Milli Gemiden, Milli Denizaltıya…

MDN İstanbul

Soğuk savaş sonrası dünya denizlerinde tek hakim vardı: Kendini Yeni Roma İmparatorluğu olarak tanımlayan Amerika Birleşik Devletleri
“Freedom of Seas” kavramı üzerinden dünyadaki tüm ticaret yollarını kontrol eden, muazzam konvansiyonel gücüne eklediği nükleer gücü ile dünya denizlerinin tek hakimi idi. Ancak 2000’li yılların ilk çeyreği Fukuyama’nın “tarihin sonu” tezi yerle bir oldu. Dünya Avrasya’ya kayan yeni dünyayı konuşmaya başladı. Bugün Rusya ve Çin ABD’nin gücünü frenleyecek şekilde hamleler yapmakta ve yeni dünyada güç gösterilerinin yeni adresi de daha önce olduğu gibi denizler!

Denizlerdeki bu güç gösterisi haliyle yeni platformları ve yeni silahlar için teknolojik gelişmeleri tetikliyor: Quantum Bilgisayar, Nanoteknoloji, Hipersonic Silahlar, Yönlendirilmiş Enerji Silahları, Gelişmiş EM Koruma ve Destek Sistemleri, İnsansız Araçlar ve Sürü Odaklı Sistemler, İnsan Performans Değiştiricileri, İleri Karar Destek ve Bilgi İşleme Sistemleri, Yeni Nesil Ağ Destekli C2 Sistemler, Siber Savunma/Saldırı Teknolojileri ve her gün bir yenisi eklenen onlarca teknolojik gelişme. Bu yenilikler ve tırmanan gerginlik devletleri daha güçlü donanmalara sahip olmaya itiyor.

Bu anlamda Deniz Savunma Sanayi büyük pazar olma önemini koruyarak ve her geçen gün artırarak devam ediyor. 2013-2030 yılları arasında Deniz Savunma Sanayi pazar payının 800 milyar dolar civarında olması bekleniyor. Önümüzdeki 10 yılda ise 25 milyar dolarlık amfibi pazarı, 37 milyar dolarlık destroyer pazarı, 63 milyar dolarlık fırkateyn pazarı olacağı öngörülmekte. Denizaltı piyasasının 2016 tutarı 22,8 milyar dolar  iken, 2026’da 36,3 milyar dolar olması beklenmektedir. Türkiye ise yerli dizaynı MİLGEM ve diğer suüstü platformları ile dünya savunma sanayi pazarı ihracat sahnesine hazırdır. Ancak harp sahası her geçen gün değişmekte ve yeni gelişmeler “gizliliği” her geçen gün daha da ön plana çıkarmaktadır. Bu gizliğin 21. yüzyıldaki adresi de sualtı olacak. Sualtı haberleşme ağları, uzun menzilli torpidolar, denizaltılar ve  birbiri ile irtibatı olan onlarca insansız sualtı aracı…

Akustiğin yerine yeni bir enerji sistemi bulunamamışken bu gizlilik donanmaların hem avantajları hem de korkulu rüyaları olmaya devam edecek. Gelecek sualtında şekillenecek! Daha güçlü komuta kontrol sistemleri ile gizliliği sağlayan donanmalar da asimetrik farklar yaratacaklar. Ve Türk Deniz Kuvvetleri okuduğu bu yeni durumu, “Milli Denizaltı” vizyonu ile birleştirerek kendisine quantum sıçraması yaratacak bir adım atmakta. Şimdiden MİLDEN’i dalarken görmekteyiz!

Bunu Paylaşın