilmektedir. Bu çerçevede,

n Savaş Yönetim Sistemi’nin tüm sensör ve silah sistemlerini eş zamanlı ve tüm fonksiyonel kontrolü sağlayacak şekilde  merkezi bir konumda bulundurulması,

n Elektronik Harp, Sonar gibi temel suitlerin Savaş Yönetim Sistemi ile full online entegrasyonunun sağlanması,

n Organik sensörler yanında İHA gibi sensör platform datalarının Savaş Yönetim Sistemine direkt entegresi,

n Data entegrasyonu yanında tüm hard ve soft kill otomatik angajman faaliyetlerinin Savaş Yönetim Sistemi’nin tam kontrolünde icra edilmesinin sağlanması,

n Angajman emirlerinin, tehdit ve hazırlık durumlarının tüm heyet tarafından aynı anda izlenmesine izin verecek taktik durum kolaylığının sistem ile bütünleştirilmesi,

n Harbe yönelik elektronik ve platform sistemlerinin aksiyon ve arıza durumları, yine savaş yönetim sistemi karar algoritmalarına entegre edilmesi ile role faaliyetlerinin mümkün olan azami şekilde bu sistemle bütünleştirilmesi,

n Taktik tüm uygulamaların (templeyt seviyesinden ziyade), taktiğin icrasına destek verecek, tavsiyede bulunacak şekilde Savaş Yönetim Sistemi’ne gömülmesi,

n Muhabere alt yapısının Savaş Yönetim Sistem datalarının daha hızlı ve paralel şekilde yayımını sağlayacak şekilde hızlandırılması.

Hususları genel gereksinimler olarak gözlenmektedir.

Bu gereksinimlerden de gözleneceği şekilde Savaş Yönetim Sistemleri bir Yönetim Sistemi olmaktan çıkarak yavaş yavaş Karar Destek ve Yönetim Sistemlerine evrilme eğilimindedir. Bu eğilim temel olarak; platformdaki tüm sistemlerin uyumlu protokollerle sayısal olarak konuşmalarını sağlayacak bir entegrasyon modeline oturtulmayı ve prosedürel karar algoritmalarının da bu sisteme dahil edilmesini ihtiyaç haline getirmiştir.

Bu gereksinimlerden bir kısmı için Deniz Kuvvetlerimiz isabetli projeler geliştirmiştir. Bu kapsamda; ADVENT Savaş Yönetim Sistemi ağ merkezli odaklılık ile tasarlanmış, iletişimin daha sağlam ve hızlı sağlanması için Onur Mühendislik A.Ş. tarafından üretilen Deniz Telsiz Taktik Ağı (DETTA) Projesi yürürlüğe sokulmuş, gemi konuşlu İHA tedariği için SSM’lığı bünyesinde proje çağrısı yayımlanmıştır.

Müteakip dönem için bir taraftan teknolojik gelişmeler (tehditler ve kabiliyetler için) bir taraftan taktik gelişmeler ve harekat ihtiyaçları konusunda, bir şekilde dünyadaki gelişmeler izlenirken, diğer yanda taktik kullanıcılar ve teknik geliştiricilerin bir ortamda birlikte yeni kabiliyetlere ait isterlerin şekillendirilmesine yönelik fikri üretime gereksinim duyulmaktadır. Bu tür bir ihtiyaç belirleme ortamı, Deniz Kuvvetlerimiz inisiyatifinde uygulanacak periyodik çalıştaylar, seminerler vasıtasıyla yaratılabilecek ve sürekliliği olan bir rutine dönüştürülebilecektir.

Bu husus özellikle, Deniz Kuvvetlerimiz tarafından HAVELSAN ile birlikte geliştirilen Ağ Yetenekli yeni Savaş Yönetim Sistemi ADVENT’in devamlı gelişmeye tabi tutulması açısından önemlidir. Bu çerçevede üretilen bu Milli Savaş Yönetim Sistemi bir prototip olarak görülmeli ve ileride ihtiyaç duyulacak süratli karar gereksinimi devamlı olarak göz önünde bulundurularak iyileştirme ve geliştirme faaliyetlerine devam edilmelidir.

Diğer yandan büyük hacimli platformlar için  geliştirilen Savaş Yönetim Sistemleri’ne bütünleştirilecek prosedürel uygulamalar gibi bir takım uygulamaların (örneğin mayın harbi tarama usulleri, taranmış kanal hesaplaması, karakol çeşit ve planlamaları gibi taktik ve tüm gemiler için ortak olarak kullanılabilecek personel giriş/çıkış kontrolu, role planlaması vs.) daha küçük ölçeklerde diğer platformlar (Mayın Harbi Gemisi, Çıkarma Gemisi, Karakol Botları vs.) için standart Gemi Görev Kontrol Sistemleri olarak geliştirilmesi de ayrıca bir fırsat ürünü olarak düşünülerek, küçük hacimli gemi yönetim sistemlerinde bir standardizasyona gidilmesi de mümkün kılınabilecektir. 

