Arslan: Bize düşen israfa kaçmadan sektörün önünü açmak

MDN İstanbul

İMEAK Deniz Ticaret Odası temmuz ayı olağan meclis toplantısına katılan Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, sektör temsilcilerinin denizcilik sektörünün geleceğiyle ilgili beklentilerini ve görüşlerini dinledi.

Konuşmaların ardından kürsüye çıkan Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, son yıllarda geçmişe göre çok hızlı yol aldıklarını ifade ederlen, “Ama bu mesafe bize yetmez. 500 milyar dolar ihracatı hedefliyorsak bunun olmazsa olmaz lokomotifi ulaştırma sektörüdür. Ulaştırma sektörünün de olmazsa olmazı, özellikle uluslararası taşımacılığın yüzde 80`ini oluşturan denizcilik sektörüdür” dedi.

Arslan, denizcilik sektörünün güncel sorunları ya da sektör temsilcilerinin talepleri için beyin fırtınası yapılmasının büyük önem taşıdığını söyledi. “Her platformda denizcilik sektörü temsilcileriyle istişare halinde olmamızın önemi büyük. Ülkenin gurur kaynağı olan sektörün daha da büyüyüp gelişmesi gerekiyor. Denizcilik uluslararası çalışan, uluslararası piyasalara ve şartlara ayak uyduran bir numaralı sektör ve sektörün bileşenlerinin çok, hepsi birbirinin tamamlayıcısı olduğunun farkındayız. Biz de Bakanlar Kurulu’nda sektörün temsilcileri olarak, konuların savunucusu olmak adına önemli avantajlara sahibiz. Sizinle ne kadar istişare eder ne kadar gündeme taşırsak o kadar yol alırız.”

Başbakan Binali Yıldırım ve Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz`ın denizci olmasının sektör için avantaj olduğunu ifade eden Arslan, “Asıl önemli olan ise doğru istişareler yapıp ülkenin ekonomik imkanlarını dikkate alarak, bu imkanlar çerçevesinde fazla pay almak, alınan payı da doğru ve üst seviyede değerlendirmektir. Bize düşen israfa kaçmadan sektörün önünü açmak.

Son dönemde beklentinin büyük olduğu hurda teşviki, koster filosu veya orta ölçekli filonun geliştirilmesi konusunda yapılan düzenlemeler verimli olamadı ve uygulanamadı. Bu konuların yeniden ele alınıp daha etkili hale gelmesi adına istişarelerimiz sürüyor.”

Yaşlanan koster filosunun yenilenmesi için finansman temini konusunda birkaç ülkeyle yapılan görüşmelerin daha da hızlandırılarak devam edeceğini belirten Arslan, gemi finansmanı ile ilgili çalışmaların devam ettiğini, bununla ilgili mesafe almak istediklerini söyledi. Sektör önderlerinin bahsettiği sorunların çoğu ile ilgili çalışmaların devam ettiğini ve hızlandırıldığını belirten Arslan, “Amacımız kısa sürede sonuç almak” dedi.

“Sizlerden amatör denizcilikle ilgili birtakım kolaylıklar sağlanması yönünde bir talep geldi. Ama bulunduğumuz ortamda ne yazık ki özellikle güvenlik kaygılarıyla 5 metrenin altındaki teknelerin de kayıt altına alınması konuşması yapılıyorken, şu dönemde biraz sıkıntısına katlanarak bu uygulamanın devam etmesi lazım. Ne yazık ki, ülke büyüdükçe, güçlendikçe, coğrafyasında söz sahibi oldukça, bizi istemeyenler, ülkemizin başarısını ve büyümesini istemeyenler, maşa olmaya da hazır olan birçok kişi varken, onları maşa olarak kullanıp, ülkemize sıkıntı yaşatmaya çalışıyorlar. Onlara da fırsat vermemek konusunda konfor, ihtiyaç artı güvenlik dengesini gözeterek burada biraz temkinli gitmemiz gerekebilir.

Deniz turizmi yönetmeliğinin de Turizm Bakanlığıyla ortaklaşa yürüyen yenileme çalışması devam ediyor. Sizlerin görüşlerini de not alarak bu konuda yol almalıyız ki, bu konuda fikirlerinizi bize biraz hızlı ulaştırın. Biz düzenleme yaparken, mutfakta hazırlık yaparken, gerekli müdahaleyi yapalım. Çünkü herhangi bir uygulamayı, yayınlandıktan sonra gerçekten düzeltmek çok zaman alıyor., hem bizi hem de uygulayıcıları yoruyor.”

“Dünya denizciliğinde, kalite standartları ile kabul gören meslektaşlar yetiştirmek durumundayız” Bakan Arslan, Moritanya`da açılan alan ile ilgili sektörün kendi içinde aşırı rekabete girmesi durumunda zararlı çıkılabileceğini, bunun yerine orada yeni alan oluşturmak ya da başka ülkelerdeki girişimleri sektörle birlikte değerlendirmek gerektiğini söyledi. Denizcilik eğitimi ile ilgili çok ciddi bir kapasiteye gelindiğine işaret eden Arslan, konuyla ilgili çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.

“Geçmişte bir yüksekokul, bir fakülte varken, bugün 35 tane eğitim veren fakülteye, yüksekokula kavuşmuş olmamız gerçekten gurur duyduğumuz bir alan. Bu konuda sektörün verdiği destek de örnek bir davranış, ancak daha önemlisi `acaba sayı arttıkça kaliteden taviz mi veriyoruz?` diye bir soru işareti oluşuyor. Bizim kaliteden taviz vermememiz, daha kaliteli bir hale gelmemiz gerekiyor. Çünkü sektör uluslararası çalışan bir sektör ve her mezunun uluslararası çalışabilir olması lazım. Böyle bir sektörde dahi iş yapamaz, işsizler ordusuna eğitimli arkadaşlar katmış olacaksak bu bizim eksikliğimiz olur. Dolayısıyla dünya denizciliğinde kalite standartları ile kabul gören meslektaşlar yetiştirmek durumundayız. Bu da hepimize düşüyor. Bununla ilgili atılacak adımları birlikte atmalıyız ki meslektaşlarımızın bize serzenişte bulunmaması lazım. Eğitimde kaliteden taviz vermeyelim, öğrenci sayısına paralel olarak hem hoca hem teçhizat hem de bunların için ihtiyaç duyulan yatırımları bir an önce gerçekleştirmemiz lazım. Bunu birlikte yapmalıyız.”

Bunu Paylaşın