Gemiler pakette battı

MDN İstanbul

Hükümet 81 ili 4 bölgeye ayırıp bir çok sektöre destek çıkarken, son 7 yılda Türkiye’ye 10 miyar dolar döviz sağlayan Gemi İnşa Sanayi sektörünün çığlığını duymadı

“Türkiye gelişsin de nasıl gelişirse gelişsin” paketinde neredeyse sadece denizcilik sektörü yok. Oysa denizcilik sektörü çok umutluydu pakette yer alacağından. Hatta paket hazırlıkları öncesinde DTO ve GİSBİR gibi sektör yetkilileri, denizcilik sektörünün krizden çıkışını anlatmak üzere hükümet üyelerine kapsamlı sunumlar bile yapmışlardı.
Çok değil Mart 2009’da Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren sektörel tedbir paketinin denizcilik sektörünü de kapsayacağını açıklamıştı. Bu da umutları iyice arttırmıştı. Şimdi hazırlanan paket açıklandı ve bu, ülkemizin en yalın anlatımla lokomotif sektörlerinden olan önemli ölçüde emek yoğun denizcilik sektörünü hiç memnun etmedi.
TÜRKTERMAP verilerine göre sektörü kısaca özetlersek; yeni gemi bakım ve inşa faaliyetlerinde toplam 400 bin ton çelik işlenirken, proje bazında yılda 1 milyon dwt’lik yeni gemi inşa edilmekte. Bir defada ise 50 bin dwt’lik gemi inşa ediliyor. İnşa edilen 60-70 metrelik mega yatlar ise dünya ilklerinde yer alıyor. Sektör yeni gemi inşasında 1.5 milyar dolar, bakım onarımda 1 milyar dolar olmak üzere 2.5 milyar dolar döviz girdisi sağlıyor. Sorun istihdamdaysa direk sektörden 25 bin kişi, yan sanayiyle birlikte 100 bin kişi ve ailesi bu sektörden evine ekmek götürüyor. Ama yaşanan küresel krizle birlikte yine 2008 yılı içinde 99 geminin yapımı ertelendi, 68 geminin yapımı iptal edildi.  6.3 milyon dwt olan gemi siparişi 2.5 milyon dwt’nin altına düştü. Sipariş kaydındaki 244 gemiden, 2009 ve 2010 yıllarında sadece 196 tanesinin tamamlanabileceği öngörülüyor. Ağustos 2008’de 36 bin 981 olan tersane çalışanları Aralık 2008’de 8958 kişi azaldı. Bu aynı oranda yan sanayiyi de etkiledi. Bu gidişle yüzde 75’e kadar gerileyecek. Türk Denizcilik sektörü bugüne kadar kendi kendine ayakta durdu, yaralarını sara sara bugünlere geldi.
Rakipleri başta Avrupa ülkeleri olmak üzere Hindistan ve Uzakdoğu ülkelerine gemi inşadan taşımaya kadar, hem gemilerinin kalitesiyle hem de üretimdeki işçiliğiyle kafa tuttu bir başına. Kara listeden beyaz listeye başarılı bir serüven yaşadı. Hepsi modern bir Türkiye için yatırıma dönüştü.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Cumhuriyet tarihinin en önemli ekonomik paketlerinden birisini 4 Haziran’da açıkladı. ‘Sıfır kilometre’ diye açıklanan ve kamuoyu tarafından ‘sanayi devrimi’ diye de nitelendirilen paket Türkiye’yi 4 bölgeye ayırdı ve Doğu ile Güneydoğu illerine ’tam’ teşvik geldi. Açıklanan ekonomik paket de yeni yatırımlara verilecek teşviklerle, istihdama sağlanacak kolaylıklar ve kredi işleyişi açıklandı. Pakette teşvikten krizde zarar gören birçok sektör nasibini alırken, krizin yerle bir ettiği ve adeta bir istihdam deposu ve hiç de azımsanmayacak büyüklükte döviz kazanılan sektör olan gemi inşa sanayi unutuldu. Teşvik paketinin temmuzda yasalaşarak Meclis’ten geçmesi beklenirken, pakette unutulan gemi inşa, tarım ve turizm gibi sektörlerin temsilcilerinin de son dakikada pakete dahil olmak için Ankara’ya adeta kamp kurdukları söyleniyor.
29 Mart yerel seçimleri öncesi bizzat Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “Gemi İnşa Sanayi’ne destek paketi açıklayacağız” diyerek umutlandırdığı sektör temsilcileri, açıklanan pakette kendilerini göremeyince adeta şoke oldu. Hükümet, son 7 yılda Türkiye’ye 10 milyar dolar döviz sağlayan sektörün çığlığını duymadı. Krizle birlikte zaten büyük kayba uğrayan ve morali bozulan sektör temsilcileri psikolojik olarak da kelimenin tam anlamıyla yıkıma uğradılar.