Yeni Nesil Savaş Yönetim Sistemi’nin entegrasyonu
MİLSOFT Test Mühendisi Arda Ünal: Yeni Nesil Savaş Sistemi’nin en temel özelliği farklı sistemlerle farklı seviyelerde entegre olabilmesidir. Gemi üzerinde radar ve silah sistemleri ile entegre olurken, karargah gemiler ve diğer platformlar ile entegre olup, tüm taktik veriler Taktik Veri Link’leri aracılığıyla diğer birimler
ile paylaşılmaktadır

Milli ve özgün çözümler üretmeyi ve uluslararası rekabet edebilirliği hedef almış CMMI 5 seviyesinde bir yazılım firması olan MilSOFT Yazılım Teknolojileri; uzmanlık alanları arasında yer alan komuta kontrol sistemleri üzerinde teknoloji, altyapı ve sistemler geliştirmektedir.

Tamamen Milli olarak geliştirilen Yeni Nesil Savaş Yönetim Sistemi, katmanlı, dağıtık ve açık mimari sistem tasarımı üzerine geliştirilmiş olup, ölçeklenebilir bir çözüm sunmaktadır. Yazılım mimarisi olarak başı çeken ve teknolojileri belirleyen uluslararası organizasyonların (Object Management Group – OMG C4I Grup gibi) yaklaşımlarını ve ortaya koyduğu standartları temel almaktadır. Çekirdek özelliklerin uluslararası standartlara dayalı olarak geliştirilmesi, sistemin ara yüz noktalarının iyi tanımlanmış olarak ayrılması, entegrasyon maliyetlerini düşürürken, kabiliyet kazanımını artırmaktadır.

Katmanlı açık mimarinin bir sonucu olarak donanım bağımlılığı en aza indirilmiştir. Kullanılan bilgisayar gücünün “pool of processor” konseptinde sistem geneline dağıtılmasına izin vermektedir. Benzer şekilde ara katman ihtiyaçlarını karşılamak üzere veri dağıtım servisi seviyesinde MilSOFT kaynakları ile milli olarak geliştirilen Mil-DDS (Data Distribution Service – Veri Dağıtım Servisi) ile entegre edilebilirlik ve adaptasyon kabiliyetleri artırılmaktadır. DDS 2006’dan itibaren CMS’lerinde Thales tarafından da kullanılmaktadır. Sistem kabiliyetleri katmanlı yapı içerisinde birbirine bağımlılığı en aza indirecek şekilde geliştirilmiş ve ihtiyaçlara göre ölçeklenebilir bir çözüm sunmaktadır.

Günümüzde NATO ve Milli olarak gerçekleştirilecek Müşterek Ağ Destekli harekât ve operasyonların başarısı katılan birimlerin koordinasyonu ile mümkün olup, bu konudaki en uygun araç olarak Taktik Veri Link’leri ortaya çıkmaktadır. Yeni Nesil Savaş Yönetim Sistemi, Link 16/Link 22 veya milli linke uyumlu bir veri yapısı sunmakta olup, herhangi bir veri kaybı olmadan ve tüm fonksiyonlarını destekleyecek şekilde Link 11/22 veya oluşacak yerli taktik veri link iletişimi ile tam entegre olacak durumdadır. Kullanılan normalize veri yapıları ile Savaş Yönetim Sistemi ile Link İşletim Kurallarını birbirinden ayırırken, entegre edildiğinde aynı veri havuzundan beslenen tam entegre bir çözüm olarak ortaya çıkmaktadır.

Ölçeklenebilir yapının bir sonucu olarak, sistem tek bir diz üstü bilgisayarla veya herhangi bir Harekât Merkezi’nde onlarca iş istasyonunda farklı görevlerle ölçeklenebilmektedir. Tek bir dizüstü bilgisayar ile dahi sensör, network ve ağ entegrasyonu gerçekleştirilebilmekte, bunun bir sonucu olarak büyük-küçük tüm platformlarla da entegre edilebilecek bir çözüm sunmaktadır. Tüm bu kabiliyetler yıllar içerisinde çeşitli projeler ile sahada test edilmiş, doğrulanmış ve kullanımda bulunmaktadır.

