Türk Loydu’nda sular bir türlü durulmuyor!

MDN İstanbul

2011 yılında yapılan ve Prof.Dr. Tamer Yılmaz’ın Türk Loydu Yönetim Kurulu Başkanı seçildiği kongre de dahil olmak üzere tüm seçim süreci geçtiğimiz aylarda Asliye Hukuk Mahkemesinin aldığı bir kararla iptal edilmişti. Gemi Mühendisleri Odası (GMO) seçici kurulunda yapılan seçimin ardından belirlenen adayların seçiminde hile yapıldığı mahkeme kararıyla kesinleşmişti. Daha sonra GMO’nun belirlediği adayların dışında kalan diğer adayların Türk Loydu seçimine katılması genel kurulda engellenmiş ve tüm itirazlara rağmen mevcut yönetim seçime tek liste olarak girmişti.
Bu olaylı seçim hafızalardaki yerini korurken Asliye Hukuk Mahkemesi GMO’nun adaylarını belirlemede tüzüğe aykırılık tespit etti. Ancak vakıf yönetimi mahkemenin aldığı bu kararları uygulamamıştı. Böylece sadece Türk Loydu’nun son iki yılda aldığı kararlar tartışmalı hale gelmekle kalmamış, bir yandan da bu süreçte işten çıkarılan birçok kişi mahkemenin yolunu tutup işe iade davası açmıştı.

Yeni adaylar yeni tartışmalar
17 Mart 2013 tarihinde Gemi Mühendisleri Odası tarafından belirlenen, Türk Loydu Vakfı’nın 5 asil ve 5 yedek olmak üzere 10 yönetim kurulu adayı belirlendi. Ancak görevlendiren kurulun yaptığı seçimde yeni bir çok tartışmalı durum ortaya çıktı. Mevcut başkan Tamer Yılmaz ve Yönetim Kurulu üyeleri elenerek yeni  bir liste oluşturuldu. Ayrıca Süleyman Genç ile Şaban Tolga Cihangiroğlu eşit oy alarak liste 11 kişiye çıkarıldı.
Bilindiği gibi Türk Loydu Vakfı’nın 9 kişilik Yönetim Kurulu’ndan; 5 Asil Üye Gemi Mühendisleri Odası, 2 Asil Üye Türkiye Sigorta Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği’nden, 1 Asil Üye İstanbul Sanayi Odası’ndan, 1 Asil üye ise İMEAK Deniz Ticaret Odası’ndan seçiliyor.
Gemi Mühendisleri Odası’nın belirlediği 11 kişilik üye aşağıdaki isimlerden oluştu:
– 1- Ahmet Dursun Alkan
– 2- Bülen Alnıaçık
– 3- Nuri Uygur
– 4- Mustafa Zorlu
– 5- Ömer Güney
– 6- Alper Kaya
– 7- Zafer Güngör
– 8- İsmail Cengiz Ünlü
– 9- Hidayet Çetin
– 10- Süleyman Genç – Eşit Oy Aldı
– 11- Şaban Tolga Cihangiroğlu – Eşit Oy aldı
İki adayın eşit oy almasıyla ortaya çıkan tüzük sorunun nasıl çözüleceği konusu birçok tartışmayı beraberinde getirirken, mevcut başkan Tamer Yılmaz’ın neden aday gösterilmediği denizcilik çevrelerinde birçok spekülasyona yol açtı.
GMO, Türk Loydu Başkanlığına Tamer Yılmaz’ı seçtirmek için o kadar ısrar etmişti ki, hiçbir sebep belirtmeden, iki yıl gibi kısa süre başkanlık yapmış iddialı bir ismi aday dahi göstermemesi yeni tartışmaları beraberinde getirdi. Mevcut yönetimde hangi eksikliklerin görüldüğü yeni liste ile bu eksikliklerin nasıl giderileceğinin düşünüldüğü açıklanmazken, sıkıntılı bir seçim dönemine girildiği tüm taraflar tarafından belirtiliyor.
Geçmiş dönemde oluşan hukuksuzluklar ve kural tanımazlıkların yanında kendi adayına bile sahip çıkmayan GMO, son dönemde büyük mali sıkıntılar yaşadığı yakın çevrelerce konuşuluyor. Yeni yönetim kurulu adayı olarak belirlenen kişilerin, farklı kesimlerden gelmesi ve nasıl beraber bir ekip ruhu içerisinde çalışacağı ise oldukça merak ediliyor. Bundan önceki dönemde profili yüksek, iddialı başkanlara alışık Türk Loydu’nun rekabetin çok üst düzeyde olduğu klaslama sektöründe bu liste ile nasıl bir vizyon oluşturacağı GMO tarafından cevaplanmayı bekleyen sorular olarak öne çıkıyor.