Hükümet Rodin Heykeli gibi denize arkasını döndü
Dünyada birçok ülke gemi inşa sanayine devlet tarafından büyük sübvansiyonlar sağlarken, Hükümet’in açıkladığı bu pakette ‘denizciler’i es geçmesi adeta ünlü Rodin’in Düşünen Adam heykelinde olduğu gibi denize arkasını döndü ve Anadolu’dan çıkacak buğdaya, arpaya, çavdara montaj sanayiine yönünü çevirdi düşüncesini yarattı. Sektör temsilcileri ve ekonomistler istihdam ve döviz gelirleri açısından çok önemli olan bu sektöre öncelik verilmesi gerektiğini savunurken, aksi takdirde yıllardır adım adım gelişip dünyada ilk beş arasına giren bu sektörün tamiri güç hasarlar göreceğini belirtiyor. Aslında rakamlar sektörün gördüğü hasarın bilançosunu da gözler önüne seriyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun en son açıkladığı nisan verilerine göre sektörün 2008 Nisan ayında 257 milyon 800 bin lira olan gemi ihracatı, bu yılın aynı döneminde yüzde 30 düşerek 187 milyon 377 bin liraya geriledi. 2008 yılı ocak-nisan döneminde 95 milyon 323 milyon olan ihracat rakamı bu yılın aynı döneminde yüzde 38 düşerek 55 milyon 373 bin liraya geriledi. Öte yandan son dönemde sektörün istihdam ettiği kişi sayısında da ciddi düşüşler yaşandı. Sadece GİSBİR üyesi şirketlerin istihdamı Ağustos 2008 ile Kasım 2008 arasında yüzde 30 düştü. Ağostos 2008’de 36 bin 981 olan istihdam, kasımda 25 bin 923’e geriledi.

2015’te 20 milyar dolar
Başta Rusya olmak üzere Brezilya, Romanya, Çin ve Japonya’nın gemi inşa sanayine devlet eliyle destek olunduğuna dikkat çeken uzmanlar, acil müdahale edilmediği takdirde, Türk gemi inşa sanayinin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalabileceğini belirtiyor. Özellikle kriz öncesi beş yılda yaptığı atılımla Türk ekonomisinin lokomotif sektörleri arasına giren gemi inşa sanayinin 2015 yılında 20 milyar dolarlık hacme ulaşması bekleniyordu. Ancak küresel kriz nedeniyle dünya ticaretinin durma noktasına gelmesiyle ağır yara alan sektörde, tersanelerdeki tüm siparişler iptal edildiği gibi bitirilmiş gemilerin bile armatörler tarafından teslim alınmadığı belirtiliyor. Bankaların kredi muslukları kısmaları nedeniyle, pek çok geminin yapımının yarım kaldığı, krizden önce nasıl olsa talep var diye siparişsiz açığa yapılan gemilere, krizle birlikte fiyatlar yarı yarıya düşmesine rağmen alıcı bulunamadığı konuşuluyor.

Doğu ve Güneydoğu’ya yatırım yapanın SSK primlerini 7 yıl boyunca devlet karşılayacak

Önce umut verdiler sonra sırtlarını döndüler
Aslında sektörün içinde bulunduğu zorluklar ve destek ihtiyacı uzun zamandır gündemde olan bir konuydu. Gemi inşa sektörünün sorunları sektör temsilcileri tarafından aylar öncesinden defalarca dile getirilmiş, konu Hükümet’e iletilmiş ve Ekonomik Koordinasyon Kurulu tarafından da masaya yatırılmıştı. Ekonomik Koordinasyon Kurulu yaptığı toplantılarda tersaneler için sektörel teşvikler hazırlanmasının kararlaştırıldığı bilgileri kamuoyuna sunulmuş, sektör temsilcileri de bu toplantılarda sektörün ‘devletin banka kredileriyle ilgili garantör olması’, ‘SSK ve vergi borçlarının ertelenmesi’, ‘kamu kurum ve kuruluşlarının deniz vasıtaları için sürekli ihaleye çıkması’ yönündeki taleplerini dile getirmişti. Bütün bu olumlu görüşmeler ve Hükümet tarafından verilen vaadler sonunda sektöre ‘destek’ kararı çıkmasına kesin gözüyle bakılıyordu. Belki sektör temsilcilerinin moralini en çok bozan, bu kadar büyük beklenti içindeyken kendilerine sırt dönülmesi oldu.

