Sürdürülebilir geleceğin anahtarı AR-GE yatırımlarında

MDN İstanbul

Türkiye’nin en güçlü sürdürülebilir iş platformlarından biri olarak kabul edilen Yeşil İş-Green Business Konferansı Kalkınma Bakanı Dr. Cevdet Yılmaz’ın katılımıyla, 17-18 Eylül tarihlerinde İstanbul Swissotel’de gerçekleştirildi.
Konferansın bu yılki teması ‘Değişim Zamanı’ olarak belirlenirken, konferansa dünyanın birçok yerinden 104 konuşmacı katılırken 40’ın üzerinde oturum gerçekleştirildi.
Kamu ve özel sektörden sürdürülebilir iş ve dünya liderlerini sürdürülebilir gelecek için buluşturan Yeşil İş Konferansı’nın açılışında bir konuşma yapan Kalkınma Bakanı Dr. Cevdet Yılmaz, “Ekonomiyi ve büyümeyi bir tarafa koyarak çevreyi koruyamayız. Gelişmekte olan ülkelerin dengeyi sağlamak adına büyümeleri gerekiyor. Büyümek ve çevreyi korumak arasında tercih yapamayız, maharet ikisini birden başarmak” dedi.
Türkiye’nin Ar-Ge’nin GSMH içindeki payını yüzde 3’ler seviyesine çıkarması gerektiğini dile getiren Bakan Yılmaz, bunun içinde özel sektörün payının yüzde 60’lar civarında olması gerektiğini söyleyerek Türkiye’de faaliyet gösteren büyük şirketlere şu çağrıda bulundu: “Şirketler genellikle Ar-Ge’ye, girişimciliğe destek olmayı tercih etmiyorlar. Çünkü bu orta ve uzun vadede kazandıracak bir iş… Oysa girişimciliği özel sektör geliştirmeli. Biz devlet olarak Ar-Ge’nin payını yüzde 5’lere bile çıkarsak yenilikçiliği, girişimciliği desteklemek konusunda özel sektöre büyük görev düşüyor. Bilgi temelli bir büyüme stratejisi benimsiyoruz. Türkiye, enerji bağımlılığı çok, doğal kaynakları az bir ülke. Oysa önümüzdeki 4-5 yılda şehirleşme önem kazanacak. Kalkınma yarışında bu şehirler ülkeleri de ön plana çıkaracak. Nitelikli insanı ve sermayeyi yetiştiremeyen, koruyamayan ülkeler geride kalacak.”
Sürdürülebilir iş ve dünya liderlerini bu yıl Yeşil İş 2013’te beşinci kez buluşturduklarını ifade eden Sürdürülebilirlik Akademisi Yönetim Kurulu Başkanı Murat Sungur Bursa konferansın tartışmalara, paylaşımlara ve yeniliklere ev sahipliği yaptığını belirtirken şunları söyledi:
“Yeşil İş 2013’ün bu yılki ‘Değişim Zamanı’ teması çerçevesinde iş dünyasının değişen parametrelerini ve sürdürülebilir iş modelleri oluşturmak adına çalışmalar yapan tüm tarafları bir araya getiriyor. Biz her yıl olduğu gibi bu yıl da kamu, özel sektör, üniversite ve STK paydaşlığının önemine vurgu yaparak konuyla ilgili tüm tarafları bir araya getirmeye gayret ettik. İş dünyasından lider isimlerin bir araya geleceği oturumlarda, küresel pazarlarda lider olarak yer almak, iş dünyasını küresel tehditlerden koruyacak yeni fırsatlar, sürdürülebilir finansman ve sermaye piyasaları bu yılın öne çıkan yeni konularını oluşturuyor.
Örneğin Türkiye’nin önde gelen şirketlerinin CEO’larının katılacağı ‘İş Dünyasının Yeni Parametreleri’, ‘Anadolu Şirketlerinde Sürdürülebilirlik’ başlıklı iki ayrı oturumla sürdürülebilir iş modelleri tartışılacak. ‘Sürdürülebilir Sermaye Piyasaları, Yatırım Fonları ve Finansman’, ‘Sürdürülebilir Yaşam Alanları’, ‘Enerji Verimliliğini Artırmak için Davranış Bilimlerini Kullanmak’ ise, Yeşil İş 2013’ün öne çıkan oturumlarından bazıları” diye konuştu.

Sürdürülebilirlik için uzun vadeli plan gerekiyor
BUGÜN başlayan Yeşil İş Konferansı’nın katılımcıların arasında İngiliz The Guardian Gazetesi’nin Sürdürülebilir İş bölümünün yayın yönetmeni olan Jo Confino sürdürülebilirlik konusunda hükümetlerin gelecek nesiller üzerindeki etkilerini düşünerek yatırım için uzun vadeli bir yaklaşım ve pozitif teşvikler yoluyla düzenleyici ortam sağlaması gerektiğini söyledi.
Sürdürülebilirliğin, iklim değişikliği, kaynak kıtlığı, dünya nüfusunun 9 milyara yaklaşması, biyolojik çeşitlilik kaybı, ekosistemin bozulması ve zengin ile fakir arasında artan farktan dolayı önemli olduğunu söyleyen Confino sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu konuda sadece endişeli ben değilim. Bilim adamları, politikacılar, başta olmak üzere farklı kesimden herkes endişeleniyor. Oysa ki geçmiş uygarlıklara bakıldığında değişimleri görebilirler. Kontrolsüz büyümenin etkilerini de yaşamaya başladık. Sürdürülebilirlik ise sosyal, çevresel veya ekonomik tüm etkileri yönetmeye ve ölçümleye yarayan bir lens görevi görüyor.
Benim gördüğüm kadarıyla Türkiye’deki şirketler sürdürülebilirlik konusundaki yolcuğunun oldukça başında bulunuyor. Sürdürülebilirlik raporlarında hatalar yapılıyor. Ancak gelecekte iyiye gidecek işaretleri de görüyorum.”
Konferans çerçevesinde düzenlenen panel ve oturumlarda enerji verimliliğinin yanı sıra yenilebilir enerji kaynakları, güneş enerjisi, rüzgar enerjisi, atık enerjisi konuları günümüz şirketlerinin ve iş dünyasının geleceği açısından hayati önemli olduğu vurgulandı. Alternatif enerji kaynaklarına yapılan yatırımın kısa sürede geri dönüş sağlamasından dolayı önümüzdeki yıllarda yaşanacak enerji sorununu çözebileceği vurgulandı.

Bunu Paylaşın