Mustafa İnsel : Kendi
seçildikleri sistem
onları da eledi
Bu konuda sektörün değişik kesimlerinden birçok insanın görüşüne başvurduk. Türk Loydu Eski Yönetim Kurulu Başkanlarından Prof. Dr. Mustafa İnsel geçmiş dönemde yapılan hukuksuzlukların yeni yönetimi de götürdüğünü dile getirerek şunları söyledi:
“ Bize ne yaptılarsa şimdi kendileri onu yaşıyorlar. Mahkeme kararlarını hiçe sayarak devam ettiler, seçim kararını çok daha önce alsalardı böyle olmazdı. Yaptıklarının hukuksuz olduğu ilk günden belliydi. Geçen seçimde yetkisi olmayan kişiler, adayları belirlemişti. Bunu kendileri de bilmelerine rağmen iki senedir o koltuklarda oturmaya devam ettiler. Şimdi aynı sistem onları da eledi, yenilerini belirledi. Bunlar önemli değil. Önemli olan sistemi düzeltmek, gerisi zamanla değişebilir. Hep beraber oturup işleyen doğru düzgün bir sistemi getirmeliyiz. Türk Loydu bu durumlara düşmeyi hak etmiyor. İyi bir sistem ve doğru yönetim anlayışıyla Türk Loydu kısa sürede dünyada çok önemli yerlere gelebilir. Önemli olan kişiler değil, kişiler değişebilir ama iyi bir sistemle Türk Loydu sorunlarından arınır.”

Tamer Yılmaz: Seçici
kurulun iradesine
saygılıyım
Mevcut Yönetim Kurulu başkanı Prof. Dr. Tamer Yılmaz da konu ile ilgili sorularımızı cevaplandırarak hem geçmişle hem de gelecekle ilgili çarpıcı açıklamalar yaptı.
“Ben bir dönem daha başkan olmak için aday oldum ancak seçici kurul beni uygun görmedi. Senden bu işi daha iyi yapacak 10 kişi daha var dedi, seçici kurulun bu kararına saygı duymak lazım. Ben 26 Nisan’a kadar Türk Loydu’nun Yönetim Kurulu Başkanı’yım, seçimden sonra da görevimi yeni seçilen arkadaşlara devredeceğim.
İki sene boyunca severek başkanlık yaptım, bir dönem daha başkanlık yapmak isterdim. Başkanlığım döneminde bir arama konferansı düzenledik ve ayrıntılı bir rapor hazırladık. Türk Loydu’nun 50 yılını ve kendi iki yılımı kıyaslayarak değerlendirdim. Önümüzdeki 10-15 yıla da bir genel bakış yaptık. Bütün sektör bileşenlerini sürece dahil edip bir yol haritası belirledik.  Kurumlarda süreklilik gereği hazırladığımız yol haritası uygulanırsa önümüzdeki dönemde yapılacak çok şey olduğunu düşünüyorum.
GMO’nun Türk Loydu’nda hem olumlu hem de olumsuz etkisi olduğunu düşünüyorum. Oradaki arkadaşların sürekliliği de iyi düşünmesi gerekiyor. Çünkü iki yıl çok kısa bir süre, bir dönem daha olsam daha faydalı olabilirdim. Tabii ki bu yeni gelen arkadaşların görevini benden daha iyi yapmayacağı anlamına gelmesin. Ben sadece bu işi bir dönem daha iyi yapacağımı düşünüyordum ancak seçici kuruldaki arkadaşlar bu işi benden daha iyi yapacaklarını düşündükleri adayları seçmişler. GMO Türk Loydu’nun kurucu unsurudur. Onların bu seçim sürecini layıkıyla götürdüklerine inanıyorum. Benim zaten seçim sistemini eleştirmem doğru değil, çünkü bende bu sistemle yönetime seçildim. Ben başkan seçilirken de aynı sistem vardı demek ki oradaki arkadaşlar bu kez başka türlü düşünmüş, saygı duymaktan başka yapacak bir şey yok,. Yeni seçilen arkadaşlara şimdiden başarılar dilerim. “

