“Bir adım at” #biradimat

Yeşim Yeliz Egeli

yesimegeli@marinedealnews.com
Hayal kurmaya başlamak, bir işi yaşama katmanın yarısıdır. O tasarlanan şey her ne ise; fikir aşamasından tasarım boyutuna ulaşana kadar zihinde yavaş yavaş demlenerek olgunlaşır. Bir tasarı, insan zihninde her küçük detayına kadar düşünüldüğünde, bir adımla doğum kaçınılmaz olur. İnanıyorum, iyiye ve güzele hizmet edecek bir fayda ise evren de engelleri bir bir yıkar, zaten fikir evrende ‘yok’ değildir, insan sadece o işi gerçekleştirmek için bir vesiledir. İnsana düşen; bir adım atarak, çalışmak, yılmamak, küçük bir meltemin rehavetine ya da kopan bir tayfuna teslim olmamaktır, yani azizim esas olan; bu maratonun yılmadan cesurca hakkını vermektir.
Evet biliyorum, çok ciddi problemlerimiz olabilir. Dünya kaos içinde olabilir ancak, yaşam devam ediyor. Birileri dünyayı yaşanmaz hale getirirken birileri de insanlık için sürekliliği ve refahı için düşünmeye ve üretmeye devam etmeli. Kısacası enseyi karartmaya hiç niyetim yok! Birbirimizle olan bağlarımızın “ciddi ağlarla örülmediği” rüyasına sarılanlar, zeminimizin yavaş yavaş kaydığını zannedebilir, bırakalım sansınlar! Ulu çınarların kudreti gibi gördüğüm toplumsal belleğimizin; suskunluğu, susuz kalan uçsuz bucaksız araziler gibi yarık yarık bölünüyor sanılabilir, bırakalım sansınlar! Bu topraklara sevdalanan Atalarımız’ın ilmek ilmek işleyerek yeşerttiği kültürel zenginliğimiz ile o yarıklar gün gelir birleşir ve taze fidanlar verir. El eliyle açılan yarıkları, el ele verip iyi niyetle sulamaya, gönülden beslemeye devam etmeliyiz. Unutmayalım, bizim olan rakip değil, yine bizimdir! Ata mirası bu ‘ruhu’ gelin gelecek nesiller için taze tutalım.
Bu bağlamda, kısaca üç konunun önemine işaret etmek istiyorum. İkisi, çok değerli iki başarılı ismin liderliğinde, alanında uzman kişilerin iyi niyet ve gönüllülük esasına dayalı ortak akıl arama gayretleriyle yeşeriyor. Biri de hepimizin meselesi(!)
Hepsine sahip çıkacağınızı umuyorum. Toplumları medeniyetle tanıştıran kadim denizcilerin günümüzdeki çağdaş temsilcileri, umuyorum, topluma önderlik konusunda yine başı çekersiniz! İyi niyet zemininde henüz emekleyen bu fikirler, anladım ki, hepimizin faydası için… Demem o ki, emin ellerde yol aldığında toplumun geneline uzun yıllar hizmet edecek türden ciddi adımlara dönüşecekler. Her türlü fikirsel katkının, Türkiye’nin bir problemini daha çözeceğine inanıyorum. Sorun şu ki, ayağa kalkıp, biraz koşar adım yürümek şart. Sivil toplum, üniversite ve İdare el ele verdiğinde; güç olan şey inanın güçsüzleşir ve yok olur! Lao Tse ‘aydınlanmak’ ile ilgili, “Başkalarını anlamak bilgeliktir. Kendini anlamak aydınlanmadır” demiş. Bu üç konuyu, bu anlayışla ele almanızı istiyorum.

KÜDENFOR umut vadediyor
Amiral Cem Gürdeniz’in önderliğinde Koç Üniversitesi çatısı altında yaşam bulan Koç Üniversitesi Denizcilik Forumu (KÜDENFOR), 9 Şubat’ta Rahmi Koç Müzesi’nde gerçekleşen “Türk  Denizcilik Gücü” konulu Çalıştay beni ziyadesiyle umutlandırdı. Mavi Vatan gönüllüsü çok kıymetli isimler toplumumuzun her alanda gelişimi kadar güvenliğimiz için de yönümüzü denizlerimize çevirmemiz gerektiğini kayıtlara geçirdiler. Üç tarafı denizlerle çevrili olan coğrafyamıza daha sıkı sahip çıkmamızın nedenlerini her alanda sundular. Ülkemizin doğmuş ve doğacak her bireyinin rahat nefes almasının, denizlerimizin jeopolitik yönden de önemsenerek olacağının, Hipokrat yemini etmiş hekim nasıl yaşam için çırpınıyorsa aynı ruhla; gözardı edilen varlıklarımızın / sorunlarımızın önemini tek tek gözler önüne serdiler. Bu çalıştayda dikkatimi çeken bir diğer değer ise her platformda özlemini duyduğum, sunum ve fikir alışveriş kültürünün ‘tartışılmaz’ kalitesiydi. Her işe; sevgi, saygı, görgü ve hoşgörü ile başlanmasının parayla satın alınamayacak kadar değerli bir zenginlik olduğunu bu platformda bir kez daha pekiştirerek yaşadım. Üstelik bu kadar birikime sahip isimlerin tartışma halinde bile saygıyı elden bırakmadıklarına, bir diğerinin fikrine itiraz ederken bile nasıl değer verilebileceğine hayranlıkla şahit oldum. Bu çıtanın Amiral Gürdeniz ile Türkiye menfaatleri için dalga dalga yükselip gelişeceğine inancım sonsuz. Dilerim, her platform aynı kültüre sahip olur! KÜDENFOR, çok başarılı işlere önderlik edecek hatta başka platformların oluşmasına iyi bir örnek olacak.

