Yeni rota borsa

Yüksel Tuğrul

“En az 10 denizcilik şirketi halka arz edilebilecek durumda”

Dünya ticaretinin gelişmesiyle birlikte denizcilik sektöründe son yıllarda yaşanan büyük sıçrama ve milyar dolarları bulan ticaret hacmi göz kamaştırıyor. Sektör yakaladığı bu büyümeyle adım adım Türkiye’nin lokomotif sektörlerinden biri haline geliyor. Ancak yaşanan bu büyümeye rağmen, Türk denizcilik şirketlerinin halka açılma konusunda çok geri kaldığı görülüyor. Dünyada likiditenin bol olduğu ve sermaye piyasalarına olan ilginin, özellikle de Türkiye gibi gelişmekte olan ülke şirketlerine yönelik ilginin, tarihin en yüksek seviyelerinde olduğu son beş yılda, denizcilik sektöründen hiçbir şirketin halka açılmamış olması büyük bir kayıp olarak değerlendiriliyor. Ancak sektör temsilcileri, sektördeki şirketlerin İMKB’ye kote olabilmesi için herhangi bir sermaye yapısı ya da büyüklüğü sorunu çekmediğini, dolayısıyla birilerinin öncülük etmesi durumunda birçok denizcilik şirketini de borsada görmenin mümkün olacağını söylüyorlar. Borsaya açılma konusunda denizcilik sektörünün çok geri kaldığını belirten Moore Stephens Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Veysel Çakır, “Bizim anladığımız manada denizcilik sektörü yok borsada. Denizcilik şirketi de çok az. Olan da dolaylı olarak açılmış. Ancak doğru yönlendirildiği takdirde şu anda birçok şirket borsaya gelebilir. Gelmelidir de” şeklinde konuştu.

Hamiline yazılı denizcilik hissesi yok
Türkiye’de, denizcilik sektörünün borsada olmamasının en önemli nedenlerinden biri olarak Türk Ticaret Kanunu’na göre hisselerinin nama yazılı olması gösteriliyor. Hamiline yazılı bir denizcilik şirketi hissesi olmadığını hatırlatan Veysel Çakır, “Çünkü öyle olduğunda denizcilik şirketi gemi edinemez. Dolayısıyla da, denizcilik şirketinin hatta deniz leasing şirketlerinin bile ayrı kurulma nedenleri budur” diyor. Kural olarak hissenin namayazılı olması hukuki bir sonuç doğurmamış olsa bile İMKB’de hamiline yazılı hisselerin işlem görmeyeceğini belirten Veysel Çakır sözlerini şöyle sürdürüyor: “Yani hisse senedi el değiştirdiğinde başka bir hukuki muamele yapılmaksızın, hisse senedi üzerindeki mülkiyet hakkını devretmesi mümkün değil. Bu da denizcilik şirketlerinin önündeki en büyük engellerden biri. Bu teknik olarak yüzde yüz bir engel olarak gösterilmiyor. Ama pratikte öyle olmadığı için bu yapılamıyor.”

Büyük potansiyel var
Dünyada denizcilik sektörü sürekli bir büyüme trendi yakalamış durumda. Ancak Türkiye’de sektörde, sermaye yetersizliği problemi hâlâ var. Sektör şirketleri de bu sermayeyi, geniş tabandan reel sermaye olarak temin etmek varken birkaç bankaya bağlı kalıp fon teminleri yaparak genişlettikleri için eleştiriliyorlar. İMKB’de denizcilik sektörü şirketlerinin mutlaka olması gerektiğini belirten Veysel Çakır, sektörde büyük bir potansiyel olduğunu belirtiyor.

En az 10 şirket halka arzda sorun yaşamaz
Denizcilik sektöründe, şu anda en az 10 şirketin halka açılmak istemesi durumunda sermaye yapısı ve büyüklüğü bakımından bir sorun yaşanmayacağı belirtiliyor. Halka açılmaya dönük çalışmaların büyük ilgi toplayacağını belirten Veysel Çakır, bunun şirketler için doğru bir adım olacağını, çünkü gerçek sermaye ile öz sermaye gücünün artmasının şirketlere kazanç sağlayacağına inandığını söylüyor. “Birilerinin öncülük yapması gerekiyor” diyen Çakır, başlangıç olarak bir iki örnek çıkarsa diğer şirketlerin de onları takip edeceklerine dikkat çekiyor.

Dünyada örnekleri nasıl?
Denizcilik sektörü şirketlerinin borsaya açılmasını dünya ölçeğinde incelediğimizde dünyada denizcilik şirketlerinde paranın sermaye piyasalarında toplandığı görülüyor. Halka açık şirketlerin sermaye yeterliliği bakımından büyük avantajlar yakaladığı belirtiliyor. Denizcilik sektöründe en çok ABD ve Yunanistan şirketleri borsaya kote durumda. Borsadaki denizcilik şirketlerinin değeri ABD’de 19 milyar dolar, Yunanistan’da 1,4 milyar dolar, Norveç’te 5 milyar dolar ve Japonya’da 17 milyar dolar.

ETİKETLER:
Bunu Paylaşın