Tansel Timur: İyi niyetle hazırlanmış tüzükler kötü niyetli kişilerin elinde bu hale geldi
GMO eski başkanlarından ve Türk Loydu Vakfı eski üyelerinden Tansel Timur da bu süreçle ilgili önemli değerlendirmelerde bulundu. Yapılan işin baştan yanlış olduğunu dile getiren Timur, Türk Loydu seçimleriyle ilgili şunları söyledi:
“Hile veya darbe ile göreve gelen mevcut yönetimin ilk görevden aldıkları kişi ben olduğum için süreçle yakından ilgili olduğumu söyleyebilirim. Mahkeme kararlarını hiçe sayan bir yönetim anlayışı Türk Loydu’na hakim olmaya başladı. Kurumların konumlarını ve geleceğini hiçe sayan bir takım güçler vakıf yönetimine ilgi göstermeye başladı. Bugün Türkiye’deki tüm kurumların yönetimini ele geçirmeye çalışan kişiler burayı da vesayet altına almaya çalışıyor. Bu yüzden birçok hukuksuzluk ve hileler iki yıldır vakıf ve oda gündemini meşgul ediyor.
GMO’nun Türk Loydu Vakfı’nın kurucusu olmasına rağmen önceki yıllarda vakıf yönetimlerinde mesleki olarak ağırlıklarını kaybetmeye başlayınca yeni bir vakıf senedi kabul edildi. Bu da odanın vakıf üzerindeki kuruculuk haklarının geri verilmesi anlamına geliyordu. GMO’nun Türk Loydu yönetim kurulu adaylarını belirleyerek ana unsur ve etkin güç haline gelmesini sağlayan yeni bir vakıf senedi kabul edilmesini aslında diğer kuruluşlarda kabul etmiş ve bir sakınca görmemişti. Ancak ülkemizdeki diğer kurumlarda olduğu gibi iyi niyetle hazırlanmış tüzükler ve mevzuatlar, kötü niyetli kişilerin eline geçtiğinde kötü bir şekilde kullanılabiliyor.
Oda’nın ana yönetmeliğine göre 73 kişi, Türk Loydu Genel Kuruluna sunulmak üzere 10 kişilik yönetim kurulu adaylarını belirliyor. Tabii, her kurumda olduğu gibi yıllar içinde ortaya çıkan bazı aksaklıkları çözmek için bazı değişiklikler yapılabilir. Eskiyen bazı kurallar yenilenerek yeni kurallar getirilebilir. Mesela başka klas kuruluşlarında çalışanların oda üyelikleri askıya alınır ifadesinin tüzükten çıkarılması gerekiyor. Çünkü Tük Loydu bir klas kuruluş olmanın ötesinde üçüncü bir taraf ve muayene istasyonu haline gelmiştir. Ancak olumlu anlamda bir takım değişiklikler yapabilmek için iyi niyet lazım. Baştan iyi niyet olmadığında yanlışlıklar ve skandallar bu şekilde devam eder.
GMO yeni yönetim kurulunu belirlerken ilk önce bir durum değerlendirmesi yapar, eksiklikleri belirler ve bunları değerlendirilmesi yapıldıktan sonra adaylar belirlenir. Mevcut yönetimin başarısı ve başarısızlıkları belirtildikten sonra adaylar belirlenseydi daha açık bir süreç olurdu. Mevcut yönetimin neden aday olarak seçilmediğini GMO yönetiminin açıklaması gerekiyor. Çünkü her yerde Türk Loydu yönetiminin başarılarından bahsedilirken bu operasyonun neden yapıldığını açıklamaları gerekiyor.
Ancak hiçbir yerde söylenmeyen gerçek şu ki; Türk Loydu yönetimi çok başarısız. Ben 2011 yılında ayrıldığımda Türk Loydu’nun filosu 1 milyon gros tonun üze-rindeydi, şimdi ise yönetim, filonun tonajını açıklamaya dahi korku-yor. Şu an filonun tonajını kimse bilmiyor. Başka bir başarısızlık ise IACS üyeliği konusunda yaşandı. Ben Türk Loydu’nda IACS üyelik sürecinin koordinasyonu görevi-ndeydim. Bizim yaptığımız planlar doğrultusunda Aralık 2012’de Türk Loydu’nun IACS üyeliği gerçeklemiş olmalıydı. Benimle birlikte bu konuyla yoğun çalışan iki arkadaşım Ercan Güç ve Şevki Bakırcı görevinden ayrılmak zorunda kaldı, ne yazık ki ekipte büyük bir moral çöküntüsü oldu. 2012 Şubat ayında bir denetim yapıldı, bana ulaşan bilgilere göre IACS yetkilileri çok önemli 60’tan fazla kusur bulmuşlar. Denetim çok başarısız olmuş ancak yönetim bu bilgiyi kimseyle paylaşmıyor ve de saklıyor. Kimse bu konunun üzerinde konuşmuyor, hiç kimse “üyelik niye tamamlanamadı” diye sormuyor. Çünkü vakıf yöne-timinin umurunda bile değil bu üyelik. Örnek vermek gerekirse, IACS denetçileri Oda’dan gelen 5 yönetim kurulu üyesinin de armatör olmayacağının garantisinin olup olmadığının tüzükte belirlenmediğini tespit etmişler. Çünkü IACS kurallarına göre yönetim kurulu üyeleri belirlenirken uluslararası kurallara uyulması gerekiyor. Yeni seçilecek arkadaşlar bu eksiklikleri görmesi en az altı ay sürer.
GMO ile Türk Loydu arasında maddi bir ilişki söz konusu değil. Mevcut yönetimi bir araya getirenin ne olduğunu bilemiyorum, beş benzemezi bir araya getiren neydi de şimdi ayrılıyorlar ona bakmak lazım.
Geçen seçimin iptali için açılan davanın sonuçlanmasının sadece ahlaki bir sonucu oldu, çünkü seçici heyet toplantıları süreci zaten başlamıştı. Sadece GMO’daki seçici heyet toplantısında değil, Türk Loydu genel kurulunda dört arkadaşın adaylığı ayak oyunlarıyla geri çektirilmişti. Bu sene de 10 kişilik bir liste sunmaları gerekirken, iki kişi eşit oy aldığı için 11 kişilik liste bildiriliyor. Bu da yeni bir skandal ortaya çıkaracak, aynı hatayı tekrar yapıyorlar. Bu kadar ayıp, bir meslek topluluğuna yakışmıyor. Bu işin çözülmesi için adaylarla ilgili yeni kurallar getirilmeli, Türk Loydu’nun geleceği açısından bu çok kritik öneme sahip. Zaman içinde görülecek eksikliklere göre, yeni uluslararası kurallara göre düzenlemelerin yapılması gerekiyor. Vakıf senedinin yenilenip ihtiyaçlara uygun bir yapıya kavuşturulması gerekiyor. Çünkü çok küçük olaylardan bile birçok sıkıntı doğuyor.

