Dökme yük piyasası 2020’ye kadar kötü gidebilir

MDN İstanbul

Türk ve dünya denizcilik sektöründeki son gelişmelerin değerlendirildiği 12. Marine Money Istanbul Ship Finance Forum 21 Mayıs 2015 tarihinde gerçekleştirildi. Foruma bu yıl armatör, tersane, taşımacılık şirketlerinin yöneticilerinin yanı sıra bankacı ve finans danışmanlarının büyük ilgi göstermesi dikkat çekti.

Foruma Türk denizcilik sektörü yoğun katılım gösterirken 2008 yılından bu yana bankacılık sektörü denizcilik ile ilgili bir toplantıya ilk defa bu kadar yüksek sayıda temsilci gönderimesi dikkat çekti.  Garanti Bankası, İş Bankası, Denizbank, Yapı Kredi Bankası, UniCredit, Ing Bank, HSH Nordbank Ag, Bank of America, Breakwater Capital gibi bankaların ve finansal kuruluşların temsilcileri katılımcılar arasında yer aldı.

Dünya ekonomisindeki dalgalanmanın da etkisiyle 2008 yılından bu yana zorlu bir dönem geçiren denizcilik sektörünün yeni bir krizin içine girip girmediği tartışmaları arasında yapılan Marine Money Konferansı’ndan mevcut durumun olumsuzluğuna rağmen geleceğe yönelik umutlu mesajlar çıktı. Konferansa katılan sektör temsilcileri ve analistler özellikle 2017 sonrasında deniz taşımacılığı sektörünnü tekrar yükselişe geçeceğini beklediklerini ifade ettiler. Kuru yük taşımacılığı için karamsarlık sürse de büyük çoğunluk tanker konteyner segmentleri için süren olumlu havanın devamı yönünde beklentilerini bildirdi.

“Denizcilikte global oyuncuyuz”
Yıldırım Grup Yönetim Kurulu Başkanı CEO’su Yüksel Yıldırım yaptığı konuşmada son yıllarda yaptıkları önemli yatırımlar neticesinde denizcilik sektöründe uluslararası düzeyde kilit bir oyuncu olmayı başardıklarını belirtirken “Şimdiki hedefimiz dünya denizciliğinde lider olmak” diyerek yatırımlara yavaşlamadan devam mesajı verdi.

“Biz Yıldırım Grup olarak dünya denizciliğinde ezber bozan bir rol üstlendik. Bu rolümüzü ekonominin bulunduğu durumdan bağımsız şekilde yürütmeyi başardık. Göstergelere baktığımızda dünya ekonomisinde toparlanmanın bu yılın sonunda başlayacağını düşünüyorum. Ekonomi ve ticaret büyüdükçe genç ve dinamik olan Grubumuz’un büyümesi de hızlanacak.”

Dökme yük sektöründeki düşüşün devam edeceğini ifade eden Yıldırım, özellikle konteyner taşımacılığındaki yükselişin devam edeceğini öngörerek bu segmente önemli miktarda yatırım yaptıklarını söyledi.

“Denizcilikte yaşanan dalgalanmalar sektörün finansmanı açısından bankalara ve finans kuruluşlarına da büyük baskı yaratıyor. Tanker sektörü krizle başa çıkmayı öğrendi. Dökme yük sektörünün ise 2020 ‘ye kadar düzeleceğini düşünmüyorum. Krize rağmen dünyada hala gemi fazlası var. Konteyner taşımacılığı şirketleri o segmentteki olumlu gidişin etkisiyle yeni siparişler veriyor. CMA CGM olarak Hanjin Tersanesi’ne 3 adet 21 bin teu konteyner gemisi siparişi verdik, önümüzdeki günlerde 6 adet 18 bin teu konteyner gemisi siparişi verilecek. Evergreeeen, Maersk, MSC gibi sektörün diğer büyük oyuncuları da dev boyutlu yeni konteyner gemisi siparişleri veriyor. Boyutlarının büyümesi geminin masraflarını azaltarak operasyon maliyetini düşürdüğünden dolayı operatörlerde bu yönde kuvvetli bir eğilim var. Dünyadaki gelişmelere paralel olarak konteyner taşımacılığı Türkiye’de de gelişiyor. Konteyner elleçlemesinde geçen yıl ülkemizde yüzde 4,4 büyüme görüldü. Özelleştirme ve yeni liman yatırımlarıyla bu daha da büyüyecek. Türk denizciliğinin doğru adımları atmak için sabretmeyi öğrenmeye ihtiyacı var.

