Çılgın Türkler yine iş başında

MDN İstanbul

Türkiye’de sadece denizcilik sektöründe değil tüm sanayi dallarında, son yıllarda en çok eksikliği hissedilen konuların başında yerli üretim ve mühendislik geliyor. Yerli sanayinin gelişmesi ve ülkenin kalkınabilmesi yolunda iç piyasadan karşılanan ürün ve hizmetlerin sayısı arttıkça ülkenin ekonomisi güçleniyor, kalkınma hızlanıyor. Ancak yerli sanayiye yatırım yapacak girişimci bulmak her zaman kolay olmuyor.
Bu ayki sayımızda, gemi dizaynı alanında riske girip yatırım yapan 4 genç girişimcinin kurduğu SEFT Dizayn ve Mühendislik firmasının ilham veren başarı hikayesini kaleme aldık. 2001 yılında, üniversite yıllarından bu yana arkadaş olan Semih Zorlu, Emrah Sağıroğlu, Ferdi Çiçek ve Taylan Karakaya tarafından kurulan Seft Dizayn; geçen yıllar içinde tamir ve dönüşüm işlerinden başlayarak askeri gemilere kadar hemen hemen tüm gemi tiplerinde yurt içi ve yurt dışında dizayn ve danışmanlık hizmeti veren 50’ye yakın kişinin çalıştığı Türkiye’nin yüz akı bir firma haline geldi. Seft Dizayn firmasının uluslararası tanınırlığı yüksek ve ciddi mühendislik ihracatı yapan bir firma haline gelmesinde genç mühendislerin çalışma azmi ve cesaretleri kadar devletin savunma sanayi ürünlerinin yerli üretimle gerçekleşmesini hedefleyen Milli Gemi (Milgem) gibi projelerin de katkısı büyük. Türk donanması için yapılan gemilerde yerli katkıyı artırmak için konulan kısıtlamalar; üretim ve mühendislik alanında çalışmalar yapan yerli firmaların önünü açtı.
“Gemi tamiri, tip değişiklikleri, dwt artışı gibi işlerle başladık ancak 2004 yılından itibaren Tuzla’daki yeni inşa patlaması bizim de yeni inşa işlerine girmemizi sağladı” diyerek söze başlayan Seft Dizayn ve Mühendislik Genel Müdürü Semih Zorlu, geçen sürede edinilen deneyim ve bilgi birikimi ile 10 adet ticari gemi dizayn projesini aynı anda yürütebilecek kapasiteye ulaştıklarını ifade etti.
2004-2008 arası Tuzla’da yeni inşa patlamasının yaşanmasıyla kuru yük gemileri, kimyasal tanker, yat, açık deniz balıkçı gemisi, yolcu motorları ve arabalı gemiler gibi çok sayıda inşa projesinde yer aldık. Bu dönemde milli gemi inşa sanayinin kurulma hamlelerini görüp bu konuda İstanbul Denizcilik ile birlikte çalışmalar yaptık. İlk etapta Deniz Kuvvetleri kendi sahip olduğu tersane ve proje ekibiyle üretime geçti. Ardından RMK ve Dearsan gibi özel sektör tersanelerine sahil güvenlik botları ve karakol botları projelerini vermeye başladı. Yaptığımız yatırım neticesinde Romanya Hükümeti’nden 2009 yılında nehir tip karakol botu ihalesini kazandık. Dizaynını bizim yaptığımız, İstanbul Denizcilik tarafından üretilen 5 adet bot 10 ay gibi kısa bir sürede teslim edildi.
Ardından 2010 yılında Savunma Sanayi Müsteşarlığı tarafından ihale edilen tamamen SEFT tasarımı olan Denizaltı Kurtarma Ana Gemisi (MOSHIP) ile Kurtarma ve Yedekleme Gemisi (KURYED) projeleri İstanbul Denizcilik tarafından inşa edilmeye başlandı. 2012 yılında Maden Tetkik Arama tarafından sipariş edilen ilk yerli Sismik Araştırma Gemisi için bizim tasarımımız seçildi. O dönemde Sahil Güvenlik’in SAR 33 botlarının modernizasyon ihalesini kazanan İstanbul Denizcilik’e teknik destek sağladık. Geçen yıllarda gördük ki, Akdeniz can pazarına döndüğünde modernize edilen Tük Sahil Güvenlik Botları pek çok insanın hayatını kurtardı. Bugün ‘iyi ki, bu projede yer almışız,’ diyoruz.
Bunların yanında; Tayland Kraliyet Donanması için tasarladığımız Deniz İkmal Tankeri projesinin 2014 yılında tamamlanarak hizmet vermeye başlaması bizim için ayrı bir gurur kaynağı ve prestij oldu.
Savunma Sanayi projeleri genel olarak uzun süren, zorlu projeler. Bir proje yıllarca sürebiliyor ve zaman geçtikçe teknolojideki yeni gelişmelere bağlı olarak birtakım değişiklikler olabiliyor. Müsteşarlıkta mevcut 5 projemiz var, sonuçlanmasını bekliyoruz. Bunların teklifinin hazırlanması ve sonuçlanması bir-iki yıl sürebiliyor. Bu ara geçiş dönemlerinde kazanılmış olan know-how ve ekibi korumak için farklı tip gemi projlerinde yer alıyoruz. Karadeniz Holding için Türk tersanelerinde inşa edilen Powership projeleri bunun güzel bir örneği. Dünyanın en büyük enerji gemisi Orhan Ali Khan da dahil olmak üzere Karadeniz Holding’in pek çok projesinde yer aldık ve onların mühendislik ve proje ekibiyle çok yakın iş birliği içinde çalışmaya devam ediyoruz.
Şu anki yoğunluğumuzu sıralayacak olursak; tamamen yeni konseptteki Karadeniz Holding enerji gemisi projeleri, Cemre Tersanesinde dünya devi ESTVAG için üretilen Çok Amaçlı Destek Gemisi ve RMK Tersanesinde inşası devam Bitümen Tanker projeleri oluşturuyor. Hali hazırda İçdaş için inşa edilecek özel amaçlı bir yük gemisi projesine başlıyoruz.
Teslim süreçleri devam eden Savunma Sanayi projelerimizin yanı sıra 2016 ve 2017 yılı içerisinde Savunma Sanayi Müsteşarlığımız tarafından ihaleye çıkılan çeşitli projelere de hazırlandık. İstanbul Denizcilik, Selah Tersanesi ve Sefine Tersanesi ile birlikte çalıştığımız çeşitli projelerin sözleşme, onay ve ihale süreçlerinin sonuçlanmasını bekliyoruz.
Ayrıca şu aşamada daha fazla bilgi paylaşamamakla beraber, Yabancı bir ülke donanması ile yeni bir deniz platformu konseptini geliştirmeye başladık. Süreçleri gayet olumlu bir şekilde devam etmekte.