Türk Loydu Vakfı (TLV) yönetimi şeffaflık istiyor!
Türkiye’nin, deniz ve kara alanında uluslararası boyutta kalite satması elbette her vatandaşımız için gurur verici… Bu değeri ihtiyacı olan ülkelerin de gelişimi için sunabilmek ayrı bir önem taşıyor. Yeni yönetimin hedeflerini, TLV Yönetim Kurulu Başkanı Cem Melikoğlu ile gerçekleşen sohbetimizde dinledik. Melikoğlu, itiraf edeyim çağdaş bir vizyon çizdi. Geç kalınmış bazı oluşumlara serzenişte bulunmadan bir vak’anüvis edasıyla yol haritasını ortaya koydu. Her kurumun çağının önünde değerler yaratıp sahip çıkması yani bir maraton koşucusu olması şart. Yeni yönetim; çok heyecanlı ve enerjik, bilgileri de bu hedeflere ulaşmada engelleri aşacaklarını işaret ediyor. Seçimle devraldıkları görevi layığıyla yerine getirmek, özetle ülke menfaatleri için çalışmak ve başarmak, Türkiye’yi bu alanda hak ettiği yere ulaştırmak istiyorlar. Desteklenmesi ve iyi niyet zemininde katkı sağlanması gerekir.

“Sağlık için Temiz Hela”
Bir diğer meselimiz, Türkiye’de ‘hela kullanım kültürsüzlüğü.’ Ayak yolu, hela, tuvalet, wc’lerin içler acısı durumu! Bir gezgin olarak itiraf edeyim, turistik olsun olmasın gezilecek görülecek her yerde, görmekten bıktığım manzara aynı! Lüksten uzaklaştıkça temizlik ve hijyenin kaybolması, tüm düsturları temizlik adına olan bir toplum için ne acı! Toplum sağlığı için olmazsa olmazımız! Yola koyulmuşsunuz, doğayla buluşacaksınız; bir tesiste durup temel ihtiyacınızı gidereceksiniz ya da diyelim ki bir köyden geçiyorsunuz, ne yaparsınız? Umumi olan bir kahveye ya da camiye gidersiniz. Yemin ederim, ülkenin neresine giderseniz gidin isterse medeniyetin beşiği, taşı toprağı altın desinler, her yer aynı! Eee yeter… Toplum sağlığı bu konuyla tehdit altında, okullarımızda minicik yavrularımıza, camilere ve hastanelere değinmiyorum bile…

Her işin başı eğitim
Denizciler olarak bir Kampanya başlatsak, el birliği ile tüm denizcilik basını olarak oluşacak bu kampanyayı desteklesek; ilgili Bakanlıklar ile Odalar’ın, ulusal medyanın, stk’ların rüzgârını da arkamıza alsak, toplum adına “Sağlık için Temiz Hela” içerikli bir kampanyayla, tabii çevremizi de korumayı vurgulayarak, “Bir adım at” desek! Eee malumunuz arıtma her yerde yok, helasını temiz tutanın-tutmayanın bilinçli deterjan kullanımı hem deniz hem kara canlıları için önemli. Bir de işe muhtarları, öğretmenleri, imamları da katıp başlasak, onları da denetleyen bir yapı oluştursak… Hem ülkemizi hem miniklerimizi hem de varlığı elzem deniz ve kara canlılarını korumuş olmaz mıyız?
Kökten ele almadığımız, önceliği bir nedenle hep ertelenegelmiş, toplumun gelişimini hedefleyen bu üç konu ayırt etmeksizin hepimize iyi bir gelecek vadediyor. Karşı çıkan olur mu bilmem, olursa da dirliğimiz ve birliğimiz için güzellikle ikna ederiz. Özünde üçü de gelişim için ortak akıl ile çağdaş olmamızı istiyor, öyle değil mi?

Siz de bu üç konuda “Bir adım atıp” gönlünüzden geçeni der misiniz?

ETİKETLER:
Bunu Paylaşın
yesimegeli@marinedealnews.com