Kiper: Makineyi değiştirmeden çift yakıt teknolojisine geçilebilir

MDN İstanbul

Denizcilik ve enerji alanında firmalara teknoloji ve servis desteği sağlayan Ogan Teknik firmasının Teknik Koordinatörü Selim Kiper, gemi inşa ve dönüşüm sanayinde gelişen teknolojiler ile ilgili görüşlerini MarineDeal News okurlarıyla paylaştı.

Mühendislik alanındaki çalışmalarıyla tanınan Selim Kiper, “Türkiye’de yurt dışında eğitim görmüş, işinin ehli çok kaliteli mühendisler var. Bunlara rahat çalışabilecekleri uygun ortam sağlanırsa, ülkemiz on yıl içinde büyük teknoloji hamlesini gerçekleştirebilir ve dünyayla yarışacak konuma gelir” dedi.
“Ülkemizin piyasada pek görünmeyen çok donanımlı mühendisleri var. Bunlara imkan sağlandığı takdirde çok kaliteli işler çıkacağına eminim. Şu an küçük gemilerde ana makine, büyük gemilerde ise jeneratör üretecek imkan ve kabiliyete sahibiz. Ülkemizde gemiler için elektronik beyin veya aktüatör üretecek teknik altyapı mevcut. Eksik olan bu insanları bir araya getirecek, gerekli patentlerin alınmasını sağlayacak ve ticari riskleri alacak bir vizyon. Gerisini mühendislerimiz halledecektir. Ülkemizin, kısa sürede denizcilik alanındaki teknoloji devrimini gerçekleştirecek projeleri devreye alması gerekiyor.
Dünyadaki teknoloji gemi makinelerinde elektroniğin daha fazla kullanıldığı bir çağa gidiyor. Örneğin, governörlerde kullanılan mekanik ve hidrolik sistemler elektroniğe geçiyor. Biz Türkiye’de Heinzmann ve Nabtesco gibi alanlarında dünya devi olan iki firmanın temsilciliğini yapıyoruz.  Bu firmalarla birlikte çalışarak çok büyük bir bilgi birikime ve know-how’a sahip olduk.
Heinzmann orta ve yüksek devirli makine gruplarında tüm kontrol teknolojisini üreten bir firma. Biz, Heinzmann ürünlerinin tüm nakliye, montaj, dönüşüm, bakım ve servis hizmetlerini sağlıyoruz. Alçak devirli makinelerde uzman olan Nabtesco’nun da nakliye ve servis hizmetini veriyoruz. Dünyadaki arz ve talepe baktığımızda gemideki kontrol sistemlerinin gün geçtikçe elektroniğe yöneldiğini görüyoruz. Bu teknolojiler düzenli bakım ve kalibrasyon olmadığında avantajını kaybeden sistemler. Ogan olarak Türkiye’de bu sistemlerin tüm bakım ve kalibrasyon hizmetlerini veriyoruz.
Ayrıca, aktüatör teknolojisinde de trend, yakıt tasarrufu nedeniyle elektronik sistemler. Bunlar hidrolik ve mekanik sistemlere göre az yakıt tüketmesinin yanında; operasyonel işletim, stok imkanı, kontrol konusunda da önemli avantajları bulunuyor. Bu teknolojiyle gemiyi insan beyni gibi programlayıp doğru hareketleri yaptırma olanağına sahip olunuyor.
Bütün gemileri en son teknolojik sistemlere dönüştürecek servis hizmetini verebiliyor ve ayrıca geminin özelliklerine göre makinenin çalışma parametrelerini ayarlayabiliyoruz. Sistemler geminin tipine göre değil de standart olarak üretildiği için, sistemin doğru programlama yapılarak çalışma verimini artırmak çok önemli bir husus. Çünkü doğru parametrelerle programlanmadığında sistem fayda yerine zarar getirebilir.”