Yıldırım Grup’un son yıllarda özellikle yurt dışında yaptığı satın almalarla önemli bir büyüme döneminin içinden geçtiğini vurgulayan Yıldırım, “Biz genç ve dinamik bir şirketler grubuyuz ve işimizi büyütmek için büyük bir tutku duyuyoruz” diyerek gelecek yıllardaki stratejileriyle ipuçları verdi.

“11 ana iş alanında aktif olan Yıldırım Grup’un  yatırımları Madencilik, Gübre ve Kimyasal, Enerji, Deniz Taşımacılığı ve Lojistik ile Limancılık ve Liman İşletmeciliği alanlarında yoğunlaştı. Şu an 4 kıtada 19 ülkede faaliyet gösteriyoruz. Bütün faaliyetlerimiz tüm şirketlerimizin birbirini destekleyeceği şekilde planlanıyor. Üretimini yaptığımız endüstri ürünlerinin tesislerimiz arasındaki lojistik faaliyetlerini kendi liman imkanlarımızla, kendi işletme şirketlemizi üzerinden ve filomuzdaki gemilerle taşıyarak tüm faaliyetleri konsolide ederek önemli bir tasarruf sağlıyoruz.

Kolombiya’da kok kömürü madeninde üretime başladık. Eike Batista’nın Kolombiya’daki kömür üretim tesisinin satın alımıyla ilgili görüşmelerimiz sürüyor. Bunu bir an önce tamamlayıp üretime geçmek istiyoruz. Orada ürettiğimiz kömürü Türkiye’de ve diğer ülkelerdeki sanayi ürünleri üreten tesislerimizde de kullanmayı planlıyoruz. Bu taşıma faaliyetlerini gerçekleştirmek için 10 adet newcastlemax gemi siparişi vereceğiz ancak anlaşmanın tamamlanmasını bekliyoruz.

Liman işletmeciliği alanında dünyada ilk 10 terminal operatörü arasına girmek için önemli yatırımlar atıyoruz. Yıl sonuna kadar yurt dışında 2 liman daha satın alarak toplam liman sayımızı 10’a çıkarmak istiyoruz. Deniz taşımacılığı ve işletmeciliği alanında satın aldığımız yeni gemilerle filomuzu büyüterek iş ortaklarımızın global partneri olma alanında önemli adımlar atıyoruz. CMA CGM’deki yüzde 20’lik hissemiz bulunuyor, bu ortaklık benim en çok gurur duyduğum yatırımlarımn başında geliyor. Türkiye’den global güçlü denizcilik şirketleri çıkabileceğini kanıtladık, buna devam edeceğiz.

“Dökme yük piyasasının 2018’den önce düzelmesi zor”
Forum katılımcıları arasında yapılan ankette  petrol fiyatlarının  50-70 dolar aralığında kalmaya devam edeceği tahmini yüzde 80 oyla öne çıktı. Katılımcıların bir diğer beklentisi de dökme yük taşımacılığı piyasasında yaşanan sıkıntılı durumun ve düşük navlunların 2018 yılına kadar devam edeceği oldu. Bankacılık sektöründen finansman bulma konusundaki soruya ise katılımcıların yüzde 70’i Türk bankalarından kredi almanın çok zor olduğunu ve yabancı bankalardan finansman bulmanın ise daha kolay olduğunu düşündükleri şeklinde cevap verdiler.

