Türk bankacılık sektöründe 15 yıl aradan sonra verilen ilk ticari bankacılık lisansıyla 2 Ekim 2012 tarihinde operasyona başlayan Odeabank’ın Genel Müdürü Hüseyin Özkaya bankanın ilk yılını ve önümüzdeki dönemden beklentilerini değerlendirdi
Türkiye ekonomisinin başarılı geçen yılın ilk yarısından sonra yılın ikinci yarısında, diğer önde gelen gelişmekte olan ülkeler gibi, küresel kriz boyunca izlenen para politikalarında çıkışın başlayacağına dair belirsizliklerin etkisinde kaldığını belirten Odeabank Genel Müdürü Hüseyin Özkaya, “Her ne kadar yılın ikinci yarısında finansal koşullar belirgin bir şekilde bozulsa da, 2010 sonundan bu yana izlenen yeni ekonomik programın süregelen avantajlarıyla, makroekonomik istikrardaki iyileşme sayesinde yüzde 4 civarında büyümeyi başardı” dedi.
Özkaya, ana ticaret ortağı olan Avrupa ekonomisinin toparlanmaya geçmiş olması ihracatın ve dolayısıyla yatırımların hızlanmasını sağladığını vurgulayarak, “Enflasyonun yüzde 7 ile görece sınırlı kaldığı öngörülen 2013 yılında, halen yüksek seyreden petrol fiyatlarına ve rekor düzeyde gerçekleşen altın ithalatına bağlı olarak, cari açığın ise milli gelire oranla yüzde 7,4 olarak gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz. Bununla birlikte altın hariç cari açığın ekim ayı itibarıyla son 12 ayda yüzde 8 daralarak 51,9 milyar dolara inmesi, dış tasarruf açığının temel olarak 2013’te aslında iyileştiğini gösteriyor” dedi.
Başarılarla dolu bir yıl
Birçok altyapı ve yatırım projesinde yer alan Odeabank, ilk yılında mevduat bankaları arasında kırk dokuzuncu sıradan on dördüncü sıraya kadar yükseldi. Kasım ayı sonu itibarıyla aktif büyüklüğü 14 milyar TL’yi aşan Odeabank’ın sağladığı kredilerin 10 milyar TL’ye mevduat büyüklüğünün ise 11 milyar TL’ye ulaştığını belirten Özkaya, başarılarının ardında kişinin yaşam koşullarına, ihtiyacına, ödeme döngüsüne göre özelleştirdikleri ‘kişiye özel bankacılık’ anlayışlarının yattığını belirti. Ana hedefimiz Türkiye ekonomisine hep daha fazla kaynak yaratmak. Kuruluşumuzdan bu yana nette 8,4 milyar dolarlık doğrudan yabancı yatırımı girerken, Odeabank’ın kaydettiği performansın bir sonucu olarak sermayedarımız ülkemize 1,1 milyar dolarlık yatırım yaptı. Elbette bundan sonra imza atacağımız projeler de ülkemizin ve bankamızın prestijini yükseltecek boyutta olacak.
Altyapı projeleri 10 yıl ve üzerinde vadede finansmana ihtiyaç duyduğu için ancak uygun kaynak ayırabilen bankaların desteğiyle finanse edilebilen projeler. Odeabank olarak uzun vadeli projelere kaynak ayırmış birkaç bankadan biri olarak belli bir vadeye kadar olan altyapı projelerini destekliyoruz. Özellikle sosyal faydası yüksek olan projeler önceliğimiz.”
‘Denizcilik? Neden olmasın!’
Finansman sağladığı projelerin sektörlere göre dağılımı hakkında bilgiler veren Özkaya, ilgilendikleri sektörlerin çeşitlilik gösterdiğini ifade ederek şunları vurguladı:
“Kredilerin sektörel dağılımına baktığımızda taahhüt sektörünün en yüksek payı aldığını görüyoruz. Özellikle finansman sağlanan uzun vadeli proje finansmanları bu dağılımda önemli bir yer tutuyor. Bu sektörü sırasıyla, toptan ticaret, oteller, perakende ticaret ve elektrik üretimi takip etmekte.
