Türk ekonomisine ‘güven’ geldi

MDN İstanbul

3d render hundred turkish lira banknotes (depth of field)

Küresel rüzgarın olumlu esmesi ve Merkez Bankası’nın uyguladığı likidite politikalarının da etkisiyle dolar kurunda yaşanan gevşeme ve sert dalgalanmaların azalması da, ekonomi yönetiminin aldığı önlemelerin meyve vermesinde katalizör etkisi yarattı. Yılbaşından bu yana ekonomiyi canlandırma adına; sosyal güvenlik ödemelerinin ertelenmesi, KDV indirimleri, Kredi Garanti Fonu’nun devreye girmesiyle şirketlere 160 milyar TL seviyelerine ulaşan kredi verilmesi, reel sektör şirketlerini rahatlatırken, on binlerce şirketin batmasının da önüne geçildi. Atılan adımlar ekonominin öncü göstergelerinde de kendini gösterirken, birkaç ay öncesine göre, ekonomiye olan ‘güven’ de adeta zirveye çıktı. Öyle ki, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı, Ekonomik Güven Endeksi mayıs ayında bir önceki aya göre yüzde 1,1 artarak Kasım 2015’ten bu yana en yüksek olan 100.5 değerini aldı. Nisan ayında 99.5 değerini alan endeks en son Kasım 2015’te 101 değerini aşmıştı.
Ekonomik güven endeksindeki artış, tüketici, hizmet sektörü, perakende ticaret sektörü ve inşaat sektörü endekslerindeki artışlardan kaynaklandı. Ekonomik güven endeksinin 100’den büyük olması ortalama üzeri güveni; 100’den küçük olması ise ortalama altı güveni gösteriyor. Bu endeksin bir diğer önemli tarafı ise, TÜİK bu endeksin ekonomik büyümeye ilişkin olarak diğer ekonomik göstergelere kıyasla daha erken bilgi sağladığından öncü bir gösterge olduğunu belirtiyor.

Kapasite 2008 krizinden bu yana en yüksek seviyede
Öte yandan ekonominin bir diğer önemli göstergesi olan sanayi kapasite kullanım oranı da mayıs ayında mevsimlik etkilerden arındırılmış halde yüzde 78,9’a yükseldi. Bu rakam 2008 küresel krizi sonrasının en yüksek düzeyi. En son Ağustos 2008’de kapasite kullanımı yüzde 80,5 idi. Aradan geçen 9 yıla yakın zamanda kapasite kullanımı bir daha ne yüzde 80’leri gördü ne de bunun üzerine çıktı. Hatta Nisan 2009’da yüzde 62,0 seviyesine kadar indi. Son 4-5 yıldır da yüzde 75-77 aralığında yatay seyretmişti. Öte yandan Reel Kesim Güven Endeksi’nin şubat, mart ve nisan aylarındaki sıçraması ve ekonomiye güveni gösteren 100’ün üzerinde değerler alması iş dünyasının moralinin yükseldiğine, güveninin yeniden geri geldiğine işaret ediyor.
Ekonomistler, yüzde 80 ve üstünde kapasite kullanımlarının olmasının özel sektörü yatırıma teşvik ettiğini, 80 ve altındaki oranlarda ise yatırım isteği düşürdüğünü belirtiyor.
Ekonomide güvenin iyice artması ve işlerin yoluna girmesinin kuşkusuz en önemli nedeni KGF desteği ile yılbaşından bu yana verilen 160 milyar TL kredi. Ancak bu kadar kısa zamanda verilen bu kadar yüksek kredinin getirdiği ve önümüzdeki dönemde getirebileceği belli sıkıntılar da var. Şöyle ki, KGF ile kredi verme yarışına giren bankalar, kendilerine kaynak bulmak için mevduat tarafında amansız bir rekabete girdiler ve mevduat faizleri yüzde 11,5’li seviyelerden yüzde 15’lere kadar yükseldi. Bu da içeride kredi faizlerinin yükselmesi ve bankaların önümüzdeki dönemde kredi verme kapasiteleri üzerinde soru işaretlerine neden oluyor. Türkiye Bankalar Birliği Başkanı Hüseyin Aydın’ın KGF kredilerinde bankaların çok hızlı davrandığına yönelik “KGF çok iyi bir ürün. Ama bir hasta, doktorun iyileştirmek için verdiği ilaçların hepsini aynı günde almamalı” sözleri bankaların önümüzdeki döneme ilişkin kredi verme iştahlarının kesebileceğini gösteriyor.

Bunu Paylaşın