Beşiktaş Grup CEO’su Yavuz Kalkavan ‘Denizcilik Sektörünün Önemli Sorunları; 2015 Yılı ve Sonrasında Denizcilik Sektörüne Etkileri’ konulu panelde yaptığı konuşmada “Petrol fiyatlarının ne kadar süre bu şekilde devam edeceğini bilmiyorum. Ancak her yıl 40 milyar dolar petrol ithal eden bir ülke olarak Türkiye’nin petrol giderlerinin düşmesi yönünde etkisi olduğunu görüyoruz. Petrol fiyatlarının bu şeklide seyretmesi hem Türk ekonomisi hem de tanker armatörleri için iyi bir gelişme” dedi.

2008 yılında 800 adet civarında capesize gemi olduğunu belirten Kalkavan “Dünyada 2014 sonu itibariyle 1600 capesize gemi bulunuyor ve 300 yeni capesize gemi siparişi ise tersanelerde inşa halinde. Talep göz önüne alındığında bu sayı çok fazla ancak 20 yaşın üzerinde sadece 300 civarında capesize gemi bulunuyor. Hurda segmenti iyi gitmesine rağmen 20 yaş üstü tüm gemilerin söküme gideceğini düşünmüyorum, çünkü bu yaşlı gemilerin çoğunun devam eden çok iyi sözleşmeleri bulunuyor. Bunları tanker gemisine dönüştürme çabaları ise ne yazık ki başarılı olamadı. Dünyadaki gemi fazlası gemi fiyatları daha da düşeceğini gösteriyor. Arz-talep dengesi bu şekilde devam ettiği taktirde 15 yaş civarında modern capesize gemilerin hurdaya gideceğini düşünüyorum.

Türk deniz taşımacılığı sektörü hakkında değerlendirmelerde bulunan Kalkavan, Türkiye’nin uluslararası rekabette gücünü artırmak için atması gereken cesur adımlar olduğunu belirtti.

“Dünyada deniz taşımacılığı sektöründe gemi sahipleri ve gemi operatörleri arasında uzun dönemli kontratlar dünyada çok yaygın. Ancak Türkiye’de büyük operatörler olmadığı için bu tip kontratlar mevcut değil. Büyük gemi operatörlerinin ortaya çıkmasının ülkemizin denizcilik sektörüne önemli bir katkılar sağlayacağını düşünüyorum. Bunun dışında sektörümüzün daha inovatif olması ve yenilikçi kararlar alması gerekiyor. Armatörlerin ve ihracat yapan sektörlerin yerli gemi işletme operatörlerini desteklemesi gerekiyor. Bunun eksikliğinden dolayı sektörün büyümesi güçlenmesi gecikiyor. Bugün yaptığımız işi gözden geçirmek ve daha yenilikçi olmak gerekiyor.”

“Denizcilikte yeni bir çağ başlıyor”
Aynı panelde konuşan Kaptanoğlu Denizcilik Yönetim Kurulu Üyesi Şadan Kaptanoğlu düşük petrol fiyatlarının sadece denizcilik için değil dünya ekonomisi ve ticareti için de olumlu bir gelişme olduğunu vurgulayarak ”Düşük petrol fiyatları deniz taşımacılığı için iyi bir haber ancak bunun yanında talep tarafında da bir artış gelmesini bekliyoruz” dedi.