Denizcilik, limancılık, enerji ve gemi inşa gibi sektörler karşımıza uygun fırsatların çıkması durumunda değerlendireceğimiz sektörler arasında. 2013 yılında bu sektörlerde, özellikle enerji sektöründe faaliyet gösteren birçok firmaya ulaşmaya çalıştık. Birçoğu ile uzun yıllar boyunca devam etmesini hedeflediğimiz iş ilişkisinin temellerini attık. Jeotermal, hidroelektik ve rüzgâr santrali projelerinin yatırım, refinansman ve işletme sermayesi finansman ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik çalışmalarımız oldu. 2014 yılında da bu sektörlerdeki fırsatları değerlendirmeye ve çevreci projeleri finanse etmeye devam edeceğiz.
‘2017’de büyükler
liginde olacağız’
Uzun vadeli büyüme stratejileri konusunda hedefledikleri yolda sağlam ve hızlı adımlarla yürümeye devam ettiklerine dikkat çeken Hüseyin Özkaya, önümüzdeki dönemden beklentileriyle ilgili olarak bilgiler verdi: “Kuruluşumuzdan bu yana belirttiğimiz orta vadede hedefimiz ‘2017’de büyükler liginde olmak”. Bu hedefi biraz açmak gerekirse; büyüklük sıralamasına göre 12 banka sektörün yaklaşık yüzde 86’sına hizmet veriyor; geriye kalan yüzde 14’ü ise orta ölçekli bankalar ile çalışıyorlar. Büyükler liginde olmak derken ilk 12’yi takip eden grubun başında olmak istiyoruz. Bir yıl gibi kısa bir sürede başardıklarımız, 2017 hedeflerimize de rahatlıkla ulaşabileceğimizin göstergesi. Amacımız; ekonomiye daha fazla kaynak sağlamak. Şu an, 24 şubemiz ve 1.000’den fazla çalışanımız var. Yıl sonunu 30 şube ile kapatmayı hedefliyoruz. 2014 yılında ise hem şubeleşmeye hem de sermayedarımızdan aldığımız güç, etkin ve kaliteli insan kaynağımız ve teknolojik altyapımızla hızla büyümeye devam edeceğiz. 2014 yılında 20 şube daha açmayı ve 600 kişi daha istihdam etmeyi planlıyoruz.
Her müşterimize aynı hizmeti aynı kalitede sunmak üzere çalışıyoruz. Bu bağlamda yüksek rekabetin olduğu bireysel bankacılıkta bankamız için ürün çeşitliliği ve hizmet kalitesiyle niş pazarlar yaratacağız. Gelişen teknolojiyle kullanım kolaylığı sağlayarak geniş şube bankacılığı yerine kullanım kolaylığı olan araçlarla müşterilerimize her daim en iyi hizmeti her yerde vermeyi planlıyoruz.”
“En kötüsü geride kaldı:
2014, 2013’ten daha iyi
bir yıl olacak”
Amaçlarını bankacılığın her segmentinde üstün kaliteli hizmet vermek olarak nitelendiren Özkaya sözlerini şöyle noktaladı: “İlkelerimiz doğrultusunda 2014 yılında da ürün ve hizmet geliştirme çalışmalarımızla birlikte teknoloji ve insan kaynağı yatırımlarımız da devam edecek.
2014 yılında ana belirsizlikler ABD Merkez Bankası’nın para politikasında yapacağı değişiklik ve içeride mahalli idareler ve cumhurbaşkanlığı seçimleri olarak özetlenebilir. Bununla birlikte, en kötünün büyük ölçüde geride kaldığını ve 2014 yılının 2013’ten daha iyi bir yıl olacağını tahmin ediyoruz. Bu doğrultuda Türkiye ekonomisinin 2014’te 2013’e yakın seviyede yüzde 4,1 oranında büyüyeceğini cari açık ve enflasyonun ise yüzde 7’lerden yüzde 6’ya gerileyeceğini öngörüyoruz. Bu durum makroekonomik istikrarın güçleneceğini ve sürdürülebilir büyüme patikasına doğru bir adım daha atacağımıza işaret ediyor.
