8. Uluslararası İstanbul Bunker Konferansı 10-12 Mayıs 2017 tarihlerinde The Ritz Carlton İstanbul’da Gemi Yakıt İkmalcileri Derneği’nin organizasyonu ile gerçekleştirildi. Gemi Yakıt İkmal (Bunker) sektöründe faaliyet gösteren 20 ülkeden 200 civarında delegenin katıldığı Bunker Konferansı’nda, dünya limanlarında yürürlüğe giren ve girecek olan yeni sözleşmeler, kurallar ve uygulamaları mercek altına alındı.
Gemi Yakıt İkmalcileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ali Deniz Eraydın’nın evsahipliğinde düzenlenen konferansa, UDH Bakanlığı Deniz Ticareti Genel Müdürü Cemalettin Şevli, İMEAK Deniz Ticaret Odası Başkanı Metin Kalkavan, Deniz Temiz Derneği TURMEPA Başkanı/ BİMCO Başkanveliki Şadan Kaptanoğlu, aralarında Nigel Draffin, Robin Meech, Jason Silber ve Unni Einemo gibi konuşmacıların da bulunduğu çok sayıda davetli katıldı.
Petrol piyasalarının gidişatı ve gelişmelerinin bunker ürünlerine yansımalarının tartışıldığı konferansta; bunker kredi riskleri ve finans yöntemleri, düşük kükürtlü yakıtlar, alternatif yakıtlar ve yeni nesil bunker ürünleri gibi konu başlıkları ele alındı.
Gemi Yakıt İkmalcileri Derneği Başkanı Ali Deniz Eraydın, konferansın açış konuşmasında “Buraya yurt dışından gelen ve Özellikle Avrupa’da Türkiye hakkında yapılan kötü propagandalara inanmayan tüm yabancı konuklara teşekkür ediyorum. Bu konferansın önemini artıran konuların başında, 2020 yılında düşük kükürtlü yakıt kullanım zorunluluğu geliyor. Bundan 30 ay sonra denizcilik ve deniz yakıtı sektörünün işleyişinin yüzde 90 oranında değişeceğini söyleyebilirim. Ancak buna yakıt sektörünün de, denizcilik sektörünün de hazır olduğunu söylemek mümkün değil. Biz bu konferansla biraz da bunun fark edilmesini sağlamaya çalışıyoruz” dedi.
Şevli: “Barçlarımız önümüzdeki
15 yıl hizmet verebilir”
Deniz Ticareti Genel Müdürü Cemalettin Şevli, konferansta yaptığı konuşmasına “Bunker piyasası denizcilik sektöründe yön belirliyor, sürdürülebilirliğin ve herkes için verimli ulaşım konseptinin en önemli unsurlarından biri” diyerek başladı.
“İstanbul kıtaların birleşme noktası ve Türk Boğazları gemiler için önemli deniz yollarından biri. Her yıl 50 bin gemi boğazlardan geçmekte ve 15 milyondan fazla kişi Türk Boğazları etrafında yaşamaktadır. İstanbul’un bu muazzam miktardaki nüfusa bu coğrafi koşullarda evsahipliği yapan dünyadaki tek şehir olduğunu biliyoruz. Bu sebepten insanların güvenliğini ve yaşamlarını uluslararası gerekliliklerle güvence altında tutmanın ne kadar önemli olduğunu söylemek bizim için kolay olmaktadır. Bizim bakanlık olarak düşük kükürtlü yakıt kullanımı üzerine yaptığımız çalışmalar, konu IMO gündemine geldiğinden beri süregelmektedir. Bu süreçte yeni düzenlemelerin çevreci yaklaşımlar ve verimlilik üzerine ortaya koyduğu çalışmalar, bizim de yoğunlaştığımız alanları teşkil etmektedir.
Yaptığımız iç mevzuat düzenlemeleri ile Türk Bunker filosu, IMO kurallarına prosedürlerine ve dokümantasyonlarına tamamen uyumlu hale getirildi. Bugün itibariyle sahip olunan 70 bunker barçının tamamı yeterli kondisyona sahip ve önümüzdeki 15 yıl boyunca kıyılarımızda hizmet verebilir durumda olduğunu söyleyebilirim. Bu başarıyı birlikte çalışma kültürüne borçluyuz. Bu tip kararları; DTO, Gemi Yakıt İkmalcileri Derneği gibi sektörü temsil eden STK’ların görüşlerini alarak uygulamaya özen göstermekteyiz. İstanbul, stratejik konumu itibariyle doğal bir liman konumundadır. Her geçen yıl denizcilik sektörüne yapılan yatırımlar ve kalite günden güne artmaktadır. Yaptığımız çalışmalar neticesinde İstanbul Limanı, Doğu Akdeniz’in ve Karadeniz’in sorunsuz ikmal limanı haline gelmiştir.”
