Koçak: Başarımızın sırrı yerli mühendislik ve üretim gücü

MDN İstanbul

Son yıllarda enerji gemilerine yaptığı yatırımlarla tüm dünyanın takdirini kazanan Karadeniz Holding’in Powership Yatırımları Başkanı Gökhan Koçak, Holding’in yatırımları ve gelecek stratejileriyle ilgili MarineDeal News okurlarına özel açıklamalarda bulundu.
Karadeniz’in enerji gemisi filosunu 2016 yılında, 2700 MW enerji üreten 13 gemiye ulaştırdıklarını ifade eden Gökhan Koçak, 2018 yılı sonuna kadar 5000 MW’lık enerji üretim hacmine ulaşmayı hedeflediklerini vurgulayarak, filonun çalıştığı bölgeler ve kıtalar ile ilgili ayrıntılı bilgiler verdi.
“Holding olarak ana faaliyet alanımız; enerji ve ağırlıklı olarak elektriğe ihtiyaç duyan ülkelerin elektrik açığına cevap veren Enerji Gemilerimizi geliştirmek ve dünyanın dört bir yanına göndermek olduğunu ifade edebilirim. 2008 yılından bugüne hızla büyüttüğümüz Enerji Gemisi Filomuzu, 2016 yılında daha da büyüterek, 13 gemilik 2700 MW’lık bir büyüklüğe ulaştırdık.  Ayrıca, 2016 yılı içerisinde farklı kıtalarda 3 ülkede daha operasyonlara başladık.
2015 yılının Aralık ayında Gana’da üretime başlayan gemimizi takiben, 2016 yılında Enerji Gemilerimiz Endonezya ve Mozambik’te operasyona başladı. Endonezya’nın Sulawesi adasına giden 125 MW kapasiteli Karadeniz Powership Zeynep Sultan ve yine 125 MW kapasiteli Karadeniz Powership Gökhan Sultan gemisi, Kupang’da faaliyete geçti. Karadeniz Powership Zeynep Sultan enerji gemisi, Kuzey Sulawesi’nin yüzde 31’ine ve Karadeniz Powership Gökhan Bey, Kupang’ın yüzde 54’üne elektrik sağlıyor.”
Zambiya’ya elektrik sağlamak için Mozambik’in Nacala şehrine giden Karadeniz Powership İrem Sultan, 111 MW’lık kapasitesi ile Mozambik ve Zambiya arasındaki iletim hattı üzerinden Zambiya’nın yüzde 16’sına elektrik sağlıyor.
Bunların dışında; Karadeniz Powership Osman Khan ve Karadeniz Powership Onur Sultan, her biri 470 MW’lık kapasiteleri ve 300 metreye ulaşan uzunluklarıyla dünyanın en büyük Enerji Gemileri olma ünvanını paylaşan iki gemimizi rekor bir sürede tamamladık ve birkaç ay içinde enerji üretir hale getireceğiz.  Biri Gana’da, Afrika’nın batısında; diğeri Endonezya’da devreye girecekler.”
Filoyu büyütmek için çalışmalarının son hız devam ettiğinin altını çizen Gökhan Koçak “Şu an sahip olduğumuz üretim hacmi ile dünyanın tek ve en büyük enerji gemisi filosuna sahibiz. Ancak bununla yetinmiyoruz, inşa halinde olan yüzen santrallerimiz yakın zamanda tamamlanıp filoya katılacak” dedi.
“Şu an 13 gemimizin 2700 MW’lık üretim hacmi bulunuyor. Sıvı yakıt veya doğal gaz kullanabilen bu yüzer santrallere ek olarak, toplam 5000 MW kapasiteye sahip 18 yeni yüzer santral projesinin gelecek 18-24 ay içinde inşasının tamamlanmasını hedefliyoruz.
Enerji Gemilerimizin tasarım ve mühendislik çalışmaları İstanbul merkez ofisimiz tarafından yapılıyor. Gemilerin inşası başta Avrupa’nın en büyük tersanelerinden olan Tuzla’daki Sedef Tersanesi’nin yanı sıra; Gemak ve Yalova’daki Hat-San tersanelerinde inşa ediliyor. Enerji Gemilerimizi, Türk tersanelerinde inşa ettirmemizin ana sebeplerinin başında; inşa sürecini kısa sürede tamamlamamıza imkân veren Türk tersanelerinin sahip olduğu teknik ve insani gücüdür. Bildiğiniz üzere Enerji Gemileri alanında faaliyet gösteren tek şirketiz ve bu başarımızda Türk mühendislerinin ve yerli tedarikçilerimizin katkısı da göz ardı edilmeyecek kadar büyüktür.
Türkiye’den çıkan bir küresel markanın arkasında yerli üretim gücünün olması da ayrıca bizim açımızdan çok gurur vericidir. Ayrıca, bu sayede Türk ekonomisine de katkıda bulunuyoruz. Yüzen enerji santrallerinin inşasında hem 7000’e yakın gemi inşa ve yan sanayi çalışanına istihdam sağlıyoruz, hem de yapım aşamasında birçok yerel tedarikçi ile çalışıyoruz.”
Yaptıkları projelerin, enerji ihtiyacını karşıladıkları ülkelerle Türkiye arasındaki bağları güçlendirdiğini kaydeden Gökhan Koçak “Projelerimiz hem ekonomik hem de enerji alanında bir işbirliğine dönüşerek, ülkelerarası kurulan köprülerin güçlenmesine yol açarken başka projelerin de önünü açıyor” diyerek küresel pazarlardaki varlıklarını güçlendirerek Türkiye’ye de katkı sağlamayı amaç edindiklerinin altını çizdi.
“Hali hazırda Lübnan’da 2 gemi ile 370 MW, Gana’da 1 gemiyle 235 MW, Mozambik’te 1 gemi ile 111 MW ve Endonezya’da 2 gemi ile 250 MW elektrik üretiyoruz. Bu ülkelerde, şu an 10 milyonluk bir nüfusun elektrik ihtiyacını karşılıyoruz. Önümüzdeki yıl bu sayıyı iki katına çıkarmayı hedefliyoruz. Tabii ki, her ne kadar işimizin ciddi bir kısmı yurt dışı pazarlarda olsa da, ana merkezimiz ve inşa birimlerimiz Türkiye’de olduğu için yaşanan ekonomik ve politik zorluklardan, ister istemez, bizler de etkileniyoruz.  Ancak önlemlerimizi alarak minimum etkiyle operasyonlarımıza devam etmeyi ve büyümeyi amaç edindik ve tüm iş planımızı da bu doğrultuda oluşturduk. 2017 yılı yeni projelerimizle, 2016’dan daha çok büyümeyi hedeflediğimiz bir yıl olacak. İşe alımlarımız hızla devam ederken, yatırımlarımızı da artıracağız. Portföyümüze yeni ülkeler ekleyerek küresel pazardaki varlığımızı farklı kıta ve ülkelere yaymayı hedefliyoruz.”