Odeabank Symbol Kocaeli’ye 105 milyon dolar finansman sağladı
Son 8 yılda İstanbul ve Kocaeli’de 4 bini aşan konut ve işyerini hayata geçiren Kavanlar İnşaat’ın Kocaeli’de inşa edeceği Symbol Kocaeli projesinin kredi finansmanını Odeabank sağlayacak. Odeabank, toplam 200 milyon dolar yatırım maliyetine sahip projeye 10 yıl vadeyle 105 milyon dolar kredi verecek.
Hastane, alışveriş merkezi, otel ve kongre merkezinden oluşacak proje, Kocaeli’nin ilk karma projesi olacak. Symbol Kocaeli, toplam 185 bin metrekare inşaattan oluşacak. Projenin içindeki Medical Park Hastanesi 43 bin, alışveriş merkezi 62 bin, otel 12 bin ve kongre merkezi de 5 bin metrekareden oluşacak. Proje içinde 1.750 araçlık otopark da bulunacak. Symbol Kocaeli’nin toplamda 2 bin 600 kişilik istihdam sağlarken ve ayda 2 milyon lira olmak üzere yıllık 24 milyon kira getirisi beklenen projeyle ilgili Hüseyin Özkaya şöyle konuştu.
“Symbol Kocaeli, bölgenin tek karma projesi. İzmit ve çevre illerde birçok alışveriş merkezi bulunuyor; ancak ilk defa AVM, otel, hastane ve dev bir kongre merkezi bir arada bulunuyor. Proje, toplam 160.000 m2 alan üzerinde kuruluyor. Sektörlerinin uzman isimleri Symbol Kocaeli’yi İzmit’in sembolü haline getirecek. Proje, bölgeye kapsadığı bir çok alan itibariyle ekonomik olarak büyük katkı sağlayacak. Toplamda 2600 kişilik istihdam hedefiyle bölgeyi şahlandıracağına inanıyoruz. 200 milyon USD yatırımla tamamlanacak olan Symbol Kocaeli İzmit’in modern portresini zenginleştirecek.
Odeabank, IFC ile 75 milyon dolarlık kredi anlaşması yaptı
Odeabank, Dünya Bankası’nın özel sektörü destekleyen iştiraki olan Uluslararası Finans Kurumu (IFC) ile toplamda 75 milyon dolarlık kredi anlaşmasına imza attı.
Kredi anlaşmasını IFC Avrupa ve Orta Asya Finansal Piyasalar Direktörü Ed Strawderman ile birlikte düzenlediği basın toplantısında duyuran Odeabank Genel Müdürü Hüseyin Özkaya, KOBİ’lerin ekonomide güçlenen rolünün altını çizerek “KOBİ’ler, ülkemiz gibi gelişmekte olan ekonomilerin can damarları durumunda. Devlet ve özel sektör işbirliği ile desteklenen bu sınıf sanayileşmede, üretimde ve istihdamda Türkiye’nin sıçrama tahtası olacak” dedi.
Kısa sürede güven sağladıklarını belirten Özkaya anlaşmayı, “Uluslararası önemi yadsınamaz bir kuruluş olan IFC ile yaptığımız bu anlaşma, Türkiye’de ilk yılını dolduran Odeabank’a duyulan güveni yansıtıyor” sözleriyle değerlendirerek şunları söyledi:
“Yakın bir zamanda KOBİ bankacılığı alanına adım attık. Bu minvalde IFC ile toplamda 75 milyon dolarlık anlaşmaya imza attık. Kredinin 50 milyon dolarıyla KOBİ’lerin özellikle yatırım ihtiyaçlarını finanse edeceğiz, 25 milyon dolarını ise Global Dış Ticaret Finansmanı Programı kapsamında dış ticaret işlemlerinde kullandıracağız. Ülkemiz gibi gelişmekte olan ekonomiler içerisinde KOBİ’lerin önemi tartışılmaz. Burada da bu segment müşterilerinin finansman ihtiyaçlarını eksiksiz olarak karşılayacağı ayrıca danışmanlık hizmeti alabilecekleri bir bütün sunacağız.”