“Denizciliğin geleceği gaz yakıt”
Dünyada çeşitli kuruluşların ve bayrak devletlerinin sülfür ve emisyon regülasyonları neticesinde gemi yakıt teknolojileri konusunda çok önemli çalışmalar yapılıyor. Bu konuda çift yakıt teknolojisinin önemine vurgu yapan Selim Kiper “Dünyanın çift yakıt veya tek yakıt olarak mutlaka doğal gazı kullanması gerekiyor. Emisyonları kabul edilebilir noktanın altına çekmek ve çevreyle ilgili düzenlemeleri karşılayabilmek için tek çare, gemide ana yakıt olarak doğal gaz kullanmak. İkincil yakıt olarak dizel veya fuel kullanılmaya devam edilebilir ancak doğal gaz olmadan bacalara konulacak sistemlerle emisyon kurallarını karşılamak mümkün değil.”
Doğal gazın içinde karbon ve kükürt  yok. Bu sebeple en doğru tercih bu. Ancak deniz seyrinde yaşanabilecek tedarik sıkınıtılarını engelllemek için ikinci bir yakıt da kullanılabilir. Dünyanın büyük ana makine üreticileri de bunu görerek doğal gazla çalışan teknolojiler üretmeye başladılar. Şu an yeni inşa gemilerin yarıdan fazlası çift yakıt teknolijisine sahip. Bunun 2020 yılı civarında daha da artacağına inanıyorum. Zaten, gaz tedarik ve transfer firmalarının artmasından dünya denizciliğinde teknolojinin nereye gittiği anlaşılabilir.
Yeni inşa gemilerde bu teknolojiler kullanılırken, mevcut gemiler de çift yakıt teknolojisine geçmeye başladı. Birkaç yıl öncesine kadar mevcut makineyi çift yakıta dönüştürecek bir teknoloji yoktu. Ancak Heinzmann bunu gerçekleştirerek üretimine başladı. Şu an gemide hangi teknoloji olursa olsun, makinede değişiklik yapılmadan çift yakıtlı hale gelebiliyor. Yatırım olarak kısa sürede geri dönüşü olan ekonomik bir sistem.
Örnek vermek gerekirse; 16.000 dwt’lik yüzde 85 MCR bir kuru yük gemisinde güncel fiyatların HFO 350 usd/ton, MDO 550 usd/ton,  LNG:0,24 usd/Sm olduğunu görüyoruz. Geminin yılın 300 günü seyir halinde olduğu varsayarsak, günlük yakıt tükeminin de 13 ton olduğunu düşündüğümüzde, çift yakıt kullanımı ile yıllık yakıt tasarrufunun 250 bin dolar olduğunu görürüz. Bu da yıllık yüzde 19 tasarruf demektir. Bu da bugünkü düşük petrol fiyatlarına rağmen yatırımın 5 yıl içinde geri dönmesi anlamına geliyor.
Günde 25 ton yakıt yakan bir konteyner gemisi için benzer işletim şartlarında çift yakıt kullanıldığında yıllık yakıt tasarrufu yüzde 23’e karşılık gelen 600.000 dolar olacaktır. Yapılan yatırımın 4 yıl gibi sürede geri döneceğini görebiliyoruz. Yatırımın büyük kısmının kriyojenik tanklara yapılacağını ve bunun her zaman değeri olan bir nesne olduğunu unutmamak gerekiyor.
Ayrıca; Ekzost Emisyon değerlerinden SOx ve CO değerleri sıfıra yakın, NOx değeri olduğu limitlerin altına düşecek. Bu değerler güncel hiçbir HFO makinesinin ulaşamayacağı ve bacada scrubber kullanımında da ulaşılamayacak değerler. Yapılacak işlemin yatırımının geri dönüşü kısa sürede mümkün olduğu gibi sülfür ve emisyon gibi çevreyle ile ilgili regülasyonlara da başka herhangi bir yatırım yapmadan uyum konusu halledilmiş olunuyor. Ancak bu yatırımın en büyük motivasyonu ticari.
Bu uygulamaları, Türkiye’de karadaki enerji tesislerinde yapmaya başladık. Santraller 1000 kilowatlık makine için 55 bin euroluk bir ekipman yatırımı yaptıklarında enerjiyi 0,21 sente üretirken artık 0,03 sente üretebiliyorlar. Talep geldiği takdirde bunu gemilerde de uygulayabilecek imkana sahibiz. Doğal gaz tankının gemide nereye konacağı belirlendiğinde, 5 iş günü içinde sistemi gemiye takabiliyoruz. Ancak tankların projelendirmesi, üretilmesi uzun bir süreç. Bu teknolojinin uygulanmaya başlamasının tersanelere de büyük bir iş imkanı getireceğini düşünüyorum.”

Bunu Paylaşın