Taktik Data Link’leri ve Özel Ağlar üzerinden İnsansız Araçları kontrol ve yönlendirme kabiliyeti ile bu araçlardan alınan görüntülerin işlenmesi, değerlendirilmesi ve kıymetlendirilmesi kabiliyetlerine sahiptir. Doğrudan görüntü dâhil veri transferi yapılabilmekte olup, alınan görüntülerin Taktik Veri Link’leri üzerinden diğer katılımcılarla paylaşılabilmesi mümkündür. Görüntü Kıymetlendirme kabiliyetlerine örnek olarak Yol/Köprü Tespiti, Bina Tespiti, Yerleşim Merkezi Tespiti, İnsan Tespiti, Ateş/Duman Tespiti, Hasar Analizi, Gürültü Giderme, Hedef Takibi ve Süper Çözünürlüklü resim oluşturulması verilebilir.

Taktik Veri Link’leri ele alındığında, modern Taktik Veri Link’leri olan Link 16 ve Link 22 dışında Özel Taktik Veri Link’leri de desteklenmektedir. I/P Telsizler, 3G/4G LTE, WIMAX, Uydu veya AIS üzerinden taktik veri paylaşımı mümkün kılınmaktadır. Modüler ve ölçeklenebilir altyapı ile sistemin dış sistemlerle olan arayüz izole olarak ele alınabilmekte böylece, entegrasyon maliyetleri ve riskleri önemli ölçüde azaltılmaktadır. Tüm bu yetenekler, ağ destekli yetenek altyapısının temelini oluşturmaktadır. MilSOFT Yeni Nesil Savaş Yönetim Sistemi, Link 16/22, IP Telsiz, Uydu, WIMAX, 3G/+G gibi farklı ağ yapıları ile tam uyumlu olarak çalışmaktadır.

Ağ Destekli Yetenek kapsamında son yıllarda ön plana çıkan Ağ Yetenekli Silah Kontrolü bulunmaktadır. Ağ Yetenekli Silah Kontrolü ile ön plana çıkan en önemli kabiliyet atılan bir füzenin vuruş noktasının füze havadayken değiştirilebilmesi gelmektedir. Taktik Veri Link’leri üzerinden Ağ Yetenekli Silah Kontrolü uygulanabilir bir çözüm olarak ortaya çıkmaktadır. MilSOFT Yeni Nesil Savaş Sistemi altyapısı bütün bu kabiliyeti tamamen desteklemekte ve mevcut yeteneklere entegre edilebilir bir çözüm sunmaktadır.

JRE ile Taktik Veri Link’lerinde bulunan ufuk hattı problemi ortadan kaldırılmakta ve Taktik Veri Link’lerinin erişim menzili artırılmakta, Link katılımcısı olmayan Operasyonel ve Stratejik birliklerde Taktik Veri Link bilgilerinin aktarılması sağlanabilmektedir. Ayrıca birden fazla link ağı, JRE (Joint Range Extention) ile birbirine bağlanabilmektedir. Üretilen tüm verilerin JC3IEDM ile mevcut Komuta Kontrol sistemlerine entegrasyonu mümkündür.

MilSOFT Yeni Nesil Savaş Sistemi’nin en temel özelliği farklı sistemlerle farklı seviyelerde entegre olabilmesidir. Gemi üzerinde radar ve silah sistemleri ile entegre olurken, karargah gemiler ve diğer platformlar (hava platformları, komuta merkezleri vs.) ile entegre olmakta, tüm taktik veriler Taktik Veri Link’leri aracılığıyla diğer birimler ile paylaşılmakta, JRE ile Operasyonel ve Stratejik birlikler ile entegrasyon sağlanmakta, özel veya L16/22 gibi link ağları aracılığıyla insansız araç kontrolü eklenirken, görüntü işleme ve kıymetlendirme ile bu araçların sağladığı görüntüler Müşterek Taktik Resim içerisine alınmaktadır. Yeni Nesil Savaş Yönetim Sistemi, Taktik Veri Link’leri, AdatP-3 gibi formatlı mesajlar, (W)AIS (OTS) gibi haberleşme sistemleri, WEB Servisleri, JRE gibi arayüzler aracılığıyla farklı sistemler ile farklı seviyelerde entegre edilebilmekte, imkan ve kabiliyetleri hedef platforma göre ölçeklenebilmektedir.

Sonuç olarak, MilSOFT milli kaynaklar ile uluslararası standartlara dayalı olarak geliştirdiği Yeni Nesil Savaş Yönetim Sistemi ile:

• Modern

• Geliştirilebilir ve

Ölçeklenebilir

• Ağ Merkezli

• Modüler

bir çözüm sunmaktadır. MilSOFT Yeni Nesil Savaş Yönetim Sistemi, değişen konseptlere, isterlere ve savaş, asimetrik tehditler ve savaş-dışı operasyonel durumları ele alabilecek şekilde ölçeklenebilir ve ürettiği verilerin farklı arayüzler ve dış sistemler ve paylaşılmasına olanak sağlayarak beraber çalışılabilir bir çözüm sunmaktadır.

 

 

Bunu Paylaşın