Teşvik paketinde neler var?
Yüksek teknoloji ve sermaye gerektiren, Türkiye’nin teknoloji ve Ar-Ge kapasitesini artıracak, Türkiye’yi üretim yapısı açısından bir ileri aşamaya götürecek büyük proje yatırımları için 12 sektör belirlediklerini vurgulayan Başbakan Erdoğan, yeni teşvik sistemindeki uygulamaları şöyle sıraladı:

  1. Dış ticaret açığının yoğun olduğu kimyasal madde ve ürünleri imalatı ile rafine edilmiş petrol ürünleri imalatı sektöründeki büyük yatırımları destekleyeceğiz.
  2. Ülkemizin enerji koridoru olması ve bu çerçevede yüksek yatırım gereksinimi olan transit boru hattı ile taşımacılık hizmetleri de büyük proje kapsamında teşvik edilecek.
  3. Motorlu kara taşıtları imalatı ülkemizin uluslararası rekabette önemli sektörüdür. Özellikle yeni modellerin imal edilmesi ve bölgedeki iddialı konumunu sürdürmesi amacıyla bu sektörde en az 250 milyon TL tutarındaki yatırım projelerini büyük proje kapsamında destekleyeceğiz.
  4. Son yıllarda ulaştırma alt yapısında önemli ilerlemeler kaydedildi. Bu kapsamda demiryolu taşımacılığı ve liman hizmet yatırımlarına özel önem veriyoruz. Hızlı tren ile başta İstanbul olmak üzere bir çok ilimizde metro ve hafif raylı sistem yatırımlarımız sürüyor. Bu amaçla lokomotif ve vagon imalatını ve liman hizmet yatırımlarını destekleyecek büyük yatırım projeleri bu kapsama dahil olacak.I
  5. Elektronik sanayi, ülkemizin nitelikli iş gücü ve deneyimiyle iddialı sektörler arasındadır. Bu sektörde katma değeri yüksek ürünlerin imalatı için geliştirilecek büyük proje yatırımlarını teşvik edeceğiz.I
  6. Sağlık sektörü ülkemizde giderek gelişen ve büyük potansiyeli olan sektör. Bu sektörde dışa bağımlılığımızı azaltmak ve bölgemizde bir üretim merkezi oluşturmak amacıyla ilaç ve tıbbi ürünler yatırımlarını da destekleyeceğiz.
  7. Ülkemizde alt yapısı mevcut olan ve yüksek teknoloji gerektiren hava araçları imalatıyla birlikte belirli büyüklükteki makine imalatı yatırımlarını büyük proje yatırımları kapsamında teşvik edeceğiz.
  8. Yapısı itibariyle yüksek teknoloji ve sermaye gerektiren ve ülkemizin bu sektördeki potansiyelini harekete geçirecek madencilik sektöründeki yatırımları da büyük proje yatırımları kapsamına dahil edeceğiz.

    I

    Bölgesel teşvik sistemi
    Teşvik sisteminin ikinci ayağı ‘’Bölgesel teşvik sistemi’’ ile bölgesel gelişmişlik farklılıklarını azaltmayı ve sektörel kümelenmeyi öne çıkararak, uygun yatırım ortamı oluşturmayı hedeflediklerini bildiren Başbakan Erdoğan, bu çerçevede AB tarafından da kullanılan istatistiki bölge verileri sınıflandırmasını esas aldıklarını ifade etti. Başbakan Erdoğan, bu sınıflandırma çerçevesinde, TÜİK tarafından güncellemeler yapılacağını ve zaman zaman değişikliklere gidileceğini söyledi. İlleri sosyo ekonomik gelişmişlik düzeylerini ele alarak 4 bölgeye ayırdıklarını belirten Başbakan Erdoğan, buralarda uygulanacak teşvikleri de şöyle açıkladı:

