Yaşacan: Haberler iyi, sigorta primlerinde artış olmadı

MDN İstanbul

Kuzey Marine Sigorta Genel Müdürü Emin Yaşacan bu yılki sigorta yenilemeleri ve deniz sigortaları piyasasındaki son gelişmeleri MarineDeal News okurları için değerlendirdi
Her yıl 20 Şubat tarihinde gerçekleşen sigorta yenilemelerinde açıklanacak prim oranları, son yıllarda denizcilik piyasasındaki büyük durgunluk sebebiyle daha dikkatli takip ediliyor. 2017 yılında beklentilere paralel olarak deniz sigorta kuruluşları çok büyük zamlarla armatörün karşısına çıkmadı. Bu sevindirici bir gelişme şeklinde nitelendirilebilir ancak navlunların hâlâ çok düşük seviyede olması sebebiyle deniz taşımacılığı sektöründe sıkıntılar devam ediyor. Navlunların geminin işletme maliyetlerini karşılamadığı bir durumda, zararla gemi işleten armatörler sigorta primlerinde de indirimler ve kolaylıklar bekliyor.
Deniz Kuvvetlerinde subay olarak hizmet ettikten sonra ordudan ayrılıp deniz sigortacılığı sektöründe çalışmaya başlayan Emin Yaşacan, sektörde 20 yıla yakın bir deneyime sahip. Deniz sigortalarına Pandl sigortacısı olarak başladığını ifade eden Emin Yaşacan, 2005 yılında Kuzey Marine Sigorta’yı kurarak kendi iş prensipleri doğrultusunda sektöre hizmet ettiklerinin altını çizdi.
“Bu yıl sigorta primlerinde herhangi bir artış olmadı. Hatta bazı müşterilerimizin primlerinde indirimler olduğunu ifade edebilirim. Normal şartlar altında hasar yapan gemilerin primlerinde yükselme olurken, bu yıl o alanda da armatöre herhangi bir artış yansımamasını sağladık. Sigortaladığımız filonun geçen yıla göre yüzde 20 civarında artması da bizi oldukça memnun etti. Bu da sektörün bize olan güveninin göstergesi. Armatörlerin ödeme dengesinin de Ocak 2017’den itibaren daha iyi olduğunu söyleyebilirim. Geçtiğimiz yıllarda prim ödemelerinde yaşanan sıkıntının son iki aydır ortadan kalktığını görüyoruz. Bu da tüm krizlere ve olumsuz koşullara rağmen, Türk denizcilik sektörünün gücünü gösteriyor. Biz de sigorta tarafında sektöre katkı sağlama konusunda çalışmalarımızı genişleterek sürdürüyoruz.
Sigorta brokerinin en önemli görevi; armatöre, koşullar ne olursa olsun, en uygun sigortayı bulmak. Broker, tüm müşterilerinin bilançolarını, hasar ödeme isteklerini, eğilimlerini, finansal yapılarını takip edecek ve ona göre en uygun sigorta şirketini armatöre sunacak. Havuz kulüpleri ve sabit primli kulüpler olarak ikiye ayrılan kulüp sigortalarının arasındaki farkları armatöre anlatıp doğru karar vermesine yardımcı olmak brokerin sorumluluğunda. 50 bin tonluk bir geminin Pandl sigortacısıyla, 5 bin tonluk bir geminin sigortacısı aynı olamaz. Biz bu prensiple her müşterimize özel sigorta çözümleri geliştiriyoruz. İş yoğunluğumuzun üçte ikisini Kulüp sigortaları da denilen Pandl sigortaları oluşturuyor. Tekne-makine sigortaları da geriye kalan bölümünü oluşturmakta.”

“Yabancı armatörler için muhabirlik hizmetine başlayacağız”
Deniz sigortacılığının sigorta dalları arasında en zoru olduğu ifade eden Emin Yaşacan, önümüzdeki dönemde farklı dallarda sigorta çeşitleri sunmak için hazırlık yaptıklarını ifade etti.
“Bu yıl tamamen deniz sigortacılığına odaklandık ancak önümüzdeki yıldan itibaren farklı sektörlerde de hizmet vermeyi planlıyoruz. Bir sigorta brokerinin her sektörde hizmet verebileceğine inanıyorum. Bu konuda gerekli insan kaynağını oluşturuyoruz. Biz son beş yıldır Türkiye’deki deniz sigortacılığında sunduğumuz yeni ürünlerle gündemi belirleyen firma olduk. Her yıl yeni bir ürün ve fikirle müşterilerimize katkı sağlamaya çalışıyoruz. Başarımızın göstergesi diğer firmaların bizi ve ürünlerimizi takip ederek, bizden sonra benzer ürünleri piyasaya sürmeleri. Demek doğru ürünler sunuyoruz ki, taklit ediliyoruz.
Dünyada en zor sigorta dalının denizcilik olduğunu düşünüyorum. Hem uluslararası kuralları hem geminin seyir halindeki risklerini hem de hangi kurallarla yüklerin taşındığını bilmek gerekiyor. Sigorta brokeri, armatörün işletme içerisindeki danışma görevlisi gibi hareket etmek zorunda. Sadece sigorta ile ilgili konuları değil, geminin yapısından ve özelliklerinden, yükün teslim edilmesine kadar olan tüm aşamaları bilmek gerekiyor. Ayrıca, deniz sigortacısı daha önceki emsal durumları bilip armatörleri, karşılaşacağı riskler konusunda sürekli bilgilendirmeli. Kısacası, diğer sigorta dallarına göre çok teknik ve karmaşık bir iş. Bu yüzden biz, deniz sigortalarındaki deneyimlerimizi; hem kulüp muhabirliği tarafında hem de diğer sigorta dallarında kullanmak için çalışmalarımızı son aşamaya getirdik. Çıkar çatışması (conflict of interest) olmaması için, ‘sigorta brokerliği hizmeti’ verdiğimiz firmalara ‘kulüp muhabirliği’ ile ilgili olarak hizmet vermeyeceğiz. Biz zaten ekip olarak muhabirlik işini çok iyi biliyoruz, bu deneyimlerimizi de yabancı armatörler için kullanmak istiyoruz. Halihazırda sabit prim sistemi uygulayan birkaç Pandl kulübüne muhabirlik hizmeti veriyoruz, şimdi havuz kulüplerinin de muhabirliğini yapmak için hazırlıklarımızı tamamlıyoruz. Ancak kuruluş ilkelerimize uygun olması için Türk armatörüne bu hizmeti vermek istemiyoruz.
Biz, yıllardır piyasadaki farkımızı, hiçbir sigorta şirketine bağlı kalmayarak ortaya koyduk. Sigorta acenteliği değil, sigorta brokerliği yapıyoruz. Sigorta şirketleriyle aracı kullanmadan doğrudan çalışıyoruz. Bu da müşterilerimizin yüzde 90’dan fazlasının üzerinde bizde kalmasını sağlıyor. Şu an 70’in üzerinde firmayla çalışarak ve yaptığımız 300 civarında poliçeden 10 milyon doların üzerinde prim üretiyoruz. İş ahlakından ve prensiplerimizden vazgeçmeden portföyümüzü geliştirmek için çalışmalarımız sürüyor.”

Bunu Paylaşın