Herkes kapısının önünü
süpürsün
Türk Loydu uluslararası klas kuruluşlarıyla rekabet edebilmesi için kendisini meydana getiren iradenin genel yaklaşımlarına geri dönmesi gerekiyor. Kurulduğunda bağımsızlık, tarafsızlık ve uzmanlık temel prensiplerini kabul eden bir vakfın bunları tekrar hatırlaması gerekiyor. Her şeyden bağımsız ve tarafsız bir kuruluş olması gerekirken, bugün Ankara’dan yönetilir hale gelmiştir. Bunu uluslararası örgütlerin prensipleri kabul etmez. Bunu Türkiye’de kabul ettirebilirsiniz belki ama dünyada kabul görmezsiniz. Geçmiş dönemde Türk Loydu tüm uluslararası örgütlerden övgü alan, tanınan bir kuruluştu. Türk Loydu’nun uzun zamandır peşinde olan birkaç yabancı klas kuruluşu var, bunlardan birine satılmak istendiği duyumlarını alıyoruz. IACS üyeliği ve diğer uluslararası kurumlara üyelik gerçekleşmediği için, ne yazık ki vizyon eksikliği sebebiyle Türk Loydu dünyadaki eski itibarını her geçen gün kaybediyor.
Türk Loydu’nun geleceği hakkında neler tasarlanıyor, niyet nedir, bir takım duyumlar alıyoruz. Geçtiğimiz günlerde GMO evsahipliğinde “AB Yolunda Türk Denizcilik Sektörü” konulu bir sempozyum düzenlendi. GMO bu sempozyumda İlhan İşbilen adlı milletvekiline “Altın sponsor” ödülü verildi. İki sene önce Türk Loydu genel kurulunda operasyon yapıldıktan sonra 10 kişilik Türk Loydu heyeti İlhan İşbilen ile birlikte Pennsylvania’ya gidip brifing verdiğine dair önemli duyumlar aldık. Ancak söylemek istediğim bazı konularda gerekli cesaretleri göstermek gerekiyor. Çözüm; herkes kapısının önünü süpürürse, adam oluruz.”

ETİKETLER:
Bunu Paylaşın