Geçmişin muhafızları ‘Yakası Beyaz Karanfilliler’

MDN İstanbul

Türk denizcilik sektörü üyeleri oldukça hareketli ve bir o kadar yoğun katılımlı bir seçim dönemi geçirdi. Seçim zaferini kazanmaya aday olan her iki grubun üyelerinin yüzlerinde sandıklar açılana kadar merak, heyecan, yarı endişe yarı kendinden emin bir hal vardı. İki tarafın mensupları da sıkı sıkıya kenetlendiler. Muhalif gruptaki bazı isimler seçim bitmeden havlu atmış olsa da demokratik seçimle kazanmanın tadı da mühimdi. Bu seçimde sektör kazandı. Toplam kaliteye bakıldığında kaybedense olmadı diye düşünüyorum.
Metin Kalkavan ve ekibinin kazanmasının ardından mecliste yapılan ilk konuşmalarda mühimdi, sektörün geleceği ve kazanımları için seçim süreci boyunca sağ duyu ve olgunluğunu koruyan Beyaz liste yönetiminde bu duruş hiç değişmedi. Kendilerine atıfla yapılan tüm yakıştırmalar, hoş olmayan hitaplara rağmen seçim bitince, “hepimizin rengi mavi” diyebilmek demokrasinin ve ona sahip anlayışın en güzel örneği idi. Bu yaklaşıma ve vizyona teşekkür etmek gerekiyor. Türkiye’nin ileri medeniyetler seviyesine ulaşmasında ve bu duruşunu muhafaza etmesinde bu anlayıştan, herkese eşit ve adil tutumundan şaşmaması yine bizim menfaatimize…
Seçimler bitip ardından yapılan çeşitli özel sohbetlerde hemen ikinci konu gündeme geldi! Başkan vekili kim olacak? Ancak bunu yazmadan önce sizlerle paylaşmam gereken diğer konuya açıklık getirmem gerekiyor: Metin Başkan ile gerçekleştirdiğim söyleşiden bir konuyu sağduyu ile bakıp seçim sonrası bu yazımda yer veririm niyetiyle Portre köşemize koymamıştım. O uzun söyleşide Metin Başkana tüm samimi paylaşımları için bir kez daha teşekkür ediyorum. “…Aslan Başkan” başlığımda bir çok anlamda yerini bulduğu için mutluyum. Seçimlerin hemen ardından Galatasaray da şampiyon olunca Rize Spor ile birlikte üç şampiyonluk elde ettiği bir dönem oldu. Duruşunu bozmadan, sektörü ve kişilikleri zedeleyici bir kelam etmeden ama ona inananlarla çok çalışarak seçimlerden zaferle çıktı. Helal olsun!
Portre yazıma gelince; O söyleşide, sosyal, kültürel, yaşam felsefesi ve dünya görüşünün artı yönlerini görüp neden suskun bir seçim politikası izlediğini, aslında elinde kişisel bir çok imkânı olduğunu söylediğimde bu duruşunu uzun uzun, zaman zaman belge sunarak paylaştı.  O’nu kendi cümlelerinden dinleme ve anlama fırsatı bulduğum için neticesinde şöyle demiştim, ‘Ufkunuz ve vizyonunuz o kadar geniş ki, sanki zamanımızın 30 yıl ilerisinde biri olarak bu günü yaşıyorsunuz, çok tuhaf gelecek ama DTO yönetiminde zaman kaybediyorsunuz sizin bu anlayış ve görüşle daha ileri boyutlarda Türkiye geneli için görev almanız lazım, neden tekrar aday oldunuz?’. Metin Başkan’da hafif tebessüm ederek mütevazi şekilde bir Bakanın, kendisi hakkında söylediği benim yorumumla benzer düşüncelerini aktardı. Ardından, ‘gelecek genel seçimlerde kesinlikle bulunmalısınız dedim.’ Yine mütevazı ama kendinden emin bir ses tonuyla cevap verdi: “Bakanlık olmazsa milletvekili olmak için siyaset yapmam. Benim aktif olarak çalışacağım bir görevimin olması yaradılışım gereği elzemdir.” Bu söylemle cevabımı çifte kavrulmuş üstelik içi fıstıklı almış olmanın heyecanıyla aklımda hemen yeni ampuller yandı.
Şimdi Metin Başkan umarım bu düşüncesini hayata geçirir. Bunu yapmasına hiçbir engel yok. Milletimiz aday olacağı partiyi desteklerse, İstanbul’dan Milletvekili rahat rahat olur. Belki de Rize’den… Neden olmasın!
Metin Başkan, 2015’te olması muhtemel genel seçimlerde bu adımı atarsa, DTO Başkanlığı’na yönetim kurulu kararı ile kimin atanacağı da çok önemli. Bu koltuğun aday adayları: Sualp Ürkmez, Şadan Kaptanoğlu ve Tamer Kıran. Seçimlerden aylar önce sektör üyelerine gerçekleşen ziyaretlerimizde nabız yoklaması yaparken bir çok üst düzey isim Tamer Kıran’ı ve Şadan Kaptanoğlu’nu işaret ediyordu. Bu isimler arasına Sualp Ürkmez’de dâhil oldu.
Metin Başkan, tepki almasına karşın yönetim kurulunu ısrarla değiştirmedi. Buna karşın üç önemli ismi de stratejik olarak başkan vekilliğine atamadı. Web sitemizden toplantı bitmeden yayınladığımız son dakika haberden de bildiğiniz gibi Vekiller Rıdvan Kartal ve Sefer Kalkavan, Recep Düzgit ise Sayman.
Tahminimce;
Tamer Kıran’ın 16 Haziran Beşiktaş Klubü Genel Kurulu’nda bir görev alıp almayacağı oldukça önemli. Bu, senaryonun netleşmesini sağlayacak. Tamer Kıran’a duyulan sempati ve saygı fazla, onun kararı sektörün geleceği için önemli… Şadan Kaptanoğlu ise BIMCO İcra Kurulu Başkan Yardımcılığı görevine seçildi. Gurur duymalıyız. BIMCO Başkanı olmasına ramak kaldı. DTO Başkanlığına da seçilirse bu adaylığında da silsile gereği elini güçlendirmiş olacak. Şimdi konuşulanlar: Üç önemli isim anlaşmalı, Kaptanoğlu ve Kalkavan yönetimleri bir soluk almalı, arada yeni bir isim olmalı. Ancak, BIMCO Başkanlığı da Türkiye için prestij getirecek bir gurur kaynağı. Bu üç isimin anlaşamaması halinde Salih Zeki Çakır’ın bir sonraki dönem seçimlerde başkan olmasına muhtemel gözüyle bakanlar var.
Bu seçimin galibi sektör üyeleri. Alkışlar onlar için! İki tarafın listesindeki isimler saflarını belirleyip çok iyi çalıştılar. Yakası beyaz karanfilliler; geçmişin mirasına yapılan hakareti hazmetmedi. Büyük resmi görüp yeniden adaylığını açıklayan Metin Başkan’ı, o koltukta tutmak için, geçmişin mirasına sahip çıkana vefalarını gösterip sahip çıktılar.

ETİKETLER:
Bunu Paylaşın