    • Ağırlıklı olarak doğu ve güneydoğu illerinin yer aldığı üçüncü ve dördüncü bölgelerde tarım ve tarıma dayalı imalat sanayi, konfeksiyon, deri, plastik, kauçuk, metal eşya gibi emek yoğun sektörler teşvik edilecek. Bu bölgelerde turizm, eğitim, sağlık yatırımları da desteklenecek.
    • İkinci bölgede nispeten teknoloji yoğun sektörler desteklenecek. Ağırlıklı olarak makine imalat, akıllı-çok fonksiyonlu tekstil, metalik olmayan mineral ürünler, kağıt, gıda ve içecek imalatı sektörleri teşvik edilecek.
    • Birinci bölgede ağırlıklı olarak motorlu kara taşıtları ve yan sanayi, elektronik, ilaç, makine imalat ve tıbbi hassas ve optik alet yatırımları gibi yüksek teknoloji gerektiren yatırımlar desteklenecek.
    • Büyük yatırım ve bölgelerde belirlenen sektörler kapsamına girmeyen yatırımlar, genel teşvik sistemi kapsamında KDV istisnası ve gümrük vergisi muafiyeti ile desteklenecek.’’

    Başbakan Erdoğan, bu teşvik sistemiyle 81 ilin tamamının az ya da çok teşvik desteğinden yararlanacağını söyledi.

    Ekonomi camiası da şaşırdı
    Teşvik paketinde gemi inşa sektörünün çıkmaması ekonomi camiasını da şaşkına çevirdi. Bir çok deneyimli ekonomi yazarı bu konuyu köşe yazılarına taşıdılar. Ekonomi yazarlarının duayenlerinden Gazete Habertük yazarı, Habertürk ve CNBCE televizyonları ekonomi yorumcusu Abdurrahman Yıldırım teşvik paketinin açıklanmasının ardından köşesinde şunları yazdı: “.Turizm, sektörü ve tarım sektörü gibi önemli sektörleri teşvik listesinde göremedik. Üstelik tarım lokomotif bir sektör, üstelik de istihdam deposu. Başka bir istihdam deposu ve en önemlisi de döviz kazandıran sektör olan gemi inşa sanayi de unutulanlar arasında. Dileyelim ki teşvik paketindeki bu önemli eksiklikler kanunlaşma aşamasında giderilsin. Yoksa yeni dönemin oyunu eksik ve yanlış başlarsa gelecek yıllarda öyle gider.”

    CHP soru önergesi verdi
    Sektöre teşvik çıkmaması sadece ekonomi camiasında değil Meclis’te de yankı buldu. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya konuyla ilgili Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın cevaplaması için TBMM’ne soru önergesi verdi. Yalçınkaya önergesinde, “4 Haziran 2009 tarihinde açıklanmış olan ekonomik paket de, yeni yatırımlara verilecek olan teşviklerle, istihdama sağlanacak kolaylıklar ve kredi işleyişi açıklanmış, Türkiye sosyoekonomik gelişmişlik düzeyine göre 4 bölgeye ayrılarak yatırım destekleri, kredi destekleri, istihdam destekleri, bölgelere göre belirlenmiştir. Ekonomik paketin içerisinde yer alan büyük proje yatırımları 12 başlık altında toplanmış, maalesef 3 tarafı denizlerle çevrili olan ülkemizin sanayisinde önemli bir paya sahip alan ‘Gemi İnşa Sanayi’ kapsam dışında bırakılmıştır. Otomotiv sektörünü hareketlendirmek için vergi indirimleri uygulayan ve hatta hurda araçlar konusunda yeni önlemler almayı düşünen hükümet, maalesef gemi sanayinin teşvik edilmesi konusunda izleyici kalmaya devam etmektedir. Dünyayla rekabet halinde olan gemi inşa sektörünün, yeni açıklanan 12 büyük proje yatırımları arasında yer almamasının nedenleri nelerdir? Sektörün yeni teşvik paketi içerisine ilave edilmesi düşünülmekte midir? Gemi inşa sektörü için özel bir teşvik paketi hazırlanması düşünülmekte midir? Yeni teşvik paketinden yeni yatırımcılar yararlanacak fakat eski yatırımcılar yararlanamayacak mıdır? Bu paketin eski yatırımcılara yönelik olarak düzenlenmesinden neden kaçınılmıştır? Eski yatırımcıların da teşvikten yararlanması istihdam artırıcı bir neden olmayacak mıdır? Bu uygulama eski ve yeni yatırımcının rekabet şartları açısından bir ayrımcılık oluşturmayacak mıdır?” dedi. Yalçınkaya yeni teşvik yasasının yeniden düzenleme ile gündeme alınması gerektiğini sözlerine ekledi.

    ETİKETLER:
    Bunu Paylaşın