Türk şirketlerinin imajı iyi
Gökhan Koçak, yurt dışında iş yapmanın geçmişe göre kolaylaştığını belirterek “Türkiye’nin küresel pazardaki politik ve ekonomik duruşuyla Türk şirketlerinin de son yıllarda uluslararası pazarda bilinirliliği de artmış durumda.  Hal böyle olunca fırsatlar bazen siz yakalamadan gelebiliyor” dedi.
“Günümüz dünyasında bilgiler artık ulaşılabilir durumda, ülkelerdeki ihtiyaçlar ve yatırım gereksinimleri sadece ülkelerin kendileri tarafından değil birçok uluslararası kuruluşlar tarafından da farklı mecra ve ortamlarda dile getiriliyor. Bunların izlenmesi ve takip edilip fırsatların yaratılması uluslararası arenada iş yapmanın en önemli kuralı haline geldi. Bazen bir konferans katılımı sırasında ya da bir politik ziyaretler sonucu yapılan toplantılarda bu ihtiyaçlar net şekilde belirlenebiliyor. Bu nedenlerden dolayı; yurt dışında yatırım yapmayı hedefleyen şirketlerin bir ayağının hedeflenen ülkede olması şartı, bir zorunluluk olarak karşımıza çıkıyor. Özellikle, Afrika ve Güney Asya gibi gelişmekte olan ülkelerin yer aldığı coğrafyalarla yakın iletişimde olmak, sık ziyaretlerde bulunarak ülkelerin yatırım ve ticaret kültürünü, ihtiyaçlarını doğru anlayıp, ihtiyaca en uygun cevabı bulacak çözümler üretmek gerekiyor.
Bugüne kadar faaliyet gösterdiğimiz tüm ülkelerde pozitif karşılandık ve işimiz elektrik üretmek olduğu için ülkelerin kalkınmasına katkılarımız anlaşılır düzeyde gerçekleşiyor, bazen bir vatandaş bile tesisimize gelerek teşekkür edebiliyor. Kültürümüzün bir parçası olan çalışkanlık ve güvenilir iş yapış şeklimiz gittiğimiz birçok yeni ülkede avantaj olarak ön plana çıkıyor.”

Bunu Paylaşın