Dünya ekonomisinin Çin’den çok şey beklediğinin altını çizen Kaptanoğlu “Sadece gelişmekte olan ülkelerin değil gelişmiş ülkelerin de dünya ticaretinin sağlıklı devam etmesi için birtakım çözümler getirmesi gerekiyor” diyerek dünya ticaretinin potansiyel sorunlara ve krizlere daha hazırlıklı olması gerektiğini vurguladı.  Deniz taşımacılığındaki gemi fazlasının devam ettiğini kaydeden Kaptanoğlu, gemilerin kullanım sürelerinin iyice kısaldığını ve hurdaya ayrılan gemilerin yaşlarının da düştüğünü ifade etti. “Dökme yük taşımacılığının aksine tanker segmentinde olumlu gelişmeler olduğunu görüyoruz. Tanker piyasasının daha sağlıklı bir yapıya kavuşacağı yönündeki olumlu gelişmeler olması geleceğe dair güveni de artırıyor. Konteyner piyasasının da yükselişinin devam edeceğini düşünüyorum. Bunun dışında deniz taşımacılığında dünyada çok büyük arz fazlası bulunuyor. Hurdaya ayrılma yaşı gittikçe düşüyor ama aynı zamanda dünyada sorumsuz bir sipariş yarışı var. Bunun sürdürülebilir olduğunu düşünmüyorum. Oversupply sorununun bir an önce halledilmesi gerekiyor. Gemi arzındaki fazla ve talepteki düşüş karşısında armatör ve gemi operatörlerinin iş çeşitliliğine gitmesi doğru bir yol, bu her zaman çalışır. Ancak bunu yaparken dikkatli olup bu sürecin çok iyi yönetilmesi gerekiyor, yoksa  bunun yarardan çok  zararı olur.

Denizcilikte yeni bir çağ başladığının altını çizen Kaptanoğlu “Herkesin yeni bir deniz taşımacılığı çağına ve modeline hazırlıklı olması gerekiyor. Buna denizcilik sektörüne finansman sağlayan kuruluşlarda dahil” dedi.

“Türk bankaların farklı yöntemleri var, ancak uzun süren kriz döneminde bize çok yardımcı oldular. 2003’ten önce hiçbir Türk bankasının denizcilik finansmanında deneyimi olmadığı düşünüldüğünde zor dönemde çok iyi performans gösterdekilerini söylemeliyiz. Hala öğrenme sürecinde olsalar da sektöre bakışları iyi, katkıları yüksek. Projeniz iyi olduğu sürece yabancı bankalardan kredi bulmanın sorun olduğunu düşünmüyorum. İyi bir proje için gelir-gider dengeniz iyi olduğu sürece her zaman para vardır.”

“Bilanço dengesine dikkat”
Panelin diğer katılımcısı Geden Lines CEO’su Tuğrul Tokgöz, “Orta Doğu’da beklenmedik gelişmeler olmaz ise petrol fiyatlarının daha da düşeceğine inanıyorum” diyerek deniz taşımacılığında geçtiğimiz yıllarda önemli bir gider kalemi olarak öne çıkan yüksek enerji giderlerinin düşmeye devam edeceğini açıkladı.

“Petrol fiyatları deniz taşımacılığında her zaman çok önemli bir etken. Piyasa koşullarını ve yeni yatırımları doğrudan etkiliyor. Fiyatların daha da düşerek tanker piyasasındaki olumlu gidişin 2017’ye kadar sürmesini bekliyorum. Ancak

dökme yük gemi piyasasının kötü gidişini sürdürdüğünü ve toparlanamadığını görüyoruz. Dökme yük piyasasıdaki gemi fazlası gibi yapısal sorunlar kolay kolay çözüme kavuşmayacak. Dökme yükün 2020 yılına kadar düzeleceğini düşünmüyorum. Navlun fiyatları böyle devam ettiği sürece çok sayıda genç capesize gemi hurdaya ayrılacak. Çünkü bu tip gemileri elde tutmak armatörler için her geçen gün daha da zor hale geliyor. Türkiye’deki gemi sahipleri ve işletmecileri sağlıklı bir bilanço yapısına sahip oldukları sürece sıkıntı yaşamayacaklar. Ancak gelir-giderini iyi yönetemeyen şirketleri zor günler bekliyor. Denizcilik sektörünün gelişmesi için ülkemizdeki sektör oyuncularının risklerini dağıtması ve işlerini çeşitlendirmesi gerekiyor. Bu şekilde hem piyasalarda yaşanan kriz şirketlerin bilançolarını sarsmaz, hem de sektörün büyümesi sağlanabilir.”

ETİKETLER:
Bunu Paylaşın