“Enerjimizi doğru kullanmalıyız”
Yabancı gemi dizayn firmaları ile görüştüklerinde en çok dikkatini çekenin sahip oldukları deneyim olduğunu ifade eden Semih Zorlu “Yurt dışı fuarlara gittiğimizde 100-150 yıllık tarihe sahip çok sayıda dizayn firması olduğunu görüyoruz. Biz burada 16 yıldır çalışarak önemli işlere imza attık. Ancak onlarla aradaki farkı kapatmak için sahip olduğumuz genç nüfusun gücüyle çok daha fazla çalışmalıyız” dedi.
“Ülkemizde en büyük eksikliğin tecrübe olduğunu düşünüyorum. Ancak Milgem gibi projelerle yavaş yavaş bu durum aşılmaya başlanıyor. Yerli sanayi oluşmaya başladı ancak bu adımların hızlanarak devam etmesi gerekiyor. Çin 2000’li yılların başında gemi inşa işine girmesine rağmen şu an gemide kullanılan her türlü ekipmanı üretebiliyorlar. Bizde de yerli sanayi teşvik edildikçe üretim kapasitesi artacak ve gelecekte bu ürünleri ihraç edebilecek düzeye geleceğiz. Ürünlerimizin yurt dışı satılabilirliğini artırmak için önce yurt içi ihtiyaçların iç piyasadan karşılanması gerekiyor.
Balıkçı filosunun gençleştirilmesi, yolcu feribotların yenilenmesi veya koster filosunun yenilenmesi gibi projelerde bir proje geliştirme havuzu oluşturarak çalışmak çok önemli. Ayrıca, en büyük gücümüz olan genç nüfusu da daha etkili ve verimli kullanabilmeliyiz. Bir ihaleye 5 firma katılıyor, ihale şartnamesine uymak için 5 adet teklif dosyası hazırlanıyor. Bu süre, askeri projelerde bir yılı geçebiliyor. Ardından bir firmanın dizaynı ihaleyi kazanıyor, diğerlerinin bir yıllık tüm çalışması boşa gidiyor. Bu kaynağı daha etkili kullanacak bir yöntem bularak, sahip olduğumuz enerjiyi doğru yönetmemiz ülkemizin gelişmesinin önünü açacaktır.

